homofobiğim deme sakın!

77 7 7
                                    

Yorum yapalım lütfen bol bol

...

Gece'nin gözünden

Eren'in beni kahvaltı için getirdiği yere baktım, çok tatlış bir mekandı. Yüzümde ki gülümseme yavaşça soldu, Melih iyi miydi acaba? Hemen telefonumu aldım ve adını tuşladım.

-alo melih'im n'apıyorsun?

-İyi yavrum sen?

-İyi bende, ne zaman döneceksin özledim?

-bu hafta içerisinde dönerim yavrum rahat ol sen

Dudaklarımda oluşan gülümsemeyle içim kıpır kıpır olmuştu. Melih'le uzak kalmaya alışık değilim ve bu her zaman böyleydi.

-Yavrum benim gitmem gerekiyor ama seni arayacağım tamam mı?

-Tamamdır

Telefonu kapatıp Eren'e döndüm yüzünde bir hayranlıkla beni izliyordu.

"Sevgilin var mı? Eren?"

"Ha? Yok"

Tamam önümde zerre bir engel yoktu. İstediğim gibi yürüyebilirdim.

"Baban imam ya sende imam olmak istiyor musun?"

İlk kendini tutmaya çalışsada sonrasında kahkahalar ile gülmeye başladı. Bu haline yüzümü buruşturdum. Ne vardı yani haklı bir soruydu!

"Hayır tabiki!"

O gülmeye devam ederken bende somurttum. Nesi komikti?

"Gülme Eren gülme!"

Kendini tutmaya çalışırken yavaşça sakinleşti.

"Tamam! Ah, tamam!"

Gelen garsona kahvaltı istediğimizi belirtti ve arkasına yaslandı. Sırıtarak beni izliyordu. Irzıma geçiyor resmen!

"Niye öyle bakıyorsun?"

"Bilmem, nasıl bakıyorum?"

Önden gelen çaya baktım ve iki şeker ekleyip yudum aldım. Sıcaktı ve güzel demlenmişti. Yalarım.

"Çayı çok tazeymiş!"

Çocuksu heyecanıma güldü. Çok güzel gülüyordu, gamzeleri ortaya çıkarken gözleri kendini yok etmek ister gibi kısılıyordu. Yalarım.

"En sevdiğin renk ne?"

"Turuncu"

"En sevdiğin yemek?"

"Çiğ köfte"

"Benimde!"

Kurban olduğum ağzının tadını biliyordu ha!

"En sevdiğin mevsim?"

"İlkbahar"

"Annen mi baban mı?"

imamın oğlu | BxB texting+düzyazıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin