Sabah erkenden kalkmıştık. Annemi görmek için heyecanlıydı. Tatlı bir telaş vardı evin içinde. En erken Mina uyanmıştı.
Mina:"Hadiiii hızlı oluuun!"
Koltuğun üstünde oturmuş bacaklarını sallayarak bize sesleniyordu. Beklemekten sıkılmıştı, en çok o heyecanlıydı.
Abim:"Neredeyse bitti!"
Abim gömleğinin düğmelerini hızlıca kuruyordu.
"Ben de hazırım."
Odaya gittim. Minayı kucağıma aldım ve öptüm.
"Prensesimiz de hazır olduğuna göre abi sen de hazırsan çıkalım artık."
Abim:"En önce o hazırlandı zaten."
Abim Minayı kucağımdan aldı ve ceketini giydirdi.
Mina:"Giymicem!"
Abim:"Havalar daha tam ısınmadı. Hasta olma."
Mina:"Of ya."
Abim:"Abiye oflanmaz."
Mina:"Offffffffff!"
Mina abime dil çıkarıyordu. Ben de onların bu tatlı halini gülümseyerek izliyordum.
"Hadi didişmeyin de çıkalım artık."
Abim:"Rüzgar'ı da alacakmıyız?"
"O kendi gelecek zaten."
Abim:"Tamam o zaman. Hadi çıkalım."
Çantalarımızı aldık, ayakkabılarımızı giydik ve hep beraber evden çıktık. Arabaya bindik, bu sefer arabayı abim kullanmak istemişti.
Mina:"Annemi çoook özledim!"
Abim:"Biz de çok özledik minik kuşum."
"Evet, çok."
Mina:"Hem ben anneme hediye de adııım."
"Ne aldın?"
Mina hemen yanına koyduğu oldukça şişkin olan çantanın fermuarını açtı ve içinden paketler çıkarmaya başladı.
Mina:"Annem asla üşümesin ve bir daha hasta olmasın diye bir battaniye."
Abim:"Kendisi ördü."
Mina:"Eveeet! Ben ördüm!"
"Minicik ellerinden de her iş gelirmiş."
Çantadan bir paket daha çıkardı.
Mina:"Altın gibi bir kalbi olduğu için altın bir kolye. Hem de kalpliiii!"
Hediyelerin ardı arkası kesilmiyordu. Bir paket daha çıkardı o koca çantadan.
Mina:"Biz yokken yalnız hissetmesin diye oyuncak ayı. Çok yumuşak. Ona sarılıp rahatça uyuyabilir."
"Çok rahat edicektir."
Mina:"Evet çok yumuşak ve tüylü!"
"Senin yanakların kadar yumuşak olamaz."
Dedim ve Mina'nın yanaklarını sıktım. Yanaklarını sıktığım için pembeleşmişti. Tatlı olduğu yetmiyormuş gibi daha da tatlı görünüyordu. Bu kız bizi tatlı komasına sokacaktı.
Mina:"Ay! Acıdı!"
"Öperim geçer."
Dedim ve Mina'nın iki yanağını da öptüm.
Mina:"Tımam, geçti."
"Bir sürü hediye almışsın."
Mina:"Daha bitmedi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikamın Fısıltısı
Hành độngGözler kalbin aynasıdır derler... Kalbimde yanan ateşi, kalbimin kırıklarını, iyileşmeyen yaraları yansıtmaya yetermiydi göz? Yeter mi anlatmaya? Yetmez... İçimdeki intikam ateşi her geçen gün büyüyordu ama söndürecektim elbet. İntikam alınacaktı. A...