Jungkook'tan
İki gün geçmişti. Taehyung hala uyanmamıştı. Doktorlar bir sorun olmadığını söylüyordu ancak ben yine de korkmadan edemiyordum. İki gün geçince uyanacak demişlerdi ama benim sevgilim hala bir melek gibi uyuyordu.
Bebeğimin yattığı yatağın kenarına çektiğim sandalye üzerine oturmuş , onun ellerini sımsıkı tutmuştum. Benim burada olduğumu bilir , hissederse belki de daha erken uyanırdı.
Elini uzunca öptüm. Avucunun içini koklaya koklaya bir sürü öptüm. Boynundan kokusunu içime çeke çeke boynunu da bir sürü öptüm. Saçlarını kokladım. Kendine has kokusu asla geçmiyordu. Çok seviyordum onu. Kokusuna bağımlıydım. Ona bağımlıydım resmen. Güzel gözlerinin tiryakisiydim. Kiraz kırmızısı dudaklarının tiryakisiydim. Güzel meleğimin her şeyine aşıktım ben.
Bir saat boyunca sadece elini tutarak ve kokusunu içime çekerek güzel yüzünü izledim. İşte şimdi ben yine huzuru bulmuştum. Ben yeniden huzuruma kavuşmuştum. Bir de o güzel gözlerini görsem , onun güzel gözleri ve benim gözlerim bir buluşsaydı o zaman bütünüyle iyi olacaktım.
Bir buçuk saatin sonunda da kıpırdanmaya başlamış , parmaklarını hafifçe oynatmaya başlamıştı. Sonunda kahve gözlerini araladığında mutluluktan havalara uçmuştum. Elini bırakmadan hemen ayağa kalkmış, saçlarını okşayarak ona seslenmeye başlamıştım.
"Taehyung , bebeğim, güzelim , hadi tamamen aç gözlerini, ben yanındayım sevgilim. Güzel bebeğim. Miniğim , aç tamamen gözlerini , bak bana sevgilim. Çok özledim o en güzel tondaki gözlerini görmeyi. Hadi bebeğim. Az daha çabala."
Ve Taehyung sonunda tamamen güzel gözlerini açıp gözlerimizin kavuşmasına izin vermişti. Dünyam tamamen apaydınlıktı şimdi. Şu anda dünya üzerinde benden mutlusu yoktu belki de.
"Güzelim , uyandın sonunda. O kadar korktum ki beni bırakacak olmandan. Ödüm koptu , aklım çıktı resmen. Ne olursun bir daha bana bu korkuyu yaşatma. Yalvarırım sana."
"S-sevgilim-"
Taehyung uzun zamandır su içmediğinden dolayı boğazı öyle bir kurumuştu ki sadece bu kısa kelimeyi söylemekle bile kendisini oldukça fazla zorlamış , öksürük krizine girmişti.
Jungkook telaşla hemen yan komodindeki sürahiden bardağa biraz su doldurmuş ve hala öksüren Taehyung'u hafif dikleştirerek suyu içmesine yardımcı olmuştu.
Su içtikten sonra rahatlayan boğazıyla derin bir nefes alan Taehyung geri uzanmış ve Jungkook'a bakmıştı. Jungkook hala çok telaşlı görünüyordu. Taehyung kendisine ne olduğunu, ne zamandır bu halde olduğunu bilemiyordu. Kafasında dönen birçok soru işareti vardı. Hepsine bir cevap almak istiyordu. En son hatırladığı tek şey Jungkook'un kendisine inanmamasıydı. Ha bir de perişan olduğu. Başka hiçbir şey hatırlamıyordu. Neden başı bu kadar ağrıyordu. Bedeni uyuşmuş gibiydi. Ne kadar süredir bu hastane yatağında hareketsiz bir şekilde uzanıyordu?"İyi misin meleğim?"
"Jeongguk , af-affettin mi?"
Jungkook başta ne demek istediğini anlamasa da sonrasında jetonu düşmüş ve anlamıştı. Bu haldeyken bile bunu mu düşünüyordu yani. Taehyung'un söylediği bu bir kaç kelime Jungkook'un tekrardan kendine lanet okunmasına sebep olmuştu.
"Ben sana hiç küsmedim ki meleğim. Affedilecek bir şey yok. Sen yanlış bir şey yapmadın , her şeyi öğrendim. Asıl senin beni affetmen gerekiyor. Özür dilerim çiçeğim. Sana davranışlarımdan , söylediğim sözlerimden dolayı çok özür dilerim aşkım. Beni affedebilecek misin çiçeğim?"
Taehyung kafasını sallamıştı.
"Af-affettim."
Şu halde dargınlık yapacak hali yoktu. Ayrıca kendisi de Jungkook'u öyle görse kendisi de sinirden köpürürdü. Tabii o önce dinlerdi.
"Dur çiçeğim , doktoru çağıracağım hemen."
Bir koşu gidip doktoru çağırıp gelmişti Jungkook. Doktor Taehyung'un kontrollerini yaptıktan sonra söze girdi.
"Bay Kim gayet iyi görünüyorsunuz. Büyük badireler atlattınız yalnız şu an sağlık durumunuz iyi. Bir kaç gün daha hastanemizde kalıp dinlenin. Daha sonrasında taburcu olabilirsiniz. İyi günler."
"Teşekkür ederiz doktor bey."
Doktor ufak bir selamlama ile odadan çıktığında Jungkook yüzünü Taehyung'a çevirdi. Şefkatle sevdiğinin saçlarını okşadı. Gözleri dolmuştu.
"Ne oldu? Jeongguk? Neden gözlerin doldu?"
"Ben , ben çok korktum Taehyung. Seni ebediyen kaybedeceğim sandım. Çok korktum Taehyung. Güzel gözlerini bir daha göremeyeceğimi sandım. Bir daha sesinin güzel melodisini duyamayacağım sandım. Ben sana bir daha sarılamayacağımı , kiraz dudaklarını bir daha öpemeyeceğimi , ellerini bir daha tutamayacağımı zannettim. O kadar korktum ki."
Dolu gözler yerini yağmurlu gözlere bırakmıştı. Artık hıçkırarak ağlıyordu Jungkook. Her şey üst üste gelmişti ve Taehyung'u kaybetme korkusu onu mahvetmişti. Ömründen ömür gitmişti sanki. Şimdi yaşadığı rahatlama ile kendisini bırakmıştı. Sevgilisi yaşıyordu. Tekrardan onun kollarında ağlayabilirdi.
Taehyung kollarını açmış dolu gözler ile Jungkook'u kolları arasına çağırmıştı. Jungkook buna asla hayır demezdi. Hemen kafasını Taehyung'un boynuna gömdü ve onun kokusunu çeke çeke sevgilisinin boynunu gözyaşlarıyla ıslattı.
Taehyung kollarını sıkıca sevdiği adamın bedenine dolamış ve onu sıkıca sarmalamıştı. Ellerinden birisi onun belini okşarken diğer eli de saçlarındaydı. Sevgilisinin böyle içli içli ağlaması kendisinin de ağlamasına yol açmıştı. Jungkook'un ağlaması hep kalbini incitirdi.
Bir yarım saat sonra Jungkook Taehyung'un yatakta kenara kayması ile tamamen onun yanına uzanmış ve tekrardan boynuna sığınmıştı Taehyung'un. Taehyung da burnunu sevgilisinin saçlarına gömmüştü. Ağlaması yeni yeni sakinlemişti. Yavaşça ikisi de uykuya daldılar birbirlerinin kokusu ile.
Bu iki aşık adam , tek kişilik küçük bir hastane yatağında birbirlerine sokulmuş , birbirlerinin kokusu ile huzurla uykuya dalmışlardı.
BEN GELDİİM
MERHABAAA
KİTAP 1K OLMUŞŞŞŞ
ÇOK MUTLUYUM HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM♥️
Nabersinizzz
Bölüm nasıldııı fikirleriniz belirtinnn
Ee artık mutlu zamanlar geliyor diyebilir miyiz sizce?
Bence diyebiliriz
Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin lütfeennn
Sizleri çok seviyorummm
Kendinize cici bakınnn🧚♀️💚~🎀🧚♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chérie / Taekook
FanfictionTaehyung : Bana inanmıyor musun sevgilim? Chérie ♥️ : Biliyor musun Taehyung Siktir git (Görüldü)