Çok haşmetli ama sinir krizli bir bölüm😶
-
"Alo jongi. Ne zaman çıkayım?"
...
Bara gitmeye karar verdim...
Belki de her şeyi unutursam daha iyi olur diye düşündüm. Dayanamıyorum artık düşünmeye, dayanamıyorum aklıma saçma sapan seneryolar gelmesine. Ne kadar aptalca da olsa kararım, unutmaya ihtiyacım var işte. En azından bir geceliğine...Üzerime pek özenmeden attım kendimi evden. Anneme bizimkilerde kalacağımı söyeldiğim için meraklanmadı. Aramazdı da onlarda mıyım diye. Her zaman yaptığım şeylerden biri olduğundan. O yüzden bizimkilere de haber vermedim, eğer verseydim ağzıma sıçarlardı çünkü.
Onun olmadığı belli olan lüks bir arabayla geldi evimin biraz ötesine.
"Kararını değiştirirsin sanıyordum."
"Neden değiştireyim?"
"Bilmem..kabul etmeyecek gibiydin hemde o olaydan sonra."
"Hatırlatıp gelmememi mi istiyorsun?"
Küçük sırıtmasının ardından arabayı sürmeye başladı.
"Orada birini bulmayı mı bekliyorsun?"
Yine ne saçmalıyor?
"Sadece kafamı dağıtmam gerekiyor."
"Çok dağıtma, en son geldiğimizde olanları unutuyorsun herhalde."
Jongi ile sevgili olduğum zaman da gelmiştim ve aşırı sarhoş olup barın altını üstünü getirmiştim resmen. Ayrıca ilk öpücüğümü de burada almıştım. Tanımadığım bir insandan..sevgilimden alamadığım öpücüğü...
en büyük pişmanlığın olmuştu buraya gelmek ama o gece kafamı nasıl dağıttığımı hatırladığımdan o an gelmemek için hiçbir bahanem yoktu.
"Geldik. Benden ayrılma."
"Çocuk değilim."
Arabadan çıkıp bara doğru yürüdüm. Jongi dışarıdaki bok sineklerine bir kaç şey gösterdikten sonra içeriye geçtik.
Sesli ortamlardan nefret ederim.
Kalablaik ortamdan nefret ederim.
hatta içkili ortamlardan da nefret ederim. Ama bunu bana yaptıran Choi San'nın ta kendisiydi. Daha önce kimse için kendimi bu kadar berbat hissetmemiştim. Çok ağır gelmişti söyledikleri. aklımdan atamıyordum, aksine aklım bana düşmanmış gibi söylediği bütün kelimeler kafamın içinde tekrarlanıyordu."Geç otur şuraya ben içkileri alıp geliyorum."
Dediğini yapıp uzun kırmızı bir koltuğa bıraktım kendimi. Gözlerimi tavana diktiğimde renkli toplar ve kafa patlatan renkli ışıklar oradan oraya ışık saçıyordu. Cidden rahatsız edici. Gözlerimi Jongi gelene kadar kapattım. San'nın yanında ne kadar iyi hissettiğimi düşündüm. Ne kadar şanslı...Onu istiyordum, onu yanında her şeyden çok istiyordum ama o beni istemiyordu işte.
Keşke daha önce doğmuş ve kız olmuş olsaydım da beni sevebilseydi.
Gözlerimi açtığımda karşımda Jongi ve bir kaç tanımadığım kızlar oturmuş gülüşüyordu. Bunaltıcı parfüm ve sigara kokularıyla doluydu. Uyumuşmuydum? Ya da ne zaman geldiğimi hatırlamayacak kadar mı sarhoş olmuştum? Başımı güçlükle etrafta gezdirirken gömleğimden aşağıya doğru inen iki çift el görmemle bir anda kalkmam bir oldu. Masadaki herkes gülüşmesini kesmiş bana bakarken neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S̶a̶p̶ı̶k̶ Teacher • Ws ✓
Romance"Kalbim, sizi tanıdıktan sonra varlığını belli ettiğini bilmiyorsunuz.." Texting | düz yazı