2. Bölüm: Kömür

1.4K 240 89
                                    

⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚

Cumartesi sabahına erkenden uyandı Felix. Yastığı yorganı öfkeyle tekmelese de bir türlü geri uykuya dalamadı, mecburen yataktan kalktı.

Hiçbir şey yapası yoktu. Üretken olmak istemiyordu.

Yine de hava güzeldi. Bu yüzden belki de dışarı çıkıp kahvaltı yapmalıydı.

Üstünü hızla değiştirdi. İşe giderkenki rutinini yapmadan, sadece yüzüne soğuk su çarptıktan sonra evden ayrıldı.

Yakınlarda bildiği iyi bir pastane vardı. Bir kahve, yanına da birkaç güzel pankek iyi giderdi.

Ellerini cebine koydu, sallana sallana pastaneye gitti. Siparişini verdikten sonra bahçedeki bir masaya oturdu, telefonunu çıkartıp siparişinin gelmesini bekledi.

Sosyal medya hesabında sadece bir tane arkadaşı vardı; Jisung. Onun dışında popüler kanalları takip ediyor, komik video izliyordu.

Jisung'un ailesiyle attığı 200 hikayeyi geçtikten sonra, bir anda bacağına değen bir şeyle sıçradı.

Masanın altına eğilip baktıktan sonra gözlerini devirdi. "Başka bir kedi mi..."

Kedi geçip karşısındaki sandalyeye oturduğunda kedinin yüzüne baktı.

Dün akşam karanlıkta olduğundan emin değildi, ama kedi tanıdık gibiydi. Acaba bu bir ihtimal, dünkü kedi miydi?

"Sen misin miyav?" Diye sordu kediye gülerek.

"Miyav."

Kedi büyük, sarı gözlerini Felix'e dikmişti.

"Hep miyav hep miyav, sohbetin de çekilmiyor."

"Miyav."

Felix gözlerini devirdi. "Neyse git sen. Tatlı bir şey yiyeceğim. Sen yiyemezsin, yasak." Başını öne eğdi. "Kedi olsaydım ben de yiyemezdim. Ama bak, kedi kulaklarım yok, kuyruğum da."

"Miyav."

"Ay Kömür gelmiş!" Garsonun sesini duyduğunda o tarafa döndü.

Garson ise elinde pankek tabağı ve kahveyle Felix'in yanına gelirken kediyi görmüştü. Hızla elindekileri masaya bıraktı, kedinin başına elini uzattı.

Kedi hızlı bir şekilde sandalyeden inip kaçmış, garsonun ona dokunmasına izin vermemişti.

Garson cebinden adisyon çıkarıp Felix'in siparişini yazarken kendi kendine gülümsedi. "Hep böyle bu, hiç sevdirmiyor."

Felix garson kızın kedi kulaklarına bakarken hafif bir iç çekmişti. "Sizin kediniz mi?" Diye sordu.

"Yok." Dedi kız büyük bir tebessümle Felix'e bakarken. "Bir sokak kedisi. Ama buralarda takılıyor, ara ara besliyoruz."

"Anladım. Teşekkürler."

Garson adisyon kağıdını bırakıp yanından ayrılırken, Felix de kahvaltısını yapmaya koyulmuştu.

Ama çok kısa bir süre sonra kedi geri geldi, yeniden Felix'in karşısındaki sandalyeye oturdu.

"Gene mi sen?"

"Miyav."

"Sapık. Besliyorlarmış seni işte. Başını da okşatmıyorsun, benden ne istiyorsun gitsene."

"Miyav."

"Anandır miyav."

"Miyav."

"Git ya, yemek yiyeceğim. Kışt, kedi kışt."

Kedi hiç istifini bozmadı, kaldırdığı patisini yalamaya başladı. Ama bu hareketi Felix'i iyice kızdırmıştı.

Oturduğu yerden kalktı, kediye yaklaştı. Aynı kıza yaptığı gibi gideceğini düşündüğünden elini uzattı, kedinin başını okşamaya çalıştı.

Ama umduğu gibi olmadı.

Kedi hareket etmedi, ifadesiz bir şekilde Felix'in başına dokunmasına izin verdi.

Felix bir anda elini çekti. "Ya gitsene!" Diye bağırdı kediye.

Etrafta oturanların onu deli sanmaları pek umrunda değildi.

Yine de az önceki garson kız yardımına yetişti. "Bir sorun mu var efendim?" Diye sordu.

Felix işaret parmağıyla kediyi gösterdi. "Yemek yiyemiyorum, gitmiyor." Dedi.

Kız gülümseyerek kediyi alacakken kedi sandalyeden atladı, yine kızın ona dokunmasına izin vermedi.

"Sorun çözüldü efendim." Dedi kız. Ama tam gidecekken Felix onu kolundan yakaladı.

"Yemeğimi bitirene kadar karşıma oturur musun? Bu garip yaratık gelip yine karşıma oturacak çünkü."

"Kedilerden korkuyor musunuz?"

"Hayır. Yani beni takip ettiğini düşünmediklerimden korkmuyorum. Ama bu kedi çok karşıma çıkıyor."

Kız Felix'e garip gözlerle bakmıştı.

Felix de ne kadar rezil bir şey söylediğini anladığında geri adım attı. "Üzgünüm, sorun yok. Gidebilirsiniz."

Kız garip bir tebessümle yanından ayrıldı.

Felix tekrardan yemeğini yemeye koyulduğunda, çoktan karşısındaki sandalye kedi tarafından işgal edilmişti.

Takmadan yemeğini yemeye ardından da doğrudan eve gitmeye karar verdi; öyle de yaptı. Hesabını ödedikten sonra pastaneden ayrıldı.

Kedinin yol boyunca onu takip ettiğini ancak apartmanın önüne geldiğinde anladı. "Ya ne yapıyorsun burada, manyak mısın?" Diye bağırdı kediye doğru.

"Miyav."

"Ne istiyorsun benden?"

"Miyav."

"Bak böyle anlaşamayız. Ya adam gibi konuş ya da peşimi bırak. Kömür müsün nesin."

"Miyav."

"İyi, içeri giremezsin. Ben gidiyorum, sen de burada kal."

Felix apartmanın kapısından içeri girdiğinde, söylediği gibi kedi dışarıda kalmıştı. Ama içi içini yiyip bitiriyordu.

Bu kedi, neden Felix'i takip ediyor ve diğerlerine izin vermezken Felix'in ona dokunmasına izin veriyordu?

Eve girdiğinde camdan aşağıya baktı, kedi yoktu. Derin bir nefes aldı, umursamazca salondaki koltuğa yatıp telefonuyla oynamaya başladı.

"Valériane" | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin