Yalvarırım beni buradan al abi
[Gönderildi]Ben çıkmaz bir yola girdim çok korkuyorum
[Gönderilmedi]Yazıyı gördüğüm an tekrar aynı şeylerin yaşanacağından deli gibi titriyordum telefonuma düşün bir bildirime kulak asmamıştım Affan olabileceği düşüncesi beni yiyip bitiyordu hiç susmayan telefonumu sesini kapatıp ve ardından uçak moduna aldıp bekledim Bu adamın benle derdi neydi beni istediğini söyleyip tek yaptığı şey canımı yakmak ve tehit etmekti ona ne kadar boyun eğsemde beni yakalacağı zaman neler olabileceğini tahmin edebiliyordum bu düşünceleri aklımdam silip abimin gelmesini bekledim
Uzun süredir burada oturduğumu hatırlıyorum çok uzağa gidemesem bile beni burada bulamayacağına emindim bir mahallenin arasında olan o zifir karanlık olan yere girmiştim telefonumun ışığı ile etraf biraz olsun aydınlanıyordu bir sıranın ardından araba sesi duydum Oturduğum yerden kalkıp kalkmamak arasında kaldım ya Affansa bu yüzden ses çıkartmadım araba durduktan sonra adım sesleri sağa sola doğru ilerliyordu konumu doğru attıp atamadığıma bile bakmamaıştım
sesler kesilince derin derin nefes almaya başladım "Benim güzelim hadi çık" abimin sesini duyunca rahatlamıştım oturuğum yerden yavaşça kalkıp aydınlığa çıkmıştım havanın güneşli olması gözlerimi kamaştrıdı o ara ise karanlık ve buz gibiydi solgun bedemimle üstü başı dağınık abimle göz gözeydim hızla yanıma gelip beni kollarının arsına aldı "Ben sana beni ara demedim mi inci?" boğazım düğümlenmişi sana birşey olmaması için bunları yaptım diyemezdim dudaklarımı araladım ama hiç birşey söylemedim gözyaşlarım onun kıyafetini ıslatırken geri çekildim "Ben yaşamak istemiyorum abi dayanamıyorum" dedim. abim arkasına döndü bana ilk defa arkasını dönmüştü beni terk mi edicekti abimin önüne geçerek bana bakmasını sağladım ve ağladığını gördüm"Abi noldu..ben.. ben..özür dilerim seni üzmek istemedim neden ağlıyorsun?"
yere çöken abim "Kızım deli misin sen neden özür diliyorsun daha on sekiz yaşıdasın ve dediğin kelimelere bak kendimden nefret ediyorum seni kurtaramağım her gün kendimden nefret etim affet beni seni mutlu edemedim" neler saçmalıyordu bu çocuk ben ona bişey olmasından korkarken ve sadece onun için yaşarken bana neler söylüyordu beni tek mutlu eden kişi beni mutlu etmediği için özür diliyordu"Saçmalama beni tek mutlu edensin sen beni o evden de babamın ellinden kurtaran beni seven tek kişisin böyle konuşma sakın ve ağlamayı bırak çocuk musun sen bak bana kötü örnek oluyorsun bende ağlarım şimdi" gözlerini bana çeviren abim "Gerçekten mi? " diye sordu başımı olumlu anlamda sallayıp yanğından öpüp gözyaşlarını sildim abim yavaşça ağaya kalkerken ona yardım ettim bir anda yerden havalandım "Napıyosun sen ağırım indir beni çabuk" abim sırıtarak konuştu
"Yoo hiçte ağır değilsin her saniye taşırım ve ben çocuk değilim sinirlendirme beni" işte bu kadar küçüçük gülümsemesi benim dünyamı aydınlatıyordu "Tamam Safa Bey İndirin beni" pür dikkatle bana bakan abim
"Safa bey? çok kızdırıyorsunuz beni inci hanım" gülümseyerek abimin boynuna sarıldım hala beni indirmemişti arabaya kadar taşıyıp dikkatlice yerleştirip yanağıma öpücük kondurdu arabayı çalıştırıp yola koyulmuştuk.
Nereye gittiğimizi bilmiyordum tek bildiğim şey şu anda kurtulmamızdı birkaç saattir yoldaydık. Abim bana dönerek "Telefonunu verir misin" telefon tamamen aklımdan çıkmıştı hemen cebimden çıkartıp telefonumu abime verdim acaba biliyor muydu Affa'nın olduğunu
"O adamın değil mi bu?" kafamı salladım telefonu dikkatlice inceleyip ardından camdan fırlattı "Dur neden attın onu"
"Artık rahatsız edemeyecek telef onunsa eminin yerimizi bulabilir" gülümsedim doğru söylüyor olabilirdi ama peki neden beni kaçtığım an bulamamışı acaba fark mı etmemişti yada beni bırakmak istedi hala neden kötü hissediyordum peki rahatlamam lazımdı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesiz İncim +18
Terror+18 cinsellik şiddet ön plandadır ona göre okumanızı tercih ederim "Ma perle" dedi kısık gözleriyle Neden bana böyle sesleniyorsun seni anlamıyorum bırak artık beni lütfen İnci beni sinirlendirmek istemezsin! Ta vie et ta mort, tout m'appartient...