0.8

26 4 28
                                    

Tanrısal bakış açısı
Duru, kardeşi Mert'i bırakmak için, evin kapısından çıktı.Karanlık alanda yürüyordu.

Hafif esen rüzgarla saçları savrulsada bunu pek umursamıyordu.Kardesini daha sıkı sarmış, soğuktan korunmasını sağlıyordu.

Yukardaki yıldızlar bugün her zamankinden daha parlaktı.Yıldızlar yolunu aydınlatırken "bö" diye gelen sesle Duru çığlığına engel olamadı.

Kucağındaki Mert sarsılsada, son anda dengesini sağlayabilmişyi.Kalbi hızlı ritimlerle artarken, kimin bunu yaptığına bakmıştı

Karşısımdaki Yigit ona pişkin pişkin gülüp, bir de yanağından makas alınca Duru çığrından çıktı.

"Ya sen malsın, amına goyayım.Ya Merti düşürseydim?" kaşları git gide daha cok çatılırken, yüz hatları da ayni şekilde sertleşiyordu.

"birde yanağımdan makas alıyorsun, bir git işine Allah için ya" Duru laflarını sarf ederken, Yiğit moralini düşürmüş Duruya bakıyordu.Duru sinirle nefesini verip seri adımlarla yürüyordu.

Yiğit onun peşinden koşarken, gelen silah patlama sesiyle her ikiside olduğu yerde çakıldı.Yiğit hemen Duru ve Mert'in önüne geçmiş belinde ki silahı çıkardı.

Duru, gece olduğu için silahını almamamıştı.Yiğit ise asker olduğu için herhalükarda yanında taşıması gerekiyordu.

Yiğit gözleriyle etrafı tarafken Duru, Merti kollariyla daha da sarmıştı."etrafta PKK'LI olabilir mi?'

Yiğit başını iki yana salladı."Kaan, Utku ve Pars göreve çağrıldı ama size söylememiştik telaşlanmayın diye" duru titrek bir nefes alırken Yiğit sözlerine devam etti "Bize sadece görevleri olduğunu söylediler, görevin nerede olduğunu söylemediler"

"ne yani demek istediğin" Duru daha sözlerini tamamlayamadan, Yiğit başını sallayarak onaylamıştı."Evet demek istediğim, etrafta PKK'LI olabilir"

Duru korkarak Merte daha çok sarılmıştı.Bir yandan kızların olduğu eve, bir yandan ise Merte bakıyordu.

Kızların olduğu ev baya uzaktaydı, geri dönmesi uzun ve tehlikeli olabilirdi.Her ihtimali göz önünde bulundurmak zorundaydı.

"Tamam, şöyle yapalım" Yigitin konuşmasıyla Duru hâlâ şoku üzerinden atlatamamıstı.Yigot onu bir kac kez sarsarak kendine getirdi.

"Duru beni dinle, şöyle yapacağız ben haber birliklerini buraya yönlendirip buraya çağıracağım.Ve evin etrafını kontrol edeceğim" Bunları dedikten sonra Durunun yüz ifadesini inceledi "anlaşıldı mı?"

Durudan ses gelmeyince evin oraya göz atmak için harekete geçmişti ama Durunun konuşmasıyla başını ona döndürdü "Hayır gitme tek başına kac kişi olduklarını bilmiyorsun yiğit, olmaz"

"Duru.." Yiğit elini onun omzuna koyarken, sesini olabildiğini sakin çıkartmaya çalışıyordu. "İnan bana birşey olmayacak"

"ha-" Duru sözlerini tamamlayamadan, art arda silah patlama seslerinin duyulmasi bir oldu.Durunu sözünü bölen ise Kardeşi Mert'in göğüs kafesine yakın bir yere isabet eden mermi olmasıydı.

Duru olduğu yerde, kardeşine bakarken elleri titremeye başladı.Kucağındaki yavaş nefes alan bedenle yere, çömelirken yavaş yavaş göz yaşları farketmeden yanaklarından süzülüyordu.

"Hayır, hayır, hayır" bunları derken kendinde değildi "hayır Mert hayır ablacım yapamazsın bunu bana" bunları derken nefes alamadığını hissetti.

Ağlaması git gide şiddetlenirken hıçkırıklarına engel olamıyordu."Hayır Mert, Hayır ablacım unuttun mu? daha seninle izimiri gezicektik"

"Duru, Duru kalkmalıyız buradan" Yigitin sözlerini durmuyordu. Kurşunlar gelirken yiğit Durunun önünde siper olarak, Silahıyla bir kaç terörist vurmuştu.

"sikeyim panik atağa girdi" Yiğitin kendi kendine konuşmasıyla Telsize basti ve sert bit komut verdi "ekip bir! ekip bir duyuyor musunuz bizi?"

"ekip bir baglamada konutanim" bunu dediğinde karşı taraftan ses kesilmişti.Yigit hiçbirsey anlamıyordu.

"Duru beni dinlemelisin Duru, Her an burada olabilirler anlıyor musun beni?" Bunları derken Durunun tek odağı kardeşiydi

Yiğit küfürler savurarak Merti, Durunun kucağından çekti ve kucağına aldığında Duru aniden yerden kalktı.

Yiğit hızla büyük kaya'nın arkasına geçerken, Duruyuda çekti kaya'nın arkasına.

"Yaşıyor mu yiğit?" Durunun sorusuyla, Yiğit umutsuzca Duruya baktı.

Dudaklarını aralayıp konuşacakken Tiz bir çığlık etrafta yankılandı.Duru ve Yiğit aynı anda başını sesin geldiği yere çevirdiğinde gördükleri manzara hayra alamet değildi.

Talyanın elleri havada, telefonu yere düşmüştü.Anlaşılan gelen seslerle uyanıp, telefon flaşı ile Duruya bakicakti.

Talya şok içinde yerde duran kafası parçalanmış, teröriste bakarken bir kac adım geriye giderek soku atlatmaya çalışıyordu.

Bölgeye, Dinamit timi ile Kaan geldiğinde Kaan küfrederek koşarak Talyanın yanına koştu.

"Talya" böyle dediğinde Talya başını kaldırıp korkarak ondan uzaklaştığında dengesini kaybetmisti.

Kaan düşmemesi için onu, kolundan yakalamıştı."Talya" demişti bir kez daha sert tınıyla.Talya korkmuş gözlerle ona bakarken yerdeki cesedi gösterdi.

"Kaan, Kaan yerde" Kaan onu sakinleştirmek için kendine çekip sarıldığında bir yandan eliyle saçlarını okşuyordu.

"tamam geçti, güzelim şimdi burası güvenli değil arkamda kalıp bana uyak uydur tamam mı?" Talyadan ses gelmeyince Kaan tek kozunu oynadı "lütfen"

Talya başını sallayarak onu onayladığında, gözleri Onlara bakan Yigite döndü.

"Duru hadi sende kalk" Duru yutkunarak ayağa kalktığında Merti kucağına almıştı tekrardan az da olsa toparlanabilmişti.

Dinamit Timi koşarak, Kaanın yanına geldi ve konuştu "asayiş Berkkemal komutanım bir kaç terörist vurabildik" Bekirin söylemesine başıyla onayladi

"Utkular nerede?" bunu demesiyle Utkunun koşarak Kaanı tutması bir oldu "yoklar" kaan anlamayarak başını yana yatırmıştı "Kaan.. Kızlar evde yoklar"

.

.

.

.

.

.

.

.

.

kolay degildir| asker kurgu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin