BÖLÜM 5

16 1 0
                                    

"Kızım sen iyice uçtun kaç gündür." Eylül beni dürtüp söylendi.

"İyiyim, Hakan mevzusuna kafam takılı sadece. Yazdığı mesajı gördünüz. Kendinde değil gibiydi." Ali halledeceğini söylediyse hallederdi ama Hakan'ı gösterdiği kadar tanıyordum ve bugüne kadar hep saf aşık rolünü oynamıştı. İçinden bir psikopat çıkar ve Ali'ye bir zarar gelirse diye endişelenmeden duramıyordum.

"Hayatım abim halledeceğini söyledi. Bak kaç gündür Hakan ortalarda yok, belli ki boşunaydı sözleri." diyerek sakinleştirmeye çalıştı Özge.

"Özge haklı, hem Ali abi bırakıyor okula sizi kaç gündür. Belki görüp sevgilin olduğuna ikna olmuştur ve korkmuştur." dedi Eylül.

Öyle olmasını umuyordum. Eylül'ün dediği gibi neredeyse 2 haftadır bizi okula Ali bırakıyordu. Hakan'ı hiç görmemiştim ama kocaman kampüstü sonuçta belki de o da benden kaçıyordu Ali yüzünden.

Felaket tellallığı yaptığımı umarak kızları onaylar birkaç kelime söyleyip önümdeki kahve ile ilgilendim. Sena stajdaydı ve bugün bizimle buluşmaya gelmemişti. Dikkatimi kızların sohbetine verdim.

"Esma'nın düğünü çok güzel olmadı mı kızlar ya? Ben ne zaman birini bulup piyasadan çekileceğim acaba?" Özge yanağını eline yaslayarak hülyalı hülyalı dışarı bakmaya başladı.

"Gerçekten çok güzel oldu, aynı şekilde Esma da prenses gibiydi. Umarım mutlulukları daim olur." dedim gülümseyerek. Düğünde gerçekten çok eğlenmiş, kurtlarımızı dökmüştük.

"Seni Ali Abi'ye ne zaman veriyoruz kız?" diyerek kolumu dürttü Eylül.

"Muhtemelen hiçbir zaman." dedim üzülerek.

"Hemen karalar bağlama. Adam tatilini sana harcadı. Bence sana karşı ayrı bir ilgisi var. Bizimle her zaman daha mesafeli olduğunu biliyorsun Ali Abi'nin." 

"Eylül haklı. Bazen sana bana davrandığından daha ilgili davranıyor. Görümcelik yapacağım artık o derece." diyerek güldü Özge.

"Kardeşi olarak gördüğünden yapıyor kızlar. Hem son bir haftadır garip davranıyor. Eskisi kadar samimi yaklaşmıyor." dedim iyice üzülerek. Yanlış bir şey yapıp yapmadığımı düşünüyordum kaç gündür.

"Ben de abimi tanıyorsam sana karşı ufak olsa bile farklı bir ilgisi var. Hem hiç söylemedin, ters bir şey mi söyledi?" Özge'ye yandan bir bakış attım.

"Beyza diyor son zamanlarda sadece, normalde sana söylediği gibi bana da 'güzelim' falan derdi. Daha mesafeli davranıyor. Abi kavramını da kaybettik galiba kızlar." dedim ağlanacak halime gülerek.

"Kafası doludur belki. Hemen aklını kötüye yorma. Hakan konusunda da baya gerildi Ali Abi." Teselli etmeye çalıştılar bir süre beni. Sonra hesabı ödeyip kalktık. Eve geldiğimde kendimi uzun bir duşa attım. Çıktığımda telefonumda Ali'den ve Özge'den cevapsız aramalar görünce korkmadım değil.

*Ali'm aranıyor.*

"Alo, Beyza."

"Selam Ali Abi. Beni aramışsın, birkaç kez?" dedim sorarcasına.

"Mahallenin çıkışındaki parka gelir misin?" dedi usulca. Neden olduğunu pek anlayamasam da onaylayıp telefonu kapattım. Üstümü giyinip anneme markete gideceğimi söyleyerek evden ayrıldım.

Parka yaklaştığımda arabasını gördüm. Camı açıp binmemi işaret etti. Ben de komutuna uyarak arabanın yolcu kapısını açarak koltuğa yerleştim. 

"Neden çağırdın beni Ali Abi?" dedim ona doğru dönerek. Bu kadar yakın mesafeden ve yalnızken gözlerine bakacak kadar cesaretli değildim.

"Göreve gidiyorum," dedi sert çıkan sesiyle. "Uzun bir görev olacağını söyleyebilirim sadece. Sana bir numara vereceğim. Güvendiğim bir kardeşimin numarası. Ben yokken olur da bir şey olursa onu aramanı istiyorum." 

"Tanımadığım birine ben nasıl güveneceğim peki?" dedim istemsizce. Gidiyordu ve ben şu an ağlamak istiyordum.

"Ben güvendiğimi söylüyorum yetmez mi?" dedi gözlerimin içine bakarak. Yeter ve artardı ama ben şu an sohbeti uzatmaya çalışıyordum.

"Ne zaman gidiyorsun?" dedim farkında olmadan.

"Yarım saate buradan ayrılıyorum. Özge ile konuştum ve seninle de konuşmak istedim. Dikkatli olmanı istiyorum. Dediğim gibi bir şey olduğunda sana vereceğim numarayı araman yeterli. Adı Cenk." dedi kafasını cama çevirerek.

"Ben yanlış bir şey mi yaptım Ali Abi?" dedim arabadan inmeden bunu sormak zorunda hissettim.

"Yapmadın güzelim, sadece kafam dolu. Kendine iyi bak ve benim için dikkat et." dedi tekrar gözlerime bakarak. Neden böyle bir soru sorduğumu bile sormamıştı ama daha fazla kurcalamak istemedim.

"Sen de Allah'a emanet ol. Markete diye çıkmıştım, eve dönmeliyim." dedim daha fazla gözlerine bakamayarak. "Numarayı mesaj olarak atarsın Ali Abi."

Kapıyı açıp arabadan indim. Gözlerim dolmuştu. İşte şimdi kesinlikle yanlış bir şey yapmış gibi hissediyordum aksini söylemesine rağmen.

Yolda markete uğrayarak birkaç abur cubur aldım göze batmamak için.

Eve geldiğimde ise akşam yemeği yemeyeceğimi söyleyerek kendimi odama attım. Babamın arkamdan söylendiğini duysam bile aldırış etmedim.

<3































































Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin