Küçüklüğümden beri aşkı dünyanın en yüce duygusu olarak gördüm ben. Masum, tatlı, insanın içini ısıtan, ayaklarını yerden kesen, başını döndüren, çılgınlıklar yaptıracak kadar sarhoş eden, midesinde kelebeklerin uçuştuğunu, bütün hücreleriyle yaşadığını hissettiren mükemmel bir şey olduğunu düşünürdüm.
Belki de ben fazla hayalperest olduğum içindir, bilemiyorum. Çocukluğunda perilerin, unicornların gerçek olduğunu, uslu bir çocuk olursam gerçekten de şirinleri görebileceğimi düşündüğüm içindir belki de?
Aşka, kalbe, aya ve onlarla ilgili her şeye aşık olduğumdandır belki yaşadığım bunca acı? Ya da hepsi bana seni hatırlattığı için... Seninle ilgili olan her şeyin canımı yakmaya devam etmesi gibi...
En sevdiğim şarkı, birlikte okuduğumuz Küçük Prens, yağmura her hazırlıksız yakalandığımızda gittiğimiz Le Jardin Secret'te içtiğimiz sıcak çikolatalar, fırından yeni çıkmış tarçınlı kurabiyelerin kokusu, seninle izlemekten büyük keyif aldığım havai fişekler... Hepsi seninle ne kadar da büyüleyiciydi şimdi hepsi o kadar uzak ki bana...
Anksiyete nöbeti geçirdiğimde ellerini yanaklarıma götürüp beni sakinleştirip "Derin nefes al Ae Sook, ben yanındayım." diyip ve sonrasında yine onun yanına gitmen... Neden dünyanın en değerli insanıymış gibi hissettirdikten sonra en değersizi olduğumu hissettirdin ki?
Neden kimse bana aşkın, havai fişeklerin, yağmurun ve yaz mevsiminin sandığım kadar güzel olmadığını söylemedi? Şimdi kenarda kalbine batan cam kırıklarıyla ağlayan küçük bir çocuktan farksızım.
Hoş! Her zaman çocuk ruhumu yitirmediğimi söylerdin, bu şekilde ne kadar harika göründüğümü... Benimle dalga mı geçiyorsun?! O halde çocuk ruhlu birisini derinden yaralarsan ne kadar acı çekebileceğini ve bu acının onun için ne kadar ölümcül olabileceğini bilmen gerekirdi!
Sana çok güzel bir yaz gününün öğleden sonrasında rastlamıştım. Benim yaz mevsimim olacağını düşünürken sonbaharımı getireceğinden bihaberdim...
Sonunda Summer Reality'yi sizinle buluşturabildim, o yüzden bu zamana kadar sabırla beklediğiniz için teşekkür ederim :)
Daha önce paylaştığım duyuruda da belirttiğim gibi iki kitaplık bir kurgu olacak, bu kurgunun finalini paylaştıktan sonra (ki sonbaharın başlarına ya da ortalarına gelecek şekilde ayarlamaya çalışacağım) Autumn Parting'in yani ikinci kitabın ilk bölümü sizlerle birlikte olacak.
Yaklaşık iki yıldır kafamda planladığım, yazdığım, çizdiğim, üzerinde oldukça emek verdiğim bir kurgu. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar dilerim efendim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer Reality / Wang Yixiang
ЧиклитSana çok güzel bir yaz gününün öğleden sonrasında rastlamıştım. Benim yaz mevsimim olacağını düşünürken sonbaharımı getireceğinden bihaberdim...