9.❤️

6 1 0
                                    

Keyifli okumalar dilerim...💕


Hani derler ya her insan zamanla alışırdı yalnızlığa. Bende alışmıştım fakat sadece yalnızlık değildi bu alışma süreci. Her gece kabuslar görüp sabahında kötü kurbanlarımı öldürmeye alışmıştım.

Her gece gördüğüm aynı kabuslardı. Aynı karanlık sokak, aynı ürkütücü figürler, aynı kaçış çabaları ve aynı kaçınılmaz son. Sabah uyandığımda ise yastığım kan ter içinde, kalbim göğsümden fırlayacakmış gibiydi.  Herkes kendi hayatının telaşındaydı. Benim içinse her şey donuk ve anlamsızdı.

Psikologlar travma demişti benim için. Zamanla geçecek demişlerdi. Ama bende biliyordum, bu bir yalandı ve bu kabuslardan asla kurtulamayacaktım. Onlar artık benim bir parçam gibi olmuştu. Her gece rüya ziyaretlerime gelip, bana yalnız olmadığımı hatırlatan korkunç dostlarımdı.

Yalnızlık... Evet, yalnızlığa da alışmıştm. Artık kimseye ihtiyaç duymuyordum. Kendi kabuğuma çekilmiş, dış dünyayla bağlarımı koparmıştım. Tek arkadaşım ise öldürmenin verdigi zevkti. Belki benimde hayatımı değiştirecek biri çıkabilirdi, fakat o zamana kadar sabaları yakınlarını koruyup kollayan bir kadının gecelerinde ise karanlığın kadınıydım.


🖤
Kabuslarıma şahit olan o küçük kızı bekliyordum. Esila hazırlanırken kendime bir kahve yapmıştım. Onun ne sevdiğini bilmediğim içinde çilekli milkshake yapmıştım. Her çocuk severdi çilekli milshakeyi. Yani sanırım öyleydi. Bir zamanlar bende severdim fakat  acılı kahve icmeye başlayana kadardı o zamanlar. Yanıma gelen kızı gördüğüm de elindeki aile albümünü sımsıkı tutuyordu. Yutkundum o albümü açmayalı uzun zaman olmuştu ve şimdi esila'nın ne soyliyeceğini bilemiyordum.

"Aile albümümü bu?" Sorduğu soru karşısında cevap vermedim fakat olumlu yönde kafamı salladım. Ağzını araladığında ne diyeceğini tahmin etmiştim bakmak isteyecekti.

"Fakat şuan açamayız eve geldiğimizde bakalım olur mu?"  Dedim. Kaçıyordum, onların fotoğraflarını görmekten kaçıyordum. Korkulu kabuslarım yetmezmiş gibi resimleride beni korkutuyordu.  Esila cevap vermeden albümü masaya bıraktı ve bana dönüp sımsıkı sarıldı. Karşılık verip alnını öptüğümde bana baktı ve yeni bir soru daha sorucaktı.

"Savaş abi de gelicek mii?" Dedi.

"Abimin önemli işleri vardır diye onu çağırmadım miniğim." Yüzünün düştüğü gördüğümde saçlarını kulağının arkasına attım.

"Ama sana bir kıyak yapıp yarın senin için savaş abiyi çağırabilirim istersen."  Dedim. Kıyamıyordum onun o yüzüne her baktığımda olduğundan fazla yakınlık hissediyordum. Belkide yalnızlığıma çare olmuştu. Biraz uzaklaşıp giydiği kıyafetlere baktığımda benzer renklerde giyindiğimizi fark ettim. Umarım sadece giyim tarzımız benzer düşüncesiyle ona daldığımda esila elimi tutup evin kapısına kadar yürümeye başladığı sırada bende ona eşlik etmiştim.  Kapıdan çıktığımızda arabanın kilidini düğmeye basarak açtım. Esila arabaya bindiğinde bende sürücü koltuğuna oturdum. Bildiğim güzel bir kahvaltılık mekan vardı esila'nın orayı beğeneceğine dair şüphem yoktu.

Aradan nerdeyse yarım saat geçtikten sonra varmıştık. Park edicek bir yer bulup arabayı durduğumda esila'ya dönüp baktım.

"İnebilirsin." Dedim. Kapıyı açtığında yanıma hızla geldi. "Burası neresi? Çok değişik bir yer gibi duruyor?" Çekinerek sorduğu soruya gülümseyerek karşılık verdim. "Birazdan görürsün." Dedim. Elini tutup yürümeye başlayınca bir kapıdan içeri girdik yanımıza gelen garson bizi ağırlayınca oturacağımız yeri gösterdi.

AŞKIN KANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin