Derin Okyanus/taekook bxb/

9- Benim olan

Hari’yle sadece yapmak için yapıyoruz.
Sabah erken uyanmıştım, hâlâ uyuyordu. Çok mu yormuştum? Her neyse uyanır şimdi. Ayaklanıp bornozu çıkardım, kıyafetimi giyindim. Mutfağa inerek kahve hazırladım, telefonla uğraşırken kucağımda bir ağırlık hissettim.
"Günaydın sevgilim." ona baktım, saçları dağınıktı, çok tatlı görünüyordu. "Günaydın küçüğüm." boynuna gömülüp kokusunu içime çektim. Ah, çok güzel kokuyordu! Benden biraz uzaklaşıp dudaklarımdan öptü. Güldüm.

Bugün okul yoktu, tatil ve ben tüm günümü Jungkook ile harcamak istiyorum. Derin bir nefes aldım. Masada bıraktığım telefon çalınca elime alıp yanıtladı. Jungkook'un çocuk arkadaşı arıyordu, bu saate. "Alo."
"Alo, Taehyung?"
"Uzatma, söyle."
"Biliyorum, çok erken saate aradım ama bir şey söylemeyi unutmuşum." Dedi sakin bir ses tonu ile. "Söyle."
"Hari diye bir kız beni aradı."
Gözlerim anlık olarak şokla büyürken öksürdüm. "Bu sabah seninle buluşmak istiyormuş, seni aramamı istemişti ama bir şey hatırladım. Senin Jungkook'u, Hari ile aldatmış olman..."

Siktir, hassiktir!
Sesimi çıkarmadım, durdum.

"Jungkook, bekle geleceğim."
O kalktığı gibi kapıya çıktım.
"Nasıl gördün?" Ne diyeceğimi bilememiştim, daha yeni barışmıştık. Yine kaybedemem."Bayağı kızla öpüşüyordunuz, söylesene ilk sevgilin hangisiydi? Önce hangisiyle sikiştin? Jk’e ona göre açıklıyım üzülmesini istemem kardeşim o benim." Nereden çıkmıştı? ne sikim vardı da bizim okula geldi! "Jungkook'un haberi olmayacak, hiç bir şekilde tek sevgilim jungkook. Hari arkadaşım, yakın bir arkadaşım." Tehdit etmişti resmen! "Arkadaşlar bu kadar yakın temasta olamazlar, Kim Taehyung."

“SİNİRİMİ TEPEME ÇIKARDIN, NE SİKİM VARDI SABAH SABAH TÜM SİNİRİMİ HOPLATTIN PİÇ!” Hafif sakinleşerek "Jungkook,  bu olayla alakalı bir şey anlarsa ve ağlarsa hayatının tamamen karartırım, senin! Anladın mı?" Kapatıp geri içeri girdim. Jungkook’a baktım. ikisinin de bunu anlamaması gerekiyordu ama o piç söylerdi. Kahvaltı hazırlıyordu, beli ağrıyor olmalı arada tutup sıkıyordu. "Noldu sevgilim? Kimdi? Bağırıyordun." jungkook’a baktım, gözleri bana bakarken çok parlak bakıyordu. Neden ona bunu yapıyorum? Bu benim. Karakterim alışması mı, gerekiyor benim mi değişmem gerek?

Bilmiyorum ama bildiğim tek şey beni çok sevdiği...

Derin bir nefes aldım ve kendime gelmeye çalıştım. "İyi misin, tete?" Diye soran Jungkook'a döndüm. "İyiyim ama kendimi biraz kötü hissediyorum." Dudaklarını büzdü. Direk onun dudaklarına yapıştım, izin istemeden, aç gözlülük ile onu öptüm. Jungkook daha ne olduğunu anlamadan karşılık vermişti. Onu kucağıma alıp masaya oturttum. Eli omzuma çıktı ve tırnaklarını geçirdi.

Öptüm, ısırdım, emdim.

Benim olana istediğimi yaptım.

Sanırım Jungkook'u öpmeyi seviyorum... Benden ayrılınca hafifçe kıkırdadı ve yanağımı öptü. Ona neden böyle davranıyorum? neden aldatıyorum? neden eziyet çektiriyorum? kendimi değiştirmek istemiyordum ama ona eziyet çektirirken kendi canım acıyormuş gibi hissediyordum. affetmeseydi nasıl olurduk şu an, çok mu ağlardı çok mu üzülürdüm?

Jeon’dan devam edelim!

Çok güzel gülümsüyor. Saçları ,gözleri elleri her zerresi çok güzeldi kısa sürede bağlandım ona çok güzel herkes benim gibi bağlanır mı ona? Onu en çok seven kişi ben olmak istiyorum, affetmek çok istiyorum, affettim ama tam anlamıyla affettim mi bilmiyorum. karakteri böyle, değiştirmek istemiyorum. Her zerreme kadar ona ait olsun istiyorum. Yakışıklı, harika, mükemmel bir insan! Kokusuna aşığım, huzur veriyor sanki...

"Aşkım işin yoksa gezelim mi? İşin varsa sorun değil." Başıyla onayladı. Bir çocuk gibi sevindim. "Tamam o zaman, nereye gideceğiz?" Diye sorunca ona döndüm. "Her yeri!"
"Kıpkırmızı oldun, yavrum. Utanma bu kadar." Yaklaşıp tekrar tekrar boynumu öptü. Yaklaşıp dudaklarını öpmeye başladım. Bir kaç dakika sonra ayrıldım. "Ben hazırlanacağım ama senin evindeyiz..."