Jungkook'tan
İki gün olmuştu...
Sevgilimin, güzelimin, manolyamın,çiçeğimin, her şeyimin ellerimden kayıp gitmesi üzerine iki gün olmuştu.Ben... ben iyi bir sevgili olamamıştım.
Güzel bebeğim ellerimden kayıp giderken tek yaptığım şey oturup ağlamaktı ve ben nasıl bıraktıysam o da aşkımızı bırakmıştı. Çünkü bir kere ben ihanet etmiştim bu aşka lanet olasıca ki sanki o an başka birisine dönüşmüştüm fakat asla aşkımızı bırakmazdım ki. Eminim ki o da bırakmamıştı sadece çok üzülmüş ve kırılmıştı bu şekilde de beni cezalandırmaya çalışıyordu.
Biliyorum şaka yapıyordu yahu geri gelirdi ya!
Niye bırakıp gitsin beni değil mi!
Güzel manolyam beni bırakmazdı ya!İnanmıyordum asla. Benden gittiğine beni bıraktığına öldüğüne inanmak istemiyordum asla. Çünkü o bana ne olursa olsun yanımda olacağını söylemişti. Gidemezdi ki. Sevgili olduğumuz ilk zamanlarda da bizim sevgimiz şuan da olduğu gibi çok yoğundu ve o zamanlar bana bir söz vermişti.
"Yakışıklı ve güçlü sevgilim benim. Seni çok seviyorum aşkım. Ne olursa olsun ne yaşarsak yaşayalım seni asla bırakmayacağım."
Demişti bana. Şimdi nasıl bırakabilirdi ki. Hayır hayır bırakmadı beni. Diye diye ne ara geldiğimi bilmediğim banyoya bir göz attım. Elime kesiciliğinden emin olduğum bir jilet aldım ve küvete girdim. İntihar etmeye ve sevdiğimin yanına gitmeye oldukça hazırdım.
Tabii o anda gelen mesaj dikkatimi dağıtmasaydı.
Mesajın gelmesi ile umutlanmış belki Taehyungdur diye hemen telefonumu elime almıştım. Baktığımda bilinmeyen bir numaraydı. Belki de başka bir telefondan yazıyordu.
Mesaja girdiğimde Moon'un yazdığını ve Taehyungumun onun elinde olduğunu öğrenmiştim. Ölmemişti işte. O beni bırakmamıştı. Bırakmazdı ki.
Moon kim miydi? Moon benim takıntılı eski sevgilimdi. Onunla çok kötü bir şekilde ayrılmıştık fakat asla benim peşimi bırakmamıştı. Kaç defa polise şikayet ettiğimi bile hatırlamadığım psikopat bir erkekti. Şimdi ise benim güzel sevdiğimi kaçırmıştı. Hem de ameliyattan yeni çıkmış hali ile.
Piç herif. Onu elime geçirdiğim anda gebertecektim.
Hemen aradığı yerin adresini bulmak için polis merkezine doğru yola çıktım. Vardığımda hemen şikayette bulunmuş ve adresin bulunması için yardım istemiştim. Polisler hemen işe koyularak konumu bulmak için çalışmaya başladılar. Ben ise o esnada stres ve endişeden patlamak üzereydim. Umarım ki o piç güzelime zarar vermemiş olsundu. Yoksa gerçekten onu elimden kimse alamaz, öldürmeme kimse mani olamazdı.Şerefsiz it.
Yarım saat sonra polisler konumu bulduklarını ve yola çıkmamız gerektiğini söylemişlerdi. Tamam beklediğimden hızlı ve kolay olmuştu fakat ne kadar hızlı olursa o kadar iyiydi değil mi. Sonuçta işin ucunda güzelim vardı ve benim hemencecik ona kavuşmam ve sımsıkı sarılarak kokusunu içime çekmem gerekiyordu. Yoksa artık ciddi anlamda kafayı yiyecektim.
Kokusu olmadan bir saniye bile duramazken şimdi geldiğimiz an gerçekten kötüydü. Ama umarım ki kendimi affettirebilirdi. Affetmese de olurdu. İyi olsun yeterdi ki bana. O iyi olsun, sağlıklı olsun yeterdi. Başına bu kadar şey gelmesine sebep olduktan sonra bunları demem komik ama gerçekten de değil mi.
Hah! Rezil herifin tekiyim.
Arabalara bindikten sonra hemen yola koyulduk. Polisler önde ben de onların arkasından gidiyordum çünkü önceden gidip bir sorun yaratmamam için bana nerede olduklarını söylememişlerdi. Bu baya bir sinirimi bozsa da ses çıkarmamıştım. Çünkü onlar da bana yardımcı olmaya çalışıyorlardı. Ama umarım ki Moon piçi bir tuzak kurmamış olsun. Çünkü onu bu kadar kolay bulmamız pek normal gelmiyordu bana.
Her neyse her şeyi boşverdim. Tek odağım güzel sevgilimi bulmaktı. Merak etme sevgilim koca adamın , yakışıklı sevgilin seni bulacak. Seni bulacağım sevgilim...
Merhabaa 🪷
Uzun bir aradan sonra ilk göz ağrıma yeni bölüm yazabildim😮💨
Ficin en uzun bölümü şuan da bu 🥳
Umarım bölümü beğenirsiniz
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen
Sağlıcakla kalınnn👋💗~🦢🧚♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chérie / Taekook
FanfictionTaehyung : Bana inanmıyor musun sevgilim? Chérie ♥️ : Biliyor musun Taehyung Siktir git (Görüldü)