0.1

300 9 35
                                    

Tanrısal bakış açısı
Emine Hanım, kocası İsmet Karahanlının gelmesine saatler kala yemek yapmaya başlamıştı.

Yemek kokusu, mutfağa dolup taşmıştı.Kadın cok mutluydu.

Emine Hanım kapının çalmasıyla tüpün altını kapatarak mutfaktan çıktı ve bağırdı "geldim, geldim patlama!" bunu derken keyifliydi çünkü kocasının geldiğini düşünüyordu.

Kapıyı açtı ve karşısında Üç tane askeri görmesiyle kafası karışmıştı ve kaşlarını çatmıştı.

"Hayrola oğul, neden geldiniz?" hepsine göz gezdirdiginde hepsinin yüzü asıktı."İsmetten bir haber mi getirdiniz yoksa?" meraklı ve heyecanla sormuştu kocasını bir ay önce görmüştü ve bu yiğit askerler kocasının komutanlığında hareket ediyordu.

En öndeki adam başını salladı."Getirdik bir haber" dediğinde Emine Hanım gülümsedi, "Ne o İsmet bana sürpriz mi yapacak yoksa?" şakacı bir tavırla konuşurken gözleri dışarıyı taradı

"yok" adam bunu derken sesi kısık çıkmıştı

"ne oldu o zaman?" Emine Hanım merakla askere bakarken, asker cebinden kırmızı türk bayrağı çıkardı ve bir tane de not.

İkisini birden Emine Hanım'a uzattiginda konuştu "Vatan sağolsun!" bunu derken, duruşunu diklestirmisti
"İsmet Karahanlı, Vatan uğruna şehit oldu." devamında bu sözleri eklerken

Emine hanım öyle bir bakıyordu ki gözlerinden geçen tek bir duygu vardi; Dehşet

Emine Hanım olduğu yerde çakılıp dururken denilen şeyi idrak etmeye çalışıyordu, sanki kanı çekilmişti.6 yaşındaki oğlu Emre koşarak kapıya geldiğinde önce askerlere sonra Anneseine baktı.

"Babaym mı geydi ayne?" derken gözleri parlıyordu.

Emine Hanım'ın boğazı düğümlenitken yere yığılmamak için kendini zor tutuyordu.Kapı eşiğini tutarak, destek aldı.Korkuyla karışık nefes aldığında oğluna gülümseyerek baktı.

"oğlum.." bunu dediğinde tansiyonunun düştüğünü hissedebiliyordu.Kendini tutamayarak yere yığıldığında bilinci kapanıyordu.

Son duyduğu şey Emrenin "anne!" diye bağıran çığlıklarıydı.

🪖

Taziye evine, misafirler dolup taşımıştı.Emine Hanım hepsine Helva ikram ediyordu.Az da olsa toparlanabilmisti.

Oğlu Emre dışarıda oturuyordu ve ağlıyordu.Kafasını dizlerine yaslamıştı.

"Emye" duyduğu sesle kafasını yukarıya kaldırdı minik Emre.

"layl" dedi göz yaşlarını silerek.

"ağlıyoymuşun?" diye sorduğunda Emre yüzünü düşürdü

"nedeyn ağlıyoyşun Emye" Emreye bu soruyu sorduğunda Emre ona baktı sonra konuştu. "Çüynkü babaym şeyit oymuş layl." dediğinde göz yaşları yandığından süzülüyordu.

Lal anlamayarak kaşlarını çattı."şeyit ne demeykki emye" dediğinde Emre burnunu çekerek konuştu"

"Babaym çooooyk uzaklaya giytmiş layl biy daha gelmeyeceykmiş" Lal bunu duyduğunda konuştu kokuyla "O zamayn benim babaym da mi şeyit olucayk" lal bunu derken emre gibi ağlamaya başladı.

ikisinde ağlarken diğerleri de gelmişti.İlk Durunun radarına girmişti ikisi.Duru kaşlarını çatarak konuştu.

"şiyz ikiniyz nedeyn agliyoyşunuz?"

kolay degildir| asker kurgu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin