hinata:
nerdesin
sended at 08.27hinata:
alooo
baksana lan
seen at 09.12kageyama:
efendim?hinata:
e hadi gelsene
tüm gün seni mi beklicemkageyama:
bunu bileğimin ters dönmesine sebep olmadan önce düşünebilirdin mesela?hinata:
ya tamam kaç kere özür dilemem gerekiyorkageyama:
kantinin ordayım
bekletmehinata:
aptal.Kageyama kantinde olduğunu söyledikten sonra ona cevap yazıp telefonumu cebime attım. Resmen kafa buluyordu benimle.
Böyle yapmakta haksız olduğunu da söyleyemezdim, az kalsın çocuğun basketbol kariyerini bitiriyordum.
Ama isteyerek olmamıştı!Binadan çıkıp kantine doğru yürürken uzaktan tam olarak çıkaramasam da Kageyama ile konuşan esmer bir kız görüş açıma girdi.
İçime dolan anlamsız rahatsızlık hissiyle yerimde kıpırdandım. Omuzlarımı silkip derin bir nefes aldım.
Bana neydi ki?
Kızın yanında olmasını umursamadan yanlarına doğru ilerleyip banktaki boşluğa oturdum.
Kız yüzünü ekşitip bana baktığında kafamı ne var dercesine iki yana salladım, gören de dövdüm sanar.
Kız beni umursamadan konuşmaya devam ediyordu, evet edebilirdi. Neden kızdan bu kadar rahatsızlık duyduğumu bende anlayamamıştım ama sonuçta kız bana yüzünü ekşitmişti.
"Yaa Kageyama öyle yani ama biliyorum ki sen bana öyle yapmazsın, yani buluşuruz dimi?" Kızın söylediği şey ile kafamı sabır dilercesine iki yana salladım. Ne anlattığını anlamak imkansıza yakındı.
Kageyama da oturduğu yerde dikleşip sıkıntılı bir nefes verdiğinde dudaklarım kıvrıldı.
O da kızın varlığından rahatsızlık duyuyordu.
Bizi bu kızın boş muhabbetinden kurtarmak için bir şey yapmam gerekiyordu, bir süre düşündükten sonra telefonumun ekranını açıp oscarlık bir performans sergilemek üzere bağırdım.
"AAAA ANTRENMANA GEÇ KALMIŞIZ!" Lafını böldüğüm kız kaşlarını çatıp bana bakmıştı. "Kageyama sakat nasıl antrenman yapacak ki?"
Mantıklıydı, ama neyse ki ben ondan daha hazırlıklıydım. "Ama ben değilim, ve koç antrenman saatlerinde içeride ona göz kulak olmamı istedi."
Kız da bankın diğer boş tarafına oturduğunda artık sinirlerim bozulmaya başlamıştı, benimle sidik yarıştırıyordu resmen. Kageyama ise bu durumdan zevk alırcasına sırıtarak oturuyordu.
"Tamam ben göz kulak olurum ona sen git." Duyduğum şey ile Kageyama'yı hiçbir şey demeden omuzlarından tutup kaldırdım.
Daha doğrusu kaldıramadım ve kendisi kalktı. Yapabileceğim bir şey yoktu çocuk benden daha uzun!
O ayağa kalktıktan sonra koluna girip son bir kez arkama döndüm. "İstemez."
---Oradan biraz uzaklaştıktan sonra Kageyama bana döndü ve konuştu. "Antrenman falan yok?"
Söylediği şey göz devirmeme sebep olurken güldüm. Albert Einstein ile kapışır mıydı zekası acaba?
"Kızla konuşurken çok eğleniyor gibiydin ondan daha fazla orda bulunmayalım dedim."
O da gülümseyip önüne döndü. Spor salonuna gelmemiz Kageyama'nın yürüyememesinden dolayı biraz uzun sürse de sonunda başarmıştık.
Uzun süredir hiçbir dersi asmamıştım, ama belli ki Kageyama okula geldiği gibi dersleri asmaya başlamıştı bile.
Kendimi tribünlere bıraktığımda derin bir nefes aldım. "Dersiniz neydi?"
O da topallayarak aynı davranışı gerçekleştirmişti, benden uzağa oturmuştu.
"Geometri." Kafamı sallayıp cebimden telefonumu çıkardım. Konuşması zor biriydi.
Uzun bir süre geçmesine rağmen hala benimle konuşmadığında yerimden kalkıp dibine oturdum.
"Ee Kageyama anlatsana?" Gereksiz bir şekilde yakın oturduğumuzdan dolayı önce bir bana bakıp sonra geri önüne döndü. Bacaklarım bacağına değiyordu.
"Ne anlatacağım?" Omuzlarımı silktim. "Neden herkes seni bu kadar seviyor, hiç kimseye iyi davranmıyorsun bile?"
Göz ucuyla bana baktığında bende ona bakıyordum. İçimden acaba bu çocuğun garezi sadece bana diye mi düşündüm istemsizce.
"Çok sevilen birisi değilim." Söyeldiği şeye istemsizce gülerken kaşları çatılmıştı.
"Gayette seviliyorsun aslında, sadece iki günde bu kadar popüler oldun. Saçmalık."
"Senin gibi nedensizce sevmeyenler de var sonuç olarak." Suratındaki ciddi ifadeyi yzunca süzdüm, hala hiçbir şey yapmadığını idda ediyordu.
"Benimki nedensiz değil geldiğin günden beri yerimi almaya çalışıyorsun." Bir anda bakışları sertleşirken benden uzaklaştı.
"Ayağımı sakatladın ve seni ispiyonlamadım, hala benim yaptığımı mı düşünüyorsun gerçekten?"
Kafamı evet anlamında salladığımda usanmış bir şekilde nefes aldı.
"Kageyama senin yaptığını biliyorum, bu saatten sonra bir şey değişmeyecek. Sorun değil"
Bir anda oturduğu yerden zor da olsa destek alarak ayağa kalktı.
"Siktir git."
Son cümlesini de söyledikten sonra sahadan ayrıldı.
-----------------
kontrol etmeden atiyorum hatam varsa kusura bakmayin💖salak hinata

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mejor|KageHina
Romance0533+: ulan pislik herif sen haber vermeden gelip milletin yerini alabileceğini mi sanıyosun? kageyama: sizi tanıdığımı sanmıyorum ama ah elbette yapmışımdır :D [texting+düzyazı]