"Kocacığğğımn gidelimmm hadi" anında adamı bırakıp hemen beni yanıma geldi ağzından nefes alırken sesi vücudumu titremesine yol açtı ve ardından boynuma üfledi
"Chérie, tu me pousses si fort"
(Sevgilim beni çok zorluyorsun)Yerden havalanırken o kalabalığı terk etmiştik
AFFAN
Kucağımda deli gibi sarhoş olmuş incime baktım o kadar güzeldiki onu buraya getirdiğim için çok pişman olmuştum telefonu cebimden çıkarıp Şahin'e telefon ettim ve her zamanki depoma almasına istedim onu öldürmeden içim asla rahat etmezdi inciye dokunan ellerini kezaplamak baktığı gözleri lazerle çizmek ve konuştuğu dilini kökünden kesmek için can atıyordum ama şuan önceliğim kucağımdaki karımdı bu sevginin tarifi bile olamazdı
Burnumu boynuna sürterek derin nefes aldım kokusu benim nefes almamı sağlayandı onu ilk gördüğüm o park benim hayatımı değiştiren parkıYıllar önce
Her zaman annemin prensi babamın ise tetikçisi olmuştum yaşımın daha 14 olduğunu hatırlıyorum okuldan eve döndüm ağzımın kenarındaki kanı silip kapıyı tıkladım ama kimse acmayınca anahtarımıla açtım salonun boş olduğunu görünce çantamı yere atıp annenin odasına ilerledim babam salonda yoksa evde değildir demek annemin odasından gelen sesle ellimi silahıma koydum tetikte bekleyerek yavaş adımlarla yürümeye başladım kapıyı son kuvvetimle açınca annemi başka bir adamla yan yana gördüm kahkahları havada uçuşurken gözleri beni buldu gülümsemesi bir anda solup gözlerni panik sardı ama oda biliyordu artık beni kaybettiğini elim hala tetikteyken adam hızla kalktı ve bana aşağılayıcı gözlerle baktı boktan babasının tetkikçisine böyle bakmak büyük yürek yemişti annemde kalktı "Oğ-" demeden havaya bir el ateş attım olduğu yerde sıçradı ayağa kalkmak istesde ona durmasını işaret ettim
"Sakın aklından bile geçirme" ağlamaya başladı bu beni gram etkilememişti çünkü ona karşı olan içimdeki her şey tamamıyla tükenmişti daha doğru kelimiyle tüketmişti en büyük hatası babamı durduramak tek hatası olmasını istedim ama İhanet yalan kandırmak en hasas noktaydı
"SENİN BU YAPTIĞIN NEYE GİRİYOR ACABA SEVGİLİ ANNECİĞİM SÖYLE BİLELİM" ayağa kalktı ellerini yumruk haline aldı başım öldüresiye ağrıyordu sanırım tekrar krizim tutacaktı ve tuttuğunda hiç iyi şeyler olmazdı
"Bunaldım artık nefes alamaz hale geldim sende biliyorsun seni ne kadar sevdiğimi bak oğlum canım oğlum sensiz yapamam ben bak hadi bırak o silahıda annecim" tek Kaşım havalandı yüzüne bakmaya çalışamda etrafımdaki herşey bulanıklaşmaya başladı gözlerimi hızlıca açıp kapatırken biraz olsun kendime geldim
"Evdeki kuralarımız ne olucak kaç erkeğin koynuna girdin lan! sana tek bir şart koydum bana ne kadar zararın olsada ne kadar babamı engelemesen bile sana anne dedim eskiden böyle yaptı şimdi yapmaz dedim sana koyduğum bir şartı bile doğru düzgün yapmadın ne söz vermiştik eğer bana ihanet etmez yalan söylemezsen babami öldürmeyeceğime söz verdim sende bana ihanet etmeyeceğini söyledin söz verdik ve ne kadar önemli olduğunuda biliyordun bile bile ateşe attın bizi Demirel!"
Sustu bu suskunluğu kalbimi delecek kadar büyüktü dudaklarını araladı ardından geri kapattı elimdeki silahla yanında duran fahişe kılıklı adamın bacağından vurdum adamın attığı çığlıkla gülümsedim o kadar çok hoşuma gitmişti ki rahat nefes aldım sıra o hayatımı çalan baba bozuntusunu ve evi birdaha gelmemek üzere terk ettimKendimi dışarı attım koşarak her zamanki mahale arasına koştum "Çabuk ver şunu yoksa seninde kafana sıkarım" gözleri boş boş baktı eline uzattığı paketi hızla alarak tekrar son hızımla koştum yoksa önüne çıkan ilk kişinin boğazına delip alnına silahi dayardım bir park buldum icide kimse olmadığı icin oraya girdim akşamüstü olduğu için buraya çocuk gelmizdi kendimi yere bıraktım nefes almaya çalıştım ve kusmaya başladım titreyen ellerimle nihayet tozu içime çektim soluk soluğa kalmadığım için yerde biraz daha kaldım kendimden ne kadar nefret etsemde buna yapan babamın öldürecektim hala nefeslerim düzensizdi ve bir kız sesi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesiz İncim +18
Terror+18 cinsellik şiddet ön plandadır ona göre okumanızı tercih ederim "Ma perle" dedi kısık gözleriyle Neden bana böyle sesleniyorsun seni anlamıyorum bırak artık beni lütfen İnci beni sinirlendirmek istemezsin! Ta vie et ta mort, tout m'appartient...