✶twenty two

398 59 84
                                    

Wooyoung'dan..

bir haftadır okula gitmiyordum ve bugün annem de tatilden döndüğü için yarın haftanın ilk günü okula gideceğim. Doğruyu söylemem gerekirse okulu bırakmayı bile düşündüm bu bir hafta içinde. Tabi annem okula gitmediğimden habersiz. Mesaj gitmemesi için rapor bile aldım ama san hoca bir kere bile yazmamıştı. Son zamanlara doğru biraz yakınlaştığımız için okula geç kalsam bile neredesin diye yazardı.

Biraz kafamın dağalması için aşağıya annemin yanına indim. Moralimin bozuk olduğunu anlamıştı ne olduğunu bir kaç kez sorsa da geçiştirip önemli bir şey olamadığını söyledim. Şimdi de bütün sahte gülüşümle daha fazla meraklanmaması için aşağıya yanına indim. Yemek yapıyordu.

"Ne yapıyorsun?"

"Ah wooyoung? Asıl sen ne yapıyorsun?"

Yanına yaklaştım ve yaptığı yemeklerle baktım ikimize göre biraz fazlaydı.

"Neden bu kadar fazla yapıyorsun?"

"San ve Hana hocanı çağırdım bu akşam yemeğe."

"Ne?"

"San hocan söylemedi mi sana?"

"Hayır."

duyduğum seyle öylece kalıp anneme bakakalmıştım. Bir haftadır olanlardan kaçarken evimize mi geleceklerdi? Neden şimdi olmak zorundaydı? Ya da neden Hana hocayı da çağırıyordu?

"Hana hoca ne alaka?"

"Ah hatırlıyor musun geçer sefer demiştim ya kahve içerken san'nın lisedeyken evleneceğiz diye tutturduğu biri var diye o Hana hocan işte."

Her duyduğum cümleyle içime bir öküz oturuyordu. Daha fazla konuşmaması ve benim de canımın daha fazla yanmaması için annemi susturdum.

"Her neyse, beni çağırma."

"Wooyoung, ikiside hocan ayrıca san ile yakın değil misiniz?"

"Yakın falan değiliz! Lütfen beni çığırmayın."

bağırdığım için kötü hissedip sesimi azalttıktan sonra bir sinirle yukarıya çıktım. Neden böyle şeyler benim başına geliyor? neden uzak durmak istediğim her şeye daha yakın oluyorum? Bir haftadır görmediğim adamı son baktığımda o şaşkın yüzünü unutamamışken onun yüzüne bakabileceğimi sanmıyorum. Nefretle bakacağını düşünüyorum ya da hiç bakmayacağını ve bu benim için ne kadar can yakıcı olacağını bile tahmin edemiyorum.

Zilin çalmasıyla daha da gerilmiş, odada bilmem kaçıncı turumu  atıyordum. Heyecandan yerimde duramıyordum. Onu görme ateşiyle yanıyordum resmen ama bunu yapabilecek cesaretim de yoktu.

Uzun bir süre geçmemişti ve annem gerçekten de çağırmadığından şaşırmadığımı söyleyemem. Çünkü annemin kırmızı çizgilerinden biriydi biri eve gelince görünmesem odadan zorda olsa çıkartırdı beni. Belki de çağırmamasının sebebi san'nın beni istememeyişidir.

Gitmek istemiyorum.
Ama gitmek de istiyorum.

Aralarındaki ilişkiyi görmek istiyorum. San'nın sevdiği kadına nasıl baktığını görmek istiyorum
Sevdiğine nasıl bakıyor görmek istiyorum işte
Vücudum onu görme istediğiyle yanıyordu resmen.

Tırnaklarımı yiye yiye artık etlerimi dişlerimle soymaya başladım. Gitmelerini uzun bir süre bekledim fakat gitmiyorlardı.
Lânet olsun hâlâ evdeydi ve aşağıdan kahkaha sesleri geliyordu ben ise burda kendimi parçalayacaktım.

Hâlâ odayı turlarken gözüm çalışma masasının üzerindeki telefonuma takıldı. Biraz rahtalam gerekiyordu ya da aklımı başka şeylerle meşgul etmem. Bu yüzüden yeosang'a yazdım.

S̶a̶p̶ı̶k̶ Teacher • Ws ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin