- Bölüm 31 -

4 1 0
                                    


Arın sessizce kapıdan çıkarken Egehan'ı ardında bıraktığını hissediyordu. Egehan'a hissettikleri elinden alınmış olsa da Arın bunu bilerek sevmişti onu. Hiç olmayacaklarını bilerek. Bu durumu zorlaştıran kısım da buydu. Egehan onun içinde hep bir kapalı kutuydu. Sadece sevmeye ihtiyacı varmış da Egehan yeterliymiş gibi. 

Çevirdiği taksi ile eve giderken gecesine eşlik edecek birkaç şişe almayı unutmamıştı. Arın, eve geldiğinde içindeki karmaşık duyguları bir kenara bırakmak için alkolün rahatlatıcı etkisine sığınmayı tercih etti. Yağız'a haber verdi ve sessizliğin içinde kendi düşüncelerine daldı. Rahatını seven koltuğunda uzanırken, bir şişe açıp derin bir nefes aldı. Bu geceyi geride bırakması gereken birçok şey vardı ve bunları içki eşliğinde düşünmek istiyordu.

Arın, geçmişten ders alarak ve kendine olan güvenini yeniden kazanarak ilerlemek istiyordu. Egehan'ın hissettiklerini anlamış olsa da, kendi duygularını korumak için bu zorlu kararı almıştı. Geleceği hakkında belirsizliklerle dolu olsa da, içindeki güç ve kararlılıkla ilerlemeye devam edecekti. Alkolün etkisiyle gevşeyen Arın, düşüncelerini dikkatlice sorgularken, kendi içsel huzurunu yeniden bulmayı umuyordu. Bu gece, geçmişle yüzleşme ve geleceğe adım atma konusunda bir dönüm noktasıydı. Dilenmesi gereken özürler vardı. Herkesten. Özellikle de Özgür'den. 

Tan vakti yaklaşırken sarhoşluğun etkisi ile telefonunu alıp Çağan Demir'i aradı. Uyku mahmurluğu ile arama cevaplandığında , Çağan Demir olayın gerçekliğinden çok da emin değildi. Arın, gecenin bir saatinde onu aramış ve yalnızca şarkı mırıldanıyordu. "Arın?" diye sordu, ancak Arın sessizce şarkıyı söylemeye devam etti. Sözler, duygusal bir yük taşıyordu ve Çağan, Arın'ın içindeki fırtınanın bir yansıması olduğunu anlamaya başladı.

''Kalbimde bir taş, gözümde yaş. Yürür ayyaş sapar boynuma. Kalbimde bir taş, gözümde yaş.'' Arın'dan cevap gelmeyince sessizce dinlemeye dikkat kesildi. 

''Çıkıp giderken çekip giderken dur. Aramızdan akıp giden ince sudur. Çıkıp giderken çekip giderken dur.'' Arın'ın hoş sesiyle gözleri tekrar kapanırken, Arın şarkı bittiğinde sessizce aramayı kapamıştı. Neden yaptığına anlam vermeye çalışamayacak kadar sarhoştu. O istemişti ve olmuştu. Yine. ''Bi' şey var aramızda. Hem siyah hem beyaz.'' Telefonun kapanma sesiyle paytak adımlarla merdiveni arşınladı. Arın, sarhoşluktan dolayı olayların ne anlama geldiğini anlamakta zorluk çekiyordu. İçindeki duygusal yükü hafifletmek için mücadele ederken, şarkının sözlerini hala kafasında çınlıyordu. Sonunda, yatağına uzanıp yastığına sarılarak uykuya daldı. Bilinci gittikçe zayıflarken, içindeki karmaşık duygularla başa çıkmak için bir sonraki günün gelmesini bekledi.

Ertesi gün Çağan Demir uyandığında ilk iş arama kaydını açtı. Yarım yamalak hatırlıyordu. Uykusuzdu ve rüya olduğunu sanmıştı. Arama kaydında ismini gördüğünde ise şok olmuştu. Arın gerçekten gecenin bir saatinde onu aramış ve ona şarkı söylemişti. Yüzünde bir gülümseme peydah olurken ''Bir şey var aramızda.'' diyordu Kalben. ''Aramızda bir şey var.'' Neşesi daha da artarken sık sık tekrar etti bu cümleyi. 

 Kalben'in sesiyle şarkının melodisi odasını doldururken, şarkının sözlerinde gizli olan duygusal derinliği daha net hissetti. "Bir şey var aramızda," diye tekrar ettiği cümle, Çağan'ın içinde merak uyandırdı. Arın'ın bu şarkıyı neden ona söylediğini, ne ifade ettiğini merak ediyordu.

Neşesi artarken, bu gizemi çözmek için sabırsızlanıyordu. Arın'ın zihninde neler döndüğünü anlamak istiyordu. Telefonunu eline alıp Arın'ı aramayı düşündü, ancak muhtemelen hala uyuduğunu düşündü. Geç yatmıştı. Belki de Arın, kendi içindeki duygusal fırtınaları yatıştırmak için biraz zaman ve uzaklık istiyordu.

Modern Şeker PortakalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin