MARDİNLİM/Fizyoterapist

♧Bölüm-2

"Eğer kirli bir ırmağı içine alıyorsan, bozulmadan kalabilmen için deniz olmalısın."

"Kana kan, Dişe diş"

<----------------------------------------->

Günlerden çarşamba ve ben sabahın sekizinde nereye gidiyorum bilin bakalım?

Evet Hakan Karabey'in yanına dün gece ikide arayarak tedaviyi kabul ettiğini söyledi.

Farkındayım beni zorlu bir süreç bekliyor ama bende Hisar Güneş isem o adamın inadını kırıp ayağa kalmasına vesile olacaktım.

Ahmet bey araba göndermiş beni evimin önünden aldırmıştı. Konağın önüne geldiğimizde içimden bildiğim bütün sabır dualarını okumaya başladım. Çünkü Hakan beyin yanında pek sabırlı olacağımdan emin değildim.

"Ne dikilirsin orada dohtor hanım?" ve yine o kadın, Benim uğraşmaya şimdiden başlamıştı. İyide be kadın ben senin oğlunu iyileştirmek için buradayım kötülüğüne değil ya!

"Geldim hanım teyze." kapıdan girdiğimde bonbon suratıma baktı. tam bir sorun mu var diye soracakken hanım teyze dediğime kızmış olacağını düşündüm.

"Pardon Hanım teyze isminiz neydi?" kadın ağzını açmış konuşacakken "Firdevs hanım kahveniz hazır." Firdevs demek. Elinden çekeceğim var gibi Firdevs hanım teyze.

"Doktor hanım hoş gelmişsiniz." arkamı döndüğümde merdivenlerden inen Ahmet beyi görmemle yüzüme sahte bir tebessüm yerleştirdim. "Hoş buldum Ahmet bey nasılsınız?"

"Eyim ey Ağabeyimin haberinden sonra daha da eyiyim." yüzünde mutluluk vardı.

"E hay de Ağabeyim bizi bekler." eliyle alt kattaki odayı gösterirken içimde yine Hakan beyi görmenin heyecanı vardı. Ahmet bey odanın kapısını çalış içerideki sesi beklemeden açtı kapıyı.

O an dedim keşke bekleseymiş... Hakan bey yatakta yarı çıplak! "Oğlum napıyosun lan! Niye beklemiyorsun!"

"Abow Ağabey yeminle düşünemedim heyecanıma mazur gör." Hakan bey ise eline aldığı beyaz tişörtü kafasından bir çırpıda geçirirken ben onu süzmeye devam ettim. Yatalak olmasına rağmen o baklavaları nasıl duruyor merak etmemiş değildim.

"Gelmişsiniz doktor hanım." Hakan beyin yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi. Neyi peşindeydi bu adam?

"Geldim tabii Hakan Bey-" lafı kesen ise Ahmet bey oldu. "Vallah size ne kadar teşekkür etsek az doktor hanım. Allah razı olsun." işte şimdi yüzümde gerçek bir gülümseme olmuştu.

"Görevim Ahmet bey kim olsa aynı şeyi yapar-" yine lafımı kestiği için sinirlenirken duyduğum sözler yüzünden dilim resmen lal olmuştu. "Yok yok yapmazdı. Kim olsa Ağabeyim iyileşeye kadar yanında kalmaya ve sorumluluklarını alırdı ki." işte o zaman kanın beynime aktığını hissettim.

-----------------------------------------------------------------

"Ya siz nasıl böyle bir şey söylersiniz Hakan bey! Aklınız hayaliniz alıyor mu sizin bu durumu? Sizinle yaşamak ne bütün sorumlukları almak ne demek!" şu an Ahmet beyi odadan göndermiş kesinlikle kovmadık(!) Hakan beyin beni düşürdüğü durumu tartışıyorduk.

"Dün gece size söylemiştim doktor hanım sizde tamam sabah orada olurum demiştiniz." gece? GECE! "İyide ben onları uyku sersemi anlamamıştım ki. Hatta rüya bile sanmış olabilirdim.

"Bu yüzden gece aramayı seçtiniz değil mi? Uyku sersemi dediklerinizi kabul edeyim diye." dudaklarını kıvırıp 'öyle miymiş' demesi yok mu işte beni çileden çıkarmıştı.

"Sende amma nazlı çıktın be doktor bu kadar kolay pes edebileceğini tahmin etmemişti." oyun oynuyordu demek tamam bende oyununa devam ederim o zaman.

"Pes etmek? Hah ben mi çok beklersiniz Hakan bey." demek kana kan dişe diş istiyorsun ağacık.

"AHMET BEY" odanın içinde Ahmet beye seslenirken hala gözümün içine bakan Hakan bey ile yarışıyordum.

"Buyur doktor hanım?" kapını yarım ağzından kafasını uzatınca ona dönüp silah uçağımı ateşledim.

"Odamı hazırlayabilirsiniz. Ayarıca eşyalarımı taşıması içinde birini gönderirseniz sevinirim. Malum çok kısa süre burada misafirim(!)" çantamı da alıp odanın kapısını iyice açarak dışarı çıktım. Ne yapalım bu VS için bunlara katlanacaktım.

Kana kan, Dişe diş

DEVAM EDECEK>>>>

Nasıl buldunuz bakalım bu bölümü hadi yorumları alalım.

Evet Hakan ve Hisarın VS başlıyor ne düşünüyorsunuz?

gelecek sefere görüşmek üzere çiçeklerim sağlıcakla...