Amfiye adımladım. Yanıma oldukça sevimli görünen bir çocuk geldi.
- Yenisin sanırım.
- Ah evet, öğrenci değişim programıyla geldim. Ben Yoon Ae Sook, memnun oldum.
- Shigeta Harua, memnun oldum.Oldukça cana yakın biriydi. Onunla bir süre sohbet ettim, daha sonra profesörün gelmesiyle ona döndük. İlk günümde arkadaş edinmemin burada geçecek güzel günlerime işaret olduğunu düşündüm, yüzümde bir gülümseme oluştu.
Dersler bittikten sonra bizimkilerle birlikte onun arkadaşlarıyla tanıştık. Koga Yudai en büyükleriydi, ekonomi okuyordu. Murata Fuma tarih okuyordu.Wang Yixiang ya da onun tercih ettiği hitapla Nicholas bilgisayar mühendisiliği okuyordu, onu hepimiz Çinli sanmıştık ama Tayvanlı olduğunu öğrendik aman sonuç olarak ana dili yine Çince.
Byun Euijoo bizim gibi Koreliydi ama ismini kısaltarak ona EJ diyorlarmış. İstediğimiz gibi hitap edebileceğimizi söyledi, psikoloji okuyordu. Nakakita Yuma ile ben Donghyun sayesinde zaten tanışmıştım ama kızlar tanışmamıştı. Donghyun ile birlikte İtalyan dili ve edebiyatı okuyordu. Asakura Jo beden eğitimi öğretmenliği okuyordu, Shigeta Harua zaten bahsetmiştim benimle birlikte mimarlık okuyan şu tatlı çocuktu işte.
Takayma Riki dans okuyordu, ismini kısaltarak kullandığını Taki dememizi tercih ettiğini söyledi. Riki Maus ya da tercih ettiği şekliyle Maki en küçükleriydi, İngiliz dili ve edebiyatı okuyordu. Son Riki ise Nishimura Riki ya da Niki psikoloji okuyordu, o saydığım diğer kişilerden Taki ile tanışıyordu, diğerleriyle yeni yeni samimi olduklarını söyledi. Rikilerin hepsini Riki 1, Riki 2, Riki 3 diye isimlendiresim var ama kafamın daha çok karışacağından korkuyorum.
Shizuka kendi bölümünden (Japon dili ve edebiyatı) Nobita Nobi ile, Ritsu ise müzik bölümünden branşı elektro gitar olan Oreki Nishida ile tanışmıştı. Tanrım! Neden birdenbire bu kadar yeni insan yüklemesi oldu?! Hepsini hatırlamak için sanırım hafıza kartları kullanmam gerekecek.
Bir süre kampüste takıldık ve sohbet ettik. Akşama doğru herkes evine çekildi. Nicholas, EJ ve Niki'nin beraber yaşadıklarını öğrendik. Yuma ailesinin yanından yeni dönmüş, Donghyun'un ev arkadaşı olduğunu öğrendik. Şerefsiz kuzen, bir ev arkadaşı olduğunu bile söylemedi bize! Bunu Yuma'dan mı duymamız gerekiyordu ha?!
Her neyse, herkes ile vedalaştık ve biz de kendi evimize çekildik. Haneul unnie yine durgundu, niye diye soracak olursanız hemen açıklayayım efendim: Şu meşhur havaalanında gördüğü Beomgyu ile aynı üniversite de olduğunu öğrendi de... Bir daha görüşmeyeceklerini düşünüyordu sanki ama neyse...
Akşam yemeğimizi yedik, evi toparladık ve ilk günün dedikodusunu yapmak adına abur cubur saatimize başladık. Saebyeok çilekli sütünü yudumluyordu, Haneul unnie ve Yuin kahvenin onlar için vazgeçilmez olduğunu yine kanıtlıyorlar, Balam mint choco'su ile aşk yaşıyor, Ritsu ve Shzika noodle yiyordu, ben ve Jin Ae ise jelibon depomuzun açılışını yapmıştık.
- Ae Sook unnie, seninle aynı bölümü okuyan şu tavşana benzeyen çocuk için adını ne demiştin?? ~ Balam
Söylediği şeyle gülmeye başladım. Tavşan kılıklı nedir ya?
- Harua, Shigeta Harua. ~ Ae Sook
- Harua. ~ Balam
Fısıldayarak birkaç kere tekrarladı.- Onu bunu bırakın Nicholas sana fakültenin yerini söylemiş. Bunu Donghyun'dan mı duyacaktım ben?! ~ Jin Ae
- Yuh! Ne ara yetiştirdi?! Ya, bu çocuğun ağzında bakla ıslanmıyor! ~ Ae Sook
- Lafı dolandırmaya çalışma. Nasıl dedi, ne dedi? Söylesene Ae Sook! ~ Saebyeok
- Kendi fakültesinin arkasındaymış, o şekilde gösterdi de. Benim anlamadığım mimarlık okuduğumu nereden biliyor? ~ Ae Sook
- Donghyun söylemiştir? ~ Shizuka & Ritsu
- Tanışmıyorlardı ki? Sadece karşı komşumuz olduğunu biliyordu işte. ~ Ae Sook
- Sadece o kadarını mı biliyor acaba? ~ HaneulHaneul unnienin ani sıkıştırması üzerine yutkundum.
- E-evet? Başka ne bilecek Tanrı aşkına? ~ Ae Sook
- Hadi bakalım, öyle olsun. ~ Haneul
İnanmadı, off. Bu demek oluyor ki kızların olmadığı bir ortamda ağzımı arayacak.- Ya ayni fakültede olduğum ne kadar çok tanıdık oldu! Çok mutluyum! ~ Yuin
- Desene psikolojimiz bozulacak yoksa niye bu kadar psikolog adayı tanıyalım bir anda? ~ Saebyeok
Dediği şey üzerine güldük.Dedikodu yapmaya devam ettik. En son herkes kendi odasına çekildi ve yarın için hazırlık yapmaya başladı. İşlerimi hallettikten sonra yatağıma uzandım ve yanındaki pencereden yıldızları izlemeye başladım ve günümü gözden geçirdim.
Benim için kesinlikle güzel bir gün olmuştu. Yeni insanlar, yeni ortamlar... Yenilikleri her zaman sevdim. Masamın üstündeki başucu kitaplarımdan biri olan Aşk ve Gurur'u okudum biraz. Sonra günlük rutinim olan Ash Island şarkılarından en sevdiklerimden olan Forgot You, Error, Nightmare ve Paranoid'u dinledim.
Kulaklarıma güzel bir müzik ziyafeti çektikten sonra günlüğümü elime aldım. Ölen annemin doğum günü hediyesiydi, bir benzeri Jin Ae'de de vardı. Ne zaman annemi özlesem günlüğü okuma ihtiyacı hissederdim, okurken annem yanımdaymış gibi hissederdim çünkü. Gözlerime uyku çöktüğünde günlüğü masama geri koydum ve kendimi uykuya teslim ettim.
Yeni bölüm...
Geçen hafta şehir dışında olduğum için bölüm yayınlayamamıştım o yüzden bu hafta daha fazla yayınlamaya çalışacağım.
Bölümü nasıl buldunuz?
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum <333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer Reality / Wang Yixiang
ChickLitSana çok güzel bir yaz gününün öğleden sonrasında rastlamıştım. Benim yaz mevsimim olacağını düşünürken sonbaharımı getireceğinden bihaberdim...