1.

59 13 8
                                    

Bu gün önceki günlere göre çok daha gergindim. Bir göreve çıkmamız gerekiyordu. Leon ile her göreve çıktığımızda içimde pek endişe olmazdı. Çünkü bende Leon'da güçlü ajanlardık gittiğimiz her görevden başarıyla dönüyorduk. Başarısız olduğumuz bir görev hiç olmamıştı.

Göreve gitmeden önce sebepsiz yere içime bir endişe düşmüştü. Artık göreve gitmek istemiyordum. Sanki ben ile Leon göreve birlikte gitmemize rağmen görevden birlikte dönemeyecekmişiz gibi hissediyordum.

Kafamı iki yana sallayarak bu düşünceleri kafamdan attım. Böyle birşey olmayacaktı. İkimizde başarıyla görevden dönecektik.

Masamda oturmuş Leon'u beklerken farkında olmadan tırnaklarımı kemirmeye başlamıştım. Derin düşüncelere daldığım zaman tırnaklarımı kemirmeye başlardım. Bu huyumdan küçüklüğümden beri vaz geçememiştim.

"Ada?"

Leon'un sesi ve boş odada yankılandı.

"Efendim."
Leon'un sesini duymam ile ellerimi dizime koymuş aklımda olan tüm düşünceleri kafamdan atmıştım.

"İyi misin?"

"Evet, gidelim mi artık?"

"Zaman kaybetmenin bir anlamı yok ne kadar erken biterse o kadar iyi."

"Haklısın gidelim."
Cümlemi bitirmem ile oturduğum sandalyeden kalkmış bizi almak için bekleyen helikoptere doğru ilerledik.

Helikoptere ben bindikten sonra benim ardımdan Leon'un binmesiyle görev yerine doğru ilerlemeye başlamıştık.

Gideceğimiz yer eski bir laboratuvardı. - eski ve terk edilmiş harabe yığınıydı artık.- Bulmamız gereken bir deney tüpü vardı. O tüpü bulduktan sonra görev tamamlanacaktı. Oldukça basit bir görevdi. Daha zor görevlere gitmiştim bu görev beni zorlamazdı.

Laboratuvar kullanıldığı zamanlarda bu deney önemsiz gözükmüş ve labovatuar terk edildiğinde tüpü orada bırakmışladı. Ancak belki bu deney işlerine yarar diye deneyi getirmemiz emredilmişti.

Helikopter iniş yaptığında ilk inen Leon olmuştu. Tam ben inecekkende elini bana uzatarak inmeme yardımcı olmak istemişti ancak onun yardımına ihtiyacım yoktu. Bu yüzden elini görmezden gelip kendim helikopterden indim. Leon alınmış yada kırılmış gibi görünmüyordu çünkü yardımını reddedeceğimi biliyordu ama centilmen olmaya çalışıyordu.

Laboratuvar baya büyüktü bu da işimizi zorlaştıracaktı. Tabii bu tüpü bulmamıza engel değildi.

Laboratuvara adım attıkları gibi buranın artık kullanılmadığını bir kez daha anlamışlardı. Yerlerde kırık deney tüpleri ve deneylerle ilgili kağıtlarlar vardı. Etraf fazla karanlıktı bunun için el feneri kullanmaları şarttı.

Yarım saat boyunca bir sürü deney tüpü karşılarına çıkmıştı ama hiç biri aradıkları tüp değildi. Hem labovatuarın büyük olması hem de birlikte aradıkları için olması gerekenden daha fazla zaman harcıyorlardı.

"Leon, ayrılmamız gerekiyor."

"Bence de iş olması gerekenden daha uzun sürüyor."

"Ben üst kata bakacağım sen de alt kata bak eğer birşey olursa bana haber vermeyi unutma!"

Leon'u da tembihledikten sonra yukarıya çıkmış tüpü aramaya devam etmiştim.

"Sanırım bu görev sandığımdan daha uzun sürecek." Kendi kendime söylenmeye başlamıştım. Artık sıkılmaya başlamıştım. Zor bir görev değildi. Uğraştırıcı bir görevdi.

I didn't want to betray you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin