(Felix)
Chan hyungun söylediklerini düşünmemeye çalıştım. Eskiden olanlardan dolayı ısınamıyordur herhalde.
Ertesi gün okula tek başıma gelmiştim. Chan hyung hasta olduğunu söyleyip pekte açıklamadan gelemeyeceğini söyledi. Yine Jisung'tan önce gelmiş ve sırasına oturmuştum. Her zamanki gibi başımı sıraya koyup uyumayı denedim ve saçlarımda hissettiğim Jisung'un elleri ile bu daha kolay olmuştu.
(Jisung)
Saçları tıpkı bir pamuk gibi yumuşacıktı, boyamasına rağmen yumuşaklığını korumasına şaşırdım açıkcası. Öğle arasına kadar sadece birkaç tenefuste uyanıp derslerde uykusuna devam etti. Ben ise sadece onu izledim.
Öğle arası yanımdan kalkacakken ona seslendim.
"Lixie."
"Hm?"
"Okulun arkasında.. bildiğim bir yer var, nadiren birileri oluyor. Benimle gelmek ister misin?"
Gülümseyerek yanıtladı;
"Çook isterim Sungie."
Gülümsemesi Dünya'nın en samimi şeyi olabilirdi. Sanki donmuş kalbimi güneşiyle ısıtıyordu.
Yolunu ezbere bildiğim yere adımlamaya başladım. O da bana eşlik ederken bir şeyler anlatıyordu. Havadan sudan konuşuyorduk kısacası.
Etraf çiçeklerle doluydu, okul şehrin ortasında olmadığı için bu tarz yerler zorda olsa bulunuyordu ve tahmin ettiğim gibi kimse yoktu."Burası çok güzelmiş Sungie. Nasıl buldun?"
Papatyalardan minik bir buket yaparken sormuştu sorusunu.
"Sigara içmek için bir yer ararken buldum."
Yüzünü ekşitmesiyle sigaradan pekte hoşlanmadığı anlaşılıyordu.
"Tadı kötü değil mi?"
"Alışıyorsun."
"Alışmak istemezdim sanırım."
Yaptığı papatya buketini büyük bir yaprağa sarıp heyecanla yanıma geldi ve Güneş'i kıskandıran gülümsemesi ile bana uzattı.
"Senin için topladım."
Gülümseyerek elinden aldım.
"Sana benziyorlar."
Karşılıksız kalmaması için yerden bir papatya kopardım ve ortaokulda öğrendiğim şekilde bir yüzük yaptım.
"Bu karmaşık ve dengesiz ilişkimizi geride bırakıp, papatyalar kadar sade ve huzurlu bir ilişki yaşayalım mı Lixie?"
Beklemediği ifadesinden belli oluyordu. Ben de beklemiyordum açıkcası... Yüzüğü yaptıktan sonra düşünmeden konuşmuştum. Umarım her şeyi mahvetmezsin Han Jisung.
Gülümseyerek yanağıma minik bir öpücük kondurdu. Bu öpücük olumlu bir cevap alacağımı gösteriyordu sanırım.
"Yaşayalım Sungie."
Bu sefer gülümseyen ben olmuştum. Yaptığım yüzüğü parmağına taktıktan sonra dudaklarımı Felix'in dudaklarına kenetlemiştim. Uzun zamandır bu anı beklediğim fazla belli oluyordu sanki...
Birkaç saniyelik şaşkınlıktan sonra karşılık vermeye başlamıştı. İçimden Felix'i o günden sonra bir kere bile üzmeyeceğime söz verip sonrasında onun dudaklarında kaybolmaya devam ettim.
...KESTİİKKKK ve finall
beklenmedık bır fınal oldu farkındayım fakat ne yapalım cok uzuyordu 😔 Ilk fıcım oldugu ıcın ılerıde gerıye bakıp ben ne yazmısım amk dıyrcegım anlar yasamamak ıcın mını fıc olarak bıtırıyorum aslında chan ıle bıraz kaos falan dusundum ama neyse dıyerekten mutlu mesut yasasınlar ıstedım
hepınızı optum kocamannn😭💌‼️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jealous boy| jilix
FanfictionFelix'in özgüvenini kıskanan Jisung, ona kötü hissettirmek isterken baş belası bir zorba kazanmıştı. -mini fic-