I was someone's daughter || Izana x Reader

She Is Only A Memory Now

(\ (\
('• ֊ •') ♡
━O━O━━━━━
Hozier- Take Me To Church

   Valhalla ile olacak çatışmanın günü gelmişti. Fuyuko, abisi Mikey'nin arkasından çıkarak hemen çatışmanın olacağı boş otoparka girerek Chifuyu ve Takemichi'ye doğru koştu.

   Fuyuko'yu gören Chifuyu utançla sırtını ona döndü. Onun yüzünden dayak yemişlerdi ve kızdan özür dilemeye utanıyordu. Mikey'den bir ton azar yemesi de cabasıydı.

   Fuyuko parmak uçlarında Chifuyu'nun saçlarını karıştırınca Chifuyu onun elini ittirerek saçlarını düzeltmeye çalıştı.

   Chifuyu'nun bu konudaki utancını ve rahatsızlığını gören Takemichi, konuyu dağıtmak için dikkatlerini mekânda bulunan farklı çete üyelerine çekti.

   "Kim bu insanlar?"

   Saçlarını düzeltmeyi bitiren Chifuyu omuz silkerek cevap verdi.

   "Hepsi seyirci. Toman'a karşı Valhalla. Bugünkü kavgayı kazanan çete, Tokyo'yu yönetmeye bir adım daha yaklaşacak. Bu kavga, Tokyo'daki bütün tanınmış serserilerin ilgisini çekti."

   "Orası kesin... Ortalık, sorunlu tiplerle dolu."

   Diye cevap verdi Takemichi, etrafa hayretle bakarken. Fuyuko da hemen öne atılıp etrafı inceledi. Chifuyu bıkkınca nefes vererek Fuyuko'yu üniformasından tutarak geriye çekti.

   "Şuradaki ikili gibi mesela."

   Dedi Chifuyu, hâlâ Fuyuko'yu tutarken çenesiyle hurda arabaların üzerinde oturan ikiliyi işaret ederek.

   Fuyuko, Chifuyu'dan kurtulmaya çalışmayı bırakarak onun işaret ettiği yere baktı.

   "Haitani kardeşler."

   Örgülü adamı görür görmez Fuyuko kendi saçlarından iki tutamı ellerinin arasına alarak adamınkilerle kıyasladı. Adamın güzel saçları karşısında kaşlarını çatan Fuyuko'nun gözleri örgülü olan adamın yanında oturan sarı-mavi saçları olan adama kaydı. Adamın gözlükle kavgaya gittiğini hayal edince kendi kendine kıkırdadı.

   "Tek ıslıkla yüzden fazla adamı bir araya toplayabilirler. Roppongili meşhur kardeşler."

   Chifuyu'nun verdiği bilgiler karşısında şaşıran Takemichi tekrarladı.

   "Yüz mü...?"

   "Ve şuradaki tombul eleman..."

   Diye devam etti Chifuyu ama Fuyuko artık onu dinlemiyordu. Gözleri Haitani kardeşlerden alamayan Fuyuko fark etmeden onlara doğru bir adım attı.

   Örgülü olan aniden dönüp ona bakınca olduğu yerde kaskatı kesildi Fuyuko.

   Gözlüklü olan abisinin baktığı yöne çevirince onlara bakan bir çift mavi gözle karşılaştı. Onlardan küçük olduğu belli olan minik bir kız onlara bakıyordu. Gözlerinde bir miktar hayranlıkla harmanlanmış saf bir korku ve utanç vardı.

Esen rüzgârdan dolayı minik kızın omuz hizasında olan saçları uçuşmuş, beyaz tenindeki yaraları saklamak istercesine yüzünü kapatmıştı.

   Gözlüklü Haitani ona dik dik bakarken Ran gülümseyerek göz kırpmıştı. Daha önce kimseden böyle bir jest almayan Fuyuko'nun sevimli yanaklarını pembe bir renk bürümüştü.

   Aniden gelen yüksek ses dikkatleri üzerine çekince Fuyuko, Tanrı'ya defalarca teşekkür ederek dikkatini sesin kaynağına yönlendirmişti herkes gibi.