oy.

886 53 2
                                    

fenerin galibiyeti serefine
kusdaslik🙌
kötü oldu ama kb

20 oy sınır😔 (özür dilerim yapmak zorundaydim)

............

"semih uyan artık semih"

sesimi yan odamda uyuyan canım aileme duyurmadan semihe duyurmaya çalışıyordum

normalde uykusu derin değildi
bunu deneyimlemiştim
yani en azından beni hissederdi
yani öyle söylemişti

semihin geçmiş doğum gününden📍

"semih nerede"

demirege sorduğum soruyla gözlerini çevrede gezdirmeye başlamıştı
arkasını dönüp küçük bir 'hah' sesi çıkarmasıyla baktığı yere çevirdim başımı

kolları bağlı, bacakları açık, kafası biraz öne düşmüş, oturan daha doğrusu uyuyan bir semih görmemle ufak bir gülümseme yüzümde yer edindi.

yorgun olduğunu biliyordum.
sabah bir ara dün gece uyuyamadığından söz ettiğini hatırlıyordum.

"tamam siz çıkın biz geleceğiz" dedim egeye

"emin misin, getirebilecek misin"

tek kaşımı kaldırıp sorgularcasına yüzüne baktım
ufak bir gülüşten sonra tekrar konuştu

"yani uyanmazsa falan. O kadar şey hazırladın duru, boşa gitmesin. Halledebilecek misin "

"kardeşim siz mekana geçin ve benden haber bekleyin, belki biraz geç kalabiliriz ama getireceğim"

"tamamdır başkan, kolay gelsin"

eliyle asker selamı gönderdi ve güldü ben de ona gülüp vedalaştım ve arkasından çıkışını izledim

kendi kendime ufak bir nefes aldım.
uyandırmasa mıydım acaba
uyandırmamalı mıydım
bu bir işaret miydi
semih benim doğum günüm için hediye olarak bize eşleşen bileklikler aldıktan sonra ikimiz için aldığı küçük pastayı yerken sohbet arasında kendisinin dogum günü kutlamadığını ve kutlamayı pek de sevmediğini söylemişti
ama ben onunkini kutlamak istiyordum
değer verdiğim bir arkadaşımdı (🫣)
hem o benimkini kutlamış üstüne üstlük hediye ve pasta almıştı
ayıp olurdu yani bir kere kutlamazsam

tüm bunları düşünürken yanına gitmeden önce duvardaki boy aynasından son kez kendime baktım ve siyah, dar elbisemin yukarı yükselen uçlarını indirdim, saçlarımı da bir kez daha kulağımın arkasına attıktan sonra bileğimdeki semihin hediyesi olan bilekliği de düzeltip semihi uyandırmak için yanına gittim

tam önünde durup hafifçe omuzundan dürtmek için kolumu uzatıyordum ki birden bir el bileğimi yakaladı

resmen yerimde zıplayıp ağzımdan ufak bir çığlık kaçırdığımda refleks olarak elim hemen ağzıma gitti
semihi uyandırmamak için yapmıştım güya ama zaten bileğimdeki elin sahibi oydu

"özür dilerim, özür dilerim"
telaşlı ve uykulu sesiyle konuşurken hemen kolumu bırakmış ve beni yanına oturturken aynı zamanda masadan aldığı yarım su şişesinin kapağını açıp bana uzatmıştı

"yok yok sorun değil, sadece bu kadar kolay uyanmanı beklemiyordum, henüz sana yaklaşmamıştım bile."

dedikten sonra uzattığı suyu alıp birkaç yudum aldım
uykulu gözleriyle beni izlerken konuşmuştu

Menajerimi Ara | Semih Kılıçsoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin