Arabanın sallanmasıyla kendime geldim. Önde Sena arabayı kullanıyor, Eylül şarkıları ayarlıyor, Özge kafasını ortadan çıkarmış bağıra bağıra şarkılara eşlik ediyordu.Ben? Ben ise Sezen Aksu'dan Zalim eşliğinde Özge'nin birkaç saat önce çektiği fotoğrafa bakıyordum. Deniz yolundaydık. Arkamızdaki arabada Ali'nin olması gerçeği kalbimin çıkacak gibi atmasına neden oluyordu.
"YARİN GÖZÜ YÜKSEKTE, BENİM BİR KURU AŞKIM VAR!" Özge'nin kulağımı çınlatmasıyla dikkatimi şarkıya verdim. Ufak ufak eşlik ettiğimde plaja da gelmiş bulunduk.
"Geldik, ballarım!" El frenini çekip konuştu Sena. Sonra bagajdan eşyalarımızı aldık. Eşekler bana fazla eşya kilitlemişlerdi.
"Güzelim? Bana ver şu poşetleri bakayım." Daha cevap vermeme kalmadan elimden alınan poşetlerle öylece kaldım.
"Ben taşırdım..."
"Ufacık bir şeysin zaten, göbeğin kaçar göbeğin." gibi saçma bir bahaneyle beni savuşturdu. Aman canım taşısındı, askerde o kolları boşuna yapmamıştı ya. Beni tek eliyle taşırdı da 4-5 poşet taşıyıversindi.
Ali herkese karşı böyle değildi. Normalde sert bir tipti ama Özge ve bana karşı daha ılımlı yaklaşıyordu. Kardeşi gibi görüyordu çünkü canımı da en çok bu yakıyordu zaten.
Kendi düşüncelerimi savuşturarak peşlerine takıldım. Güzel bir yer bulup oturmuşlardı. İki şemsiye, 6 şezlong tamamdı.
Direkt denize girmek istiyordum ama üzerimdeki elbiseyi Ali'nin yanında çıkartmaya utanıyordum. Hem Eylül'ün abisi de vardı. Yıllardır bir arada gelmemiştik denizde şimdi garip hissettiriyordu.
Bir cesaret çıkardım ve Özge'nin peşinden denize koştum. Sena çoktan kendini suya atmıştı bile. Eylül ise yavaş yavaş ısınarak girmeye çalışıyordu. Özge elimden tutup "Üç deyince." diyerek koşmaya başladı. Birden kendimi suyun içinde buldum.
Bir dalıp çıkarak saçlarımı geriye doğru attım. Şezlonglara doğru gözüm kayınca Ali'nin bir bizim yan şezlonglardaki adamlara bir de bize baktığını fark ettim.
"Beyza, su çok güzel değil mi?" Sena her zamanki gibi kendini kaybetmişti. Küçüklüğümüzden beri yüzmeye bayılırdık zaten. Eylül ise hala beline kadar gelen suda yavaş yavaş ilerlemeye çalışıyordu.
"Abi! Siz de gelsenize!" Özge Alilere seslenince bende o tarafa baktım. Bakmaz olaydım. Ali tişörtünü çıkarmış buraya doğru geliyordu. Eylül'ün abisi Efe ise şezlongta oturmuş telefona bakıyordu sanırım Efe Abi daha çok güneşlenme taraftarıydı bugün.
"Hii!" Birden önümden çıkan kafa ile neye uğradığımı şaşırdım.
"Sizin bu güzelliğiniz benim başıma bela, bela. O sesinizi biraz kısın yoksa ben şuradaki lavukları yumruğumla tanıştıracağım."
Bu adam benim kalbime zarardı. Aramızda bir metre mesafe vardı. Yine de bu kadar yakınımda olmasına bile kalbim alışmış değildi. Yıllardır alışamamıştı. Her seferinde kalbim ağzımda atıyordu onu görünce.
"Sen de fazla yakışıklısın abiciğim, biz sana bir şey diyor muyuz?" Özge seni yerim. Konuş görümcem.
Ali kafasını sağa sola sallayarak daldı ve gözden kayboldu. Birkaç dakika sonra uzakta sadece kafasını görür duruma gelmiştik.
E adam yüzbaşı kim bilir ne eğitimler aldı, istese ruhumuz duymadan hepimizi şuracıkta boğuverir mazallah!
İç sesimin saçmalıklarına kafamı sallayıp bende açılmaya başladım. Sena'nın yanına gidip "Su çok güzel gerçekten bebişim! İyi ki geldik bugün." dedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/282064659-288-k670396.jpg)