2. Bölüm

58 2 10
                                    

Yeni bölümden sevgilerle, beğenmeyi ve bölüm sonunda ruhunuzu bıraktığınız yerden almayı unutmayınız güzel okuyucularım🕯️

"İntikam bir soluk gibidir. Çektikçe zayıflar, içtikçe zehirler."

Bölüm Şarkısı: Gözde Onay - Kavga

İyi okumalar...

İyi okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



Siyaha boyanmış tırnak ucuma konan alacalı kelebek sakince kendini tenime bıraktı. Rüzgarın dingin sesi, yavaşça kapanan renkli kanatlarının altına saklanmış gibiydi. Ertesi günü hayal etmekten vazgeçen ruhun garip bir yansımasıydı sanki. Aynı zamanda bir günlük şansın eseriydiler.

Koyu lacivert çizgilerine tebessümle bakarken doyasıya izlemek istedim. Rivayete göre kelebekler sıcak bedenlerde ve güvenli hissettikleri yerlere konarlarmış. Senden kaçıyorlarsa içinde ki karanlıktan korkarlarmış. Zaten sayılı olan saatlerine kötülüğü bulaştırmadan gitmek isterlermiş.

Tebessümüm solduğunda bu fırsatın bana geldiğini ve yakaladığımı fark etmiştim. Başka fırsatlara yer yoktu. Kelebekler bir kere konar ertesi gün yuvadan uçar giderlerdi. Ancak gördüğü hayatın son dakikasını benimle geçirmeye karar vermiş olduğunu anladığım bu kelebek beni düşünceler içinde bırakmıştı.

Kaldırımın üstünde ki bedenimi dikleştirip elimi yukarıya kaldırdım. Uçmasını ve efsanede ki gibi gerçekten olması gereken birine konmasını dilemiştim. Ama ölüm getirdiğim sadece insanlar olmamalı ki parmak ucumdan aşağıya doğru salındı. Çizmelerimin ucuna kıvrılıp düşerken kanatları kıpırdayıp tekrar kapandı.

Onunla eş zamanlı olarak pembe çizgileri olan siyah bir kelebek ise hemen yanına düşüverdi. Dip dibe birbirlerine sokulmuş olan iki ömür aslında sayılı zamanların birer gecikmesiydi. Kim bilir, aklımdasın diyen balıkların ve ömrümsün diyen kelebeklerin verdiği sözleri tutmayışına şahit olmuştum.

Sözlerini tutamayan bir avuç canlıdan ibarettik. Ömrü bir gün değil belki de saatler olan insanların yarına geç kalıp sözler verişinin içinde ki bir dünyadaydık. Ne var ki bazen ölüm bazen ise farklı yollara sapışlar iki duvarın birbirine diken bahçesi ördürmesine sebep olmuştu.

İki yol arasında sıkışıp kalan benliğimiz arasında tek bir kavram, çift yaşam vardı. Şartlar ve yollar, birbirini hep tamamlayan kavramlar. Biri diğerini takip eder, seçtiği yola taş koyar diğeri ise onu olduğu yere çiviyle çakar. O taşı yerinden bir santim bile olsa oynatan koskoca yarığın ortasına düşermiş.

Ağırlığın altında kalan beden mi kanardı yoksa dikenler batan yürek mi? Oysa ben uzun zamandır zayıf sandığım bu kolların kilolarca ağırlıktaki taşları yerinden çıkarıp atmak zorunda kaldığına şahit olmak zorunda kalmıştım. Yapamam dediğim şeyleri üst üste yapmış, hayat bana kes çeneni demişti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 15 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

FEVERÂNWhere stories live. Discover now