İki koluma da kelepçe vurulmuş bilmediğim bir yere sürükleniyordum. İki adam bileklerimi sıkı sıkı tutuyordu. Eğer olurda kaçmaya çalışırsam beni durdurmak için bu kadar sıkı tutuyorlardı.
Önümdeki Leon'da bize yolu gösteriyordu.
Leon o günden bu güne epey değişmişti. Bir insanın bir yılda bu kadar değişmesi gerçekten şaşırtıcıydı. Benden nefret ettiği apaçık ortadaydı, eline geçsem sanki beni öldürecekti ama onların işine yarayacağım dan dolayı bunu yapamıyordu.
Leon koridor da dümdüz ilerlerken birden sağa sapınca beni de aynı yöne doğru sürüklediler.
Leon ilerleyip de bir kapının önünde durunca bende sürüklenerek kapının önünde durdum. Leon içeri girmiyordu. Kapıyı açmış öylece bana bakıyordu.
Leon'un bakışlarından anladığım kadarıyla odaya benim tek girmem gerekiyordu. Oda da beni ne beklediği hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Kolları çekiştirerek beni tutan adamlardan kurtuldum. Şu an kaçmaya çalışsam bile beni hemen yakalarlardı. O yüzden böyle bir risk almayacaktım.
Ağır adımlarla karanlık odaya girdim.
Karanlık bir oda sadece bir ışık ile aydınlatılıyordu. Işık sadece odanın ortasında duran masayı aydınlatıyordu. Ve masanın başında oturan Chris'i. Tahminime göre burası bir sorgu odasıydı ve Chris beni sorguya çekecekti. Aman ne güzel!Ağır ağır odaya girdim. Ben odaya adımımı attığım gibi arkamdaki kapı kapandı.
Chris önündeki sandalyeyi göstererek oturmamı işaret etti. Sert bir şekilde sandalyeye oturdum ki sinirli olduğumu düşünsün. Aslında biraz düşününce sinirliyim zaten!
"Kesinlikle konuşmaya bize ihanet ettin Ada, diye başlayacaksın değil mi?"
"Hayır öyle başlamayacağım. Emin ol işime yaramasaydın seni çoktan kendi ellerimle öldürmüştüm."
"O zaman ne işinize yarayacağımı söyle!"
Chris sinir bozucu bir gülüş sergiledikten sonra soruma yanıt verdi.
"Wasker'ın şirketine gideceksin."
Cidden mi? Ben oranın çalışanlarından biriyim. İstediğim zaman şirkete girip çıkabilirdim. Şirkete girmem ile onların çıkarı ne olacaktı ki?
"Ciddi misin sadece şirkete mi girmem gerek? Seni daha zeki zannederdim Chris!"
Bunu söylemem ile Chris'in yüzündeki sinir bozucu gülümseme silinmişti. Herhalde ona aptal demem sinirini bozmuş olmalıydı.
"Emin ol o kadar salak değilim Ada. Şirkete tek sen gitmeyecektin, bizde seninle geleceğiz."
"Siz canınıza mı susadınız? Beni rehin alıp gitseniz bile sizi öldürürler!"
"Seni rehin almayacağız."
"Nasıl gireceksiniz o zaman? Elinizi kolunuzu sallayarak girmeyeceksiniz umarım."
"Öyle bir aptallık yapmayacağız."
Anlamaya çalışıyordum. Şirkete girip ne yapacaklardı ki?
"Oradaki görevliler gibi giyineceğiz. Senin arkanda durup seni koruyor gibi davranacağız, sen de bizi Wasker'ın odasına götüreceksin. Aksi taktirde seni hemen öldürürüz"
Yaşamak için başka şansım yoktu. Onları şirkete sokmalıydım. Bunu yapabilirdim, tabii bunu yaparsam bu seferde Wasker'a ihanet etmiş olurdum. Artık kime ihanet etsem de umrumda değildi. Yaşamak içen herşeyi yapabilecek konuma gelmiştim.
"Peki, ne zaman başlıyoruz?"
"Yarın ilk iş şirkete sızıyoruz, senin bir günden fazla ortadan yok olman onların şüphelenmesini sağlar. Hem böylece planın üzerinden geçmek için bir günümüz olur."
"Tamam."
"Çıkabilirsin."
Koşar adımlarla odayı terk ettim. İnsanlara ihanet edip duruyordum. Bunu kendi isteğimle yaptığım yoktu. Bunu bana zorla onlar yaptırıyorlardı. Kendi canımı kurtarmak için insanları öldürmekten asla kaçmadım. Gene kaçmayacaktım. Eğer başım derde girerse oradan kaçıp onların birbirlerini öldürmelerine müsade ederdim.
Odadan çıkınca beni Leon karşıladı.
"Planı öğrendin mi?"
"Pek sayılmaz, daha detaylı öğrenmek isterdim."
"Aslında basit Wasker'a ihanet edeceksin, sen böyle şeylere alışıksın sana zor gelmez."
Her saniye ona ihanet ettiğimi yüzüme vuruyordu.
"Neden sana ihanet ettiğimi bilmiyorsun, eğer sana bu kadar kolay ihanet edebilecek biri olarak beni gördüysen beni hiç tanımamışsın."
Benim her kelimem ile Leon'un surat ifadesi daha da düştü. Ben cümlemi bitirdiğimde ise ağzını açıp birşey söyleyecek gibi oldu. Elimi kaldırarak susmasını işaret ettim. Sus işareti yapmama rağmen ağzından iki kelime dökülmüştü.
"Özür dilerim."
![](https://img.wattpad.com/cover/368744337-288-k349101.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I didn't want to betray you
Hayran KurguAda Wong'un gittiği bir görevde Wasker ile seçenekleri ile başbaşa kalır ve arkadaşının canı için ona ihanet etmek zorunda kalır.