Pembe Peruk

16 1 0
                                    

Evett, yeni bölüm hayırlı olsun! Biliyorsunuz, sınavlar yaklaşıyor. Belki haftaya bölüm atamayabilirim. Bu yüzden, olabildiğince bölüm atmaya çalışacağımzii 💅🏿💅🏿

 Bu yüzden, olabildiğince bölüm atmaya çalışacağımzii 💅🏿💅🏿

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Adı üstünde iyilik bu! Geri ödenir mi salak?!

•••

Tam bende yavaş yavaş sohbete katılmaya başlamışken zil çaldı. Ağzıma bir hıyar atıp (evet salatalık değil, hıyar.) kapıyı açmaya gittim. Annem, "Babandan markete gitmesini istemiştim, o gelmiştir herhalde." diye seslendi bana. Annemi duyan ben, hızlı adımlarla kapıya vardım.

Kapıyı açmamla beraber yine bir alışveriş vakasıyla karşılaşmıştım. "Ver babacığım, hoşgeldin." dedim babamın elindeki market poşetlerini alırken. "Hoşbulduk oğlum.
hoşbulduk.." dedi ayakkabılarını çıkarırken. Ben poşetleri mutfağa doğru götürürken babam da kapıyı kapatıp içeri girdi. Babamın mutfağa doğru gelmesiyle evdeki ahali ayağa kalkmaya yeltendi. Babam eliyle 'Oturun.' işareti yapınca herkes yeniden sandalyelere kuruldu. Bende o sırada eve gelen poşetleri nereye koysam diye düşünüyordum. Çünkü tezgahın üstü poşetlerle doluydu.

Annem masadan çaresizliğimi görmüş olacak ki, sandalyeden kalkıp oturmam için sırtımı okşadı. "Ben hallederim." dedi sonra. Annemin söylemesi üzerine tekrar masaya ilerledim ve yerime oturdum. O sırada babam ve evdekiler çoktan koyu bir sohbet içerisine girmişlerdi. Annem poşetleri hallettikten sonra babama da çay koydu ve o da yeniden masada yerini aldı. Masadaki herkes mutlu bir şekilde hem yemeğin tadını çıkardı, hem de yemeğe tadını veren güzel sohbetler etti. En sonunda herkes kalktı. Esen ve annem sofrayı kaldıracaklarını söyleyince, erkekler olarak oturup TV seyretmeye başladık. Oturduktan fazla zaman geçmeden babam kanepede uyuklamaya başladı. Biz dördümüz de o sırada dalmış bir şekilde haberleri seyrediyorduk.

Bir süre sonra Ege bize döndü.. "Düşünsenize," diye konuşmaya başladı ve devam etti. "Ben, Poyraz ve Savaş 79 yaşına gelmişiz. Sonra günün birinde yine böyle olduğu gibi banyoya koşuyoruz yarış yapacağız diye. Sonra üçümüz böyle bok sürüsü gibi yere yapışıyoruz. Haberlere çıkıyoruz. Şok! Şok! Şok! Yaşlı adamlar, banyoya koşarken yere düşüp hayatlarını kaybetti. Yerde yatan üçlüyü gören Çağrı Dönmez de, şaşkınlığın verdiği hisle onların üzerine bayıldı." dedi Ege bunları bize gülerek anlatırken. Hepimiz babamı uyandırmamak adına sessizce güldük. "Oğlum, aklına böyle şeyler nereden geliyor?" diye sordu Çağrı gülerek. Ege omuzlarını 'bilmem' anlamında kaldırıp indirdi. Bir yandan da gülüyordu.

"Ya da şey, şey! Yeni edebiyat öğretmeni, okulun ilk gününe geç kaldığını zannedip son gaz hazırlanırken bir moloz yığını gibi yere düştü. Üstüne üstlük o günün pazar olduğunu annesinin söylemesiyle öğrendi!" dedi Esen masadan birşeyler alıp mutfağa götürürken.

Basit Suçlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin