Alarmımın çalmasıyla uyandım. Elimi yüzümü yıkayıp saçımı dağınık topuz yaptım. Mutfağa adımladım, bir yandan da diğerlerinin uyanıp uyanmadığını kontrol ediyordum. Mutfağa geçip kahvaltılıkları çıkarıp sofrayı hazırlamaya başladım. Çok geçmeden Haneul unnie de yardıma geldi. Shizuka ve Ritsu'nun da yardımıyla masa hazırdı.
Yuin aceleyle sırt çantasını, Balam ise günlük kombinini hazırlıyordu. Jin Ae, Donghyun'un uyanıp uyanmadığını kontrole gitti ama hala geri dönmedi. Saebyeok en son gözleri kapalı bir şekilde yüzünü yıkamaya çalışıyordu. Tanrım, biri ona yüzüne sürdüğünün yüz temizleme köpüğü değil de diş macunu olduğunu söylemeli!
Kızlarla masaya oturduk ki daire kapısı aniden açıldı ve Donghyun kelimenin tam anlamıyla içeri daldı. Jin Ae arkasından koşarak geldi, aceleyle kapıyı kapattı ve Donghyun'u kovalamaya devam etti. Yuin elindeki portakal suyuyla kalakalmıştı, neşeli bir şekilde kahkaha attı ve sanki film izliyormuş gibi heyecanla salonun ortasında koşan ikiliyi izlemeye devam etti.
- Jin Ae, niye Donghyun'u kovalıyorsun? ~ Haneul
- Yah, unnie! Beyefendi iki saattir uyanıkmış, onu uyandırmaya diye gittim. KAPIYI AÇMADI İKİ SAAT! ÜSTÜNE ÜSTLÜK KAPIYI AÇMAMAK ADINA DAHA UYANMADIM DİYİP DALGA GEÇTİ RESMEN! ~ Jin AeYemin ediyorum kendi ikizimden korkuyorum, onu hiç bu kadar çileden çıkmış görmemiştim. Haneul unnie, Donghyun'un can güvenliği adına Jin Ae ve benden uzak bir yere oturması adına kendi yerini ona verdi. Yer değiştirirken de bakışlarıyla da bizi nazikçe (!) uyarmaya devam etti.
Yuin ve Saebyeok kıs kıs gülüyordu, kaosla beslenen iki kişiden başka ne beklersin? Onlara da malzeme çıktı işte. Hızlıca kahvaltımızı ettik, masayı toparladık ve evden çıktık.
- Okulu fethe gidiyoruz mübarek, çok kalabalık duruyoruz. ~ Donghyun
Hepimiz onun bu dediğine güldük. Okula vardığımızda, herkes kendi bölümüne dağıldı.Saebyeok ve Balam birlikte müzik okuyacaktı. Ama ikisinin branşları farklıydı. Saebyeok vokalken Balam gitaristti. Yuin psikoloji, Ritsu animasyon, Haneul unnie arkeoloji, Shizuka Japon dili ve edebiyatı, Jin Ae ise hukuk okuyordu.
Ben mimarlık bölümünü bulmaya çalışıyordum, aslında bir an önce yakamı bıraksın diye önce Donghyun'un bölümünü bulmamız gerekiyordu. Donghyun İtalyan dili ve edebiyatı okuyacaktı.
- Donghyun! Naber? ~ X
Arkamızdan gelen sesle o tarafa döndük. Kahverengi saçlı, uzun boylu bir çocuktu seslenen. Yakışıklı bir yüzü vardı, kedi gözleri onu sevimli kılıyordu.- Yuma! İyiyim, senden naber? Uzun zaman oldu görüşmeyeli. En son 3 yıl önce mi görüşmüştük? ~ Donghyun
- Ben de iyiyim, evet ya 3 yıldır görüşmüyoruz. ~ Yuma
- Ah seni kuzenimle tanıştırayım. Ae Sook, bu Nakakita Yuma. Yuma, bu da kuzenim Yoon Ae Sook. ~ DonghyunYuma tokalaşmak adına elini uzattı, nazikçe elini sıktım.
- Memnun oldum Ae Sook, bölümün nedir? ~ Yuma
- Ben de memnun oldum, mimarlık okuyorum. Sen? ~ Ae Sook
- İtalyan dili ve edebiyatı, siz de sanırım bizim bölümü arıyorsunuz? ~ Yuma
- Evet, öyle. ~ DonghyunKarşımızdaki binanın tabelası dikkatimi çekti.
- Ah bölüm binanız karşıdaymış zaten. O zaman size iyi dersler, ben de kendi bölümümü bulayım. ~ Ae Sook
- Görüşürüz kuzen, sana da iyi dersler. ~ Donghyun
Yuma ise gülümseyerek el salladı. Onları bırakıp kendi bölümü bulmaya çalışırken yanımda bir hareketlilik hissettim.- Mimarlık yan tarafta gördüğün mühendislik binasının arkasında. ~ Nicholas
Kafamı ona çevirdim.
- Te-teşekkür ederim. İyi dersler. ~ Ae Sook
- İyi dersler. ~ NicholasOnun tarif ettiği gibi kendi bölümüme giderken bir yandan da gözlerimle onu takip ediyordum, mühendislik binasına girmişti. Midemde garip bir kıpırtı hissettim. Derin bir nefes aldım ve kendi binama girdim.
Yeni bölüm...
Bu bölüm daha çok geçiş bölümü gibi oldu.
Bölümü nasıl buldunuz?
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum <333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer Reality / Wang Yixiang
Chick-LitSana çok güzel bir yaz gününün öğleden sonrasında rastlamıştım. Benim yaz mevsimim olacağını düşünürken sonbaharımı getireceğinden bihaberdim...