Harua ile derslerimiz bitmişti, kampüste dolaşırken ne yapsak diye düşünüyorduk. Diğerlerinin daha derslerinin bitmesine daha çok vardı. Biz de sohbet etmeye karar verdik, boş boş oturmaktan iyidir en azından.
Ailesinden, çocukluğundan, diğerleriyle nasıl tanıştığından bahsetti. Harua'ya neden bu kadar çabuk ısındığımı şimdi anlıyorum. Küçüklüğünden beri sevgi dolu bir ailede büyümüş, mutlu bir çocukluğu olmuş, ailesi her insanın çok özel olduğunu vurgulayarak büyütmüş onu. Her insanın değerli olduğunu bildiği için onlara karşı nazik ve sempatik olmuş her zaman. Açıkçası hayran kalmıştım, saatlerce onunla sohbet edebilirdim. Balam'ın neden özellikle Harua'nın adını sormasını anlayabiliyorum, hayran kalınmayacak gibi değil. Harika bir fakülte arkadaşı.
Daha sonra sıra bana geldi. Yine o hayran kalınacak kibarlığıyla benim de ona kendimi anlatmamı rica etti. Normalde geçmişimden, kendimden derin derin bahsetmekten çok fazla hoşlanmam. İnsanların beni kendilerinin keşfetmesini tercih ederim çünkü her insan farklı bakış açısı demek, farklı bakış açılarıyla yapılan gözlemler de yepyeni ve birbirinden özel keşifler demek. Ama bu kadar güzel bir ricayı reddetmek büyük saygısızlık olurdu.
"Ben ve ikizim Jin Ae, 5 yaşındayken ailemizi bir trafik kazasında kaybettik. Kazadan ufak sıyrıklarla kurtulduk. Teyzemiz Jieun ve Dongsuk enişte, yani Donghyun'un ebeveynleri bizi kendi öz kızları gibi büyüttü. Donghyun ile kuzen değil de kardeş gibiyiz o yüzden. Daha sonra okula başladık ve kızlarla orada tanıştık. Lisede öğrenci değişim programıyla Shizuka ve Ritsu Kore'ye geldi. O zaman Haneul unnie onları evinde misafir etmişti, kaynaştık ve yakın arkadaşlar olduk. Üniversite için Japonya'ya geri dönmeleri gerekiyordu. Kızlarla küçüklüğümüzden beri Japonya'da üniversite okumak hayalimizdi zaten. Biz de öğrenci değişim programıyla Japonya'ya geldik ve temennimiz üniversite sonrasında da Japonya'da yaşamak."
Bu zamana kadar olan hayatımın olabilecek en özet versiyonu bu olurdu herhalde. Yanımıza gelen kişiyle ikimiz de ona döndük.
- Harua, Profesör Kawano seni arıyordu. Sanırım ona danıştığın şu projen için? ~ Nicholas
- Ah öyle mi? Ae Sook, sonra sohbet ederiz o halde. ~ Harua
- Sorun yok, görüşürüz Harua. ~ Ae SookHarua gittikten sonra bana döndü.
- Diğerlerinin dersi daha bitmedi mi? ~ Nicholas
Saate baktım.
- Daha 1 saat var. ~ Ae SookBir süre durdu ve sonra konuşmaya başladı.
- Bir süre birlikte gezmeye ne dersin? ~ Nicholas
- Harua ne olacak? ~ Ae Sook
- Profesör Kawano her şeyi en ince ayrıntısına kadar sorgulayan biridir, onu uzun bir süre meşgul eder yani. ~ Nicholas
- Peki öyleyse ama kızlara gideceğimi dair mesaj atayım. ~ Ae Sook
- Peki. ~ NicholasKızlara hızlıca bir mesaj attıktan sonra Nicholas'a döndüm.
- Evet, nereye gidiyoruz? ~ Ae Sook
- Bilmem, deniz kıyısında yürümeye ne dersin? ~ Nicholas
Gökyüzüne baktım, bulutlanmaya başlamıştı. Ben bakınca o da baktı.
- Sanırım açık hava o kadar da iyi bir fikir değilmiş. ~ NicholasGülümsedi, gülümsedim. Üniversiteden çıktık ve birlikte sokakta yürümeye başladık.
- Birazdan yağmur bastırır, bir önerin var mı? ~ Ae Sook
- Aslında yakınlarda bir kafe açılmış, yağmur dinene kadar orada takılabiliriz? ~ Nicholas
- Gidelim hadi. ~ Ae SookHızlı adımlarla yürürken yağmur bastırdı.
- Şu yakınlarda dediğin kafe tam olarak ne kadar yakında acaba?? ~ Ae Sook
- Hemen şu çaprazdaki, koş hadi koş! ~ NicholasGülerek onu takip ettim. Kapıyı açıp içeri girdik. Açık kahverengi mobilyalar ve tavanlardan sarkan sarmaşıklarlarla gerçekten gizli bir bahçe gibiydi. Cam kenarındaki karşılıklı iki sandalyenin bulunduğu masaya geçtik. Yanımıza oldukça sevimli görünen biri geldi.
- Ne istersiniz? ~ Garson
- Ne önerirsiniz? ~ Nicholas
- Ah sıcak çikolatamız ve tarçınlı kurabiyelerimiz en sevilenlerdendir. İsterseniz onlardan getirebilirim. ~ Garson
Nicholas ile bakıştık ve garsonu onayladık.Neşeyle gülümsedi.
- Hemen siparişlerinizi getiriyorum. ~ GarsonGarson gittikten sonra camdan dışarı baktım.
- Yağmur fena bastırdı, diğerlerinin dersleri bitene kadar dinse bari. ~ Nicholas
Ona döndüm ve başımla onu onayladım.Birden buram buram tarçınlı kurabiye kokuları burnuma doldu, fırından yeni çıkmış olmalı. Az önceki garson elindeki tepside bulunan iki kupa sıcak çikolata ve tepeleme kurabiyeyle dolu olan bir tabakla geri döndü.
- Ah şanslısınız, tazecikler, fırından yeni çıktılar. Afiyet olsun efendim. ~ Garson
Tepsidekileri masaya yerleştirdikten sonra gülümsedi ve diğer müşterilerle ilgilenmeye başladı.Büyük bir heyecanla sıcak çikolatamdan bir yudum aldım ve kurabiyeden küçük bır ısırık aldım. Gözlerim büyümüştü. Tanrım, gerçekten de bu işi biliyorlar! Enfesti, büyük bir iştahla sıcak çikolatamı içtim ve kurabiyeleri yedim. Başımı kaldırdığımda Nicholas ile göz göze gelince bir utandım. Hadi ama o kadar da rezil yemiş olamam, niye bana öyle gülüyorsun ki?!
- Çok tatlı gözüküyorsun. ~ Nicholas
Yudumladığım sıcak çikolatamı yutmak üzereyken söylediği şeyle öksürmeye başladım. Tanrım! Kimse sana birisi yediği ya da içtiği bir şeyi yutmak üzereyken ona iltifat etmemen gerektiğini öğretmedi mi?! Ah boğazım!Öksürmem üzerine gülmeye başladı.Vicdansız! Senin yüzünden boğuluyordum az kalsın be!
- İyi misin? ~ Nicholas
Endişeyle karışık bir ifadeyle gülümsedi.
- İ-iyi-iyiyim. ~ Ae Sookİçimden kendime lanet okuyordum, şu kekelemeye acilen bir çözüm bulmam gerekiyor! Kekelediğimi görünce güldü. Konuyu başka bir yere çekmek adına camdan dışarı baktım.
- Yağmur dinmiş. ~ Ae Sook
Ardından kol saatime baktım.
- Diğerlerinin dersi de bitmek üzere, yavaş yavaş kalkalım. ~ Ae SookBaşıyla onayladı, hızlıca sıcak çikolatalarımızı ve kurabiyeleri bitirdik. Hesabı ödedikten sonra üniversiteye doğru yürüdük. Yol boyunca benimle sohbet etmeye çalıştı ama sorduğu şeyler dıışında her türlü cevabı verip kısa kestim. Kampüse vardığımızda diğerleri çoktan çıkmış, kendi aralarında sohet ediyordu.
- Bakın geldiler! ~ Maki
Bütün gözler bize döndü, kızların yüzündeki değişik sırıtma bu gece güzel bir sorguya alınacağımın haberini veriyordu.Yeni bölüm...
Evet, akşama sorgu var. Allah, Ae Sook'un yardımcısı olsun diyorum.
Kafede olanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Nicholas sizce de bir garip değil mi? Teorilerinizi ve düşüncelerinizi bekliyorum.
Bölümü nasıl buldunuz?
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum <333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer Reality / Wang Yixiang
ChickLitSana çok güzel bir yaz gününün öğleden sonrasında rastlamıştım. Benim yaz mevsimim olacağını düşünürken sonbaharımı getireceğinden bihaberdim...