om.

681 49 149
                                    

DİKKAT DİKKAT‼️‼️

! LÜTFEN SON SATIRA KADAR SABREDEREK OKUYUN !

öyle hemen de yazar hanıma da sövmeyin yani

final1
vay be

.......

"bence konuşmalıydınız semih"

hala aşağıdaki duruya bakarken ona karşılık olarak kafasını salladı semih

Hayır anlamında

"gerek yok emre abi"

...

10 yıl sonra İtalya- Milano

"Pardon, bir espresso ve üzümlü kek alabilir miyim? teşekkür ederim"

Semih dolaptaki son kalan üzümlü keki işaret ederken düşünmedi bile
Her sabah antrenmandan önce buraya gelip sabah kahvesini içerken yanında üzümlü kek istemek alışkanlık haline gelmişti onun için

Geçmişinden gelen bir alışkanlıktı.
Geçmişindeki alışkanlığının ona kazandırdığı bir alışkanlıktı

Burası küçük ve tatlı bir cafeydi
Müşterisi iyi düzeydeydi
Sevilen bir yerdi
Yine de semih sabahın erken saatlerinde geldiğinden pek kimse olmazdı
Burdaki çalışanlarla belirli bir samimiyet seviyesinde ulaşmışlardı
Hatta her sabah o gelmeden kahvesi için hazırlıklar başlar geldiğinde onu bekletmeden siparişini paketleyip gönderirlerdi

Martina güler yüzüyle ona kahve siparişini uzattığında keki de pakete koyup uzattı
Bu sefer yüzünde mahcup bir ifade vardı

"Kusura bakma semih üzümlü kek pek tercih edilmediğinden dün yenilerini yapamadım. Zaten dediğim gibi sadece iki alıcısı var. Ama diğer üzümlü kek delisi müşterimin de gelme saati yaklaştı. O müşterim için şimdi attım fırına. Eğer zamanın varsa bekle"

Semih gülümsedi
Pek klasik bir şeydi üzümlü kek
Fazla sevilmezdi
Çocuklar yeni, canlı ve çocuksu tatlar arar, buna başvurmazlardı
Yetişkinler de klasikten bıkar daha renkli şeyler ararlardı
Aslında semih de pek bilmezdi neden her sabah üzümlü kek yemekte bu kadar ısrarcı olduğunu
Fakat alışkanlıktı işte
Vazgeçemiyordu insan kolay kolay

Sorun yok dercesine gülümsedi semih

"Eminim bunun tadı da çok güzeldir. Sizin kekleriniz en iyisi Martina. Ama şans bugün benden yana sanırım. Bugün antrenmanım 1 saat geç başlıyor"

Martina da duyduklariyla gülümsemişti

"Süper o zaman. Sen otur ve kahveni iç, kekin birazdan geliyor" diyerek önündeki kahve bardaklarını düzenlemeye geri döndü Martina
Semih de tezgahın üstündeki kahve bardağını alıp gidecekken yanında bir hareketlilik hissetti
Nerdeyse önündeki tatlı dolabının camına çarpacak olan bir küçükle karşılaştı

Martina topukları üzerinde yükselip dolabın ardındaki küçüğe baktığında gülümsedi ve bakışları Semihe döndü

"Bak diğer üzümlü kek delisi müşterim de geldi işte" sonra tekrar küçük oğlana döndü
"Üzgünüm ama biraz beklemelisin tatlım. Üzümlü kekimiz bitti ama senin için tekrar yapıyorum" deyip içeriye dönmüştü

Semih de olayı anlamasıyla gülümsedi ve küçük oğlanın hizasında eğildi

"Selam delikanlı, demek diğer üzümlü kek canavarı sensin. Adın ne senin bakalım"

Menajerimi Ara | Semih Kılıçsoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin