STM -6-

632 139 76
                                    

"Öncelikle vampirlerin nasıl öldürüleceğini merak ediyorsun değil mi?" dedi Klaus Stefan'ın baygın bedenini yerde sürüklerken. "Kazık... Vampirleri öldürmek için en çok kullanılan yöntem. Bir vampirin ölmesini istiyorsan onun kalbine doğru bir kazık saplaman yeterli olacaktır. Diğer bir yöntemde bir vampirin kafasını vücudundan ayırmak. Tabi bunun için uzun ve kesici alete ihtiyacın olabilir."

"Hayır." dedim Klaus'un konuşmasını bölerek. "Bunların hiçbirini öğrenmek istemiyorum. Eğer öğrenirsem kendimi onları öldürme düşüncesinden alıkoyamayacağım."

"Peki. Diğer merak ettiğin soruya geçelim." dediğinde kafamdaki onca sorudan bir soru seçmek için iç sesimle bir tartışmaya girmiştim bile.

"Stefan'ı nereden tanıyorsun? Ve görsel ikiz diye bahsettiğin şey neydi?" dedim.

"Stefan'ı Damon sayesinde tanıma fırsatı buldum. Çok uzun yıllar önce New Orleans'tan buraya geldiğimde Damonla bir barda tanışmıştık. Bir zamanlar Damon Katherine'ye sırılsıklam aşıktı fakat kardeşi Stefan'ın Katherine ile bir ilişkisi olduğunu öğrendiğinde onu unutmaya çalıştı. İnsanlık duygularını kapadı. Deşici bir vampire dönüştü. Mystic Falls'ta yaşayan insanların ölümüne sebep oldu. Damon'un insanlık duygularını kapadığı zamanlar kötü günlerini atlatması için ona hep destek oldum."

"Ne yani Damonla arkadaş mısınız?" dedim şaşkınlıkla.

"Arkadaştık. Artık değiliz." dediğinde Klaus'un cevaplamadığı soruyu sordum tekrardan. "Görsel ikiz derken ne demek istedin?"

"Katherine'nin görsel ikizi olan seni kastettim." deyip gülümsedi.

Kafam gerçekten çok karışmıştı. Beynim söylenilen herşeyi reddediyordu. Düşündüğüm tek şey ailesinin yasını tutan ve mutsuzluğuyla daha çok mutlu olan Elena'nın geri dönmesiydi. Şu an attığı her adımı korkak bir şekilde atıp anormalliklerin içinden nasıl sıyrılacağına dair hiçbir fikri olmadan yaşayan Elena'nın yerine kendi halinde olup bütün gün odasından çıkmayan Elenayı tercih ediyordum. Ailem demişken uzun zamandır onlar için ağlamayı da bırakmıştım. Her gün mezara gidip onlara bir gün iyi olacağımı söyleyip her yanıt alamadığım da hissettiğim o berbat duyguların kalbimde oluşturduğu o boşluğu da unutmuştum. Şimdi ise kendi benliğimi hatırlayamayacak kadar hafıza kaybı geçirmiş gibi hissediyordum.

"Seni geberteceğim." Stefan uyanmıştı. Klaus ise Stefan'ın bu durumuna Damon'ın ukala gülüşlerini aratmayan bir şekilde sırıttığında gözlerimi devirdim.

"Köken vampir olduğumu bildiğin halde sergilediğin şu davranışlar hiç hoş değil Stefan." dedi Klaus gülüşlerini kahkahaya çevirerek.

Ukala vampir... Deşici vampir... Görsel ikiz... Köken Vampir...

"Daha bakalım başka hangi saçmalıklarla karşı karşıya kalacağım." diye düşündüm içimden.

***

"İyi misin?" diye sordum Stefan'a.

"İyi olmadığımı gördüğün halde iyi misin diye sorduğun için iyi değilim." dedi Stefan kana bulaşmış koluma büyük bir hayranlıkla bakarken. "Ve şu kolundaki kanı temizlemediğin sürece iyi olacağımı sanmıyorum." dediğinde koluma hayranlıkla bakan gözlerine tiksintiyle baktım.

Klaus gitmeden önce benden tüm o cevapladığı sorular karşısında kanımı istemişti. Ve bende itiraz etmeden, buna kendimi mecbur hissederek kanımdan bir iki damla vermiştim. Ve Klaus son hamle olarak Stefan'ın üstüne kütüphanedeki kitapları teker teker fırlatmış ve beyaz bir zarfa not bırakıp gitmişti. Stefan kafasına fırlatılan kitaplar karşısında büyük bir darbe alsa bile vampir olduğu için yaraları çabuk iyileşmişti. Benim kolum ise Klaus'un Stefan'a isabet ettiremediği kitap yüzünden kan içindeydi.

Sırrımı Tutabilir Misin? (Delena FanFiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin