✶twenty five

403 64 85
                                    

Yunho
San
Hana neden wooyoung'a bütün okulun önünde bağırıyor

San
Ne

Yunho
Evet
Şimdi gidiyorum

San
Nerede

Yunho
Öğretmenler odasının önünde

San
Tamam geliyorum

---

Yine olaysız bir gün geçirmediği için yakınıyordu san. Yunho'nun mesajı ile dışarıda içmekte olan sigarasını ayağı ile söndürdükten sonra okula girdi bir hışımla. Hana neden Wooyoung'a bağırıyordu? Daha geçen sefer iyi değil miydiler? Ayırca Hana öyle kolay kolay sinirlencek biri de değildi. Neler olduğunu anlayamadan kalabalığın içinden geçti hızlıca. Zaten onu gören hemen geri çekilip yer veriyordu. Tam karşısında duran hana ve kocaman açmış gözlerle bakan wooyoung vardı..ne olduğunu bilmeden aralarına girecekti ki Hana'nın dediği şeyle öylece kalakaldı.


"Beni kendin gibi mi sandın Wooyoung? Dediğin şeylerden dolayı bana özür dilemiyorsun ve burada gelmiş koskoca san hocan hakkında sevgiliymişiz iddialarında bulunuyorsun."

San, Hana'nın dedikelerini idrak etmeye çalışırken herkesin aralarında konuşması kafasını daha da karıştırıyordu. Wooyoung'un bilip bilmeden konuştuğuna mı yoksa Hana'nın onu herkesin içinde ona bağırmasına mı sinirlenseydi? Üstelik Wooyoung ağzını Açıp tek bir kelime dahi etmemesi onu daha da sinirlendirdi. Kendini savunacak bir şeyi yok muydu yani? Dedikleri dogru muydu?

Bütün şaşkınlığını ve üzerine baskı uygulayan sinirden dolayı baş ağrısını bir kenara atıp olduğu yerden zor da olsa ayrılıp Wooyoung'un üzerine üzerine gelen Hana'nın kolundan tutup geriye itti.

"Ne oluyor?"

Wooyoung, yüzüne bile bakmadı. San bakmasi için ona baksa bile bakmadı.

"Neden aramızda olan bir şey senin umurunda?"

Hana, San'nı umursamayıp hâlâ Wooyoung'un üzerine giderken san tekrar durdurdu.

"Wooyoung söylesene yoksa sen san hocandan mı ho-"

"Hana yeter!"

San'nın bağırmasıyla herkes susmuş ve wooyoung'da en sonunda bakmıştı san'a.

"Hepiniz sınıflarınıza dönün. O telefonları da indirin."

Sertçe etrafa baktıktan sonra hepsi yavaş yavaş dağılmaya başladı. Hana hâlâ Wooyoung'a kitlenmiş bakıyordu.

"Wooyoung..gel benimle."

"Ama sa-"

"Hana uzatma. Wooyoung gel dedim."

Küçüğün gelmeye niyeti olamadığını anlayınca kolundan tuttuğu gibi lavobaya götürdü.
Hâlâ yüzüne bakmaması onu suçlu   gösteriyordu bir yandan.

"Dedikleri doğru mu?"

"..."

"Wooyoung. Dedikleri doğru mu?"

Wooyoung bütün hayal kırıklığıyla baktı san'a. Cidden onun dediklerine inanıyorsa diyeceği bir şeyin olmadığını düşündü. Boştu çünkü.

"Amacın ne Wooyoung? Kendinle birlikte beni de rezil ettiğinin farkında değil misin? Son günlerde içine başka biri girmiş gibi davranıyorsun. Seni anlayamıyorum."

S̶a̶p̶ı̶k̶ Teacher • Ws ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin