5- Mabel

12 3 0
                                    

Yazı yazdığımı hatırladım.

Morelmanlarım bozuk ama yapacak bir şey yok. Yazim bari:)

Lessy ve Jack'i özledim onları yazmak çok tatlı.

İyi okumalar cane.



"İlk kez mi kılıç kullanacaksın?" Küçümseyici sesi Vi'ye ulaştığında Vienna tüm siniriyle omzunun arkasından baktı.

Korkuyu hissediyordu. Kitaba girdiğinden beri bu kadar kötü hissetmemişti. Gabi'yle savaşırken o sahne kitapta olmadığı için rahat hissetmişti.

Bu sahne kitapta yazılıydı. İlk sahnesi ve başlangıcıydı.

Önüne tekrar döndüğünde gözleri sonuna kadar açıldı. Betimlenen kız adamın elindeydi.

Adam kadının saçlarından tutmuş çekiştiriyordu.

Kadının yüzüne baktı Vi. Sandığı kadar özel bir yüzü yoktu. Ana veya yan karakter değildi zaten ama güzel olmasını bekliyordu. Gözünün altındaki ben yüzüne güzellik katmıştı.

Adamın saçını çekiştirmesinden dolayı yüzünde acı bir ifade vardı ama korkmuyordu. Elinden kurtulabilse adamı iki paralık edecek şekildeydi.

Vienna elinde tuttuğu kılıcı tüm gücüyle kavradı. Parmak boğumları beyaz rengini almıştı.

İlerlemeye başladı. Elleri korkudan titrese bile bu sahneyi değiştirmeliydi.

Kılıcı kaldırdığı sırada kolunda bir acı hissetti.

Birisi ondan önce davranıp kılıcını koluna savurmuştu. Her şey o kadar hızlı gerçekleşmişti ki adam Vi'ye tam hedef alamamıştı.

Acısını unuttu ve kendini havaya kaldırdı. Adamın kafasına bir tekme savurdu. Hiç etkilenmedi bile.

Vi'nin moreli bozulmuştu tabii. Bu evrende politik gücü vardı sadece.

Yakın dövüş bilmesi şu an onun arkasını toplayamazdı.

Kılıcını tüm gücüyle savurmasına rağmen bu adamlara etki etmiyordu. O kadar hengamenin arasında Vi adamların yüzüne ve giydiklerine dikkat etmedi.

Etseydi adamlara saldırmayı seçmezdi.

Gücünün tükendiğini patlayacak olan ciğerlerinden anlayabiliyordu ama duramazdı. Bu saatten sonra durursa kesinlikle ölürdü.

Daylen Vienna'nın arkasından bakabiliyordu sadece. Bu yaşamına kadar bu kadar inatçı bir kız görmemişti.

Bir canı vardı ama bunu önemsemeden savaşıyordu.

Belindeki kılıcına baktı Daylen. Bunu yapamazdı. Gözlerinin önüne savaş hatıraları geldi.

Savaşta kaybettiği binlerce arkadaşı...
Onun kadar yaşayamayan dostları...

Daylen bu kadar savaş gördükten sonra bile Vi kadar cesur değildi.

Vienna'nın elinden kılıç, yüksek bir sesle yere düştü.

İşte şimdi kesinlikle ölmüştü.

Şakağından düşen terleri gözlerine giriyordu.

Adamın yüzünde kazanacağı belli bir sırıtış belirdi. "Ne dayanıklısın sen," Vi, dalga mı geçtiğini ayırt edemiyordu. "Kimsin?" adamın sorusuna cevap vermek yerine ona doğru koşmayı seçti.

Waria'nın Kırık PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin