1.BÖLÜM:Gözlerindeki Savaş

1K 64 10
                                    

  Hayatıma dair öyle güzel anılarım yoktu. Mesela annem ve babam benim için aile olamamıştı. Tek ailem babamın katili abim ve en yakın arkadaşım İpekti. Babam öldükten sonra annem bizimle asla görüşmek istememişti özellikle abim ile düşman olmuştu.
Abimi çok seviyordum o sırf beni korumak için babamı, kendi öz babasını öldürmüştü. 19 yıldır bu hayatı boşa yaşıyorum diye düşünüyordum. Gözlerime her baktığımda farklı bir karakter görüyordum. Bazen dışlanmış bir kız çocuğu, bazen bir canavar bazende kimsesiz yetim bir kişi görüyordum. Bu ben değildim ve kesinlikle olmayacaktım.
  En yakın arkadaşım İpek ile aynı mekanlarda çalışıyorduk ama ben hamile olduğum için artık çalışamıyordum.Bu haberi abime verdiğimde ilk başta kızmıştı çünkü tek gecelik bir ilişkiye girmiş hemde hamile kalmıştım. Daha sonra dayı olacağı için çok mutlu olduğunu bebeğim ve beni her daim olduğu gibi koruyacağına söz vermişti.
  İpek bugün çalışıyordu bende abimi cezaevine ziyaret etmeye gidecektim fakat izin günü yoktu. Onu neredeyse bir aydır görmüyordum ve bu beni oldukça üzüyordu. Kendime kahve yapmak için mutfağa yöneldim ama doktor hamilelerin kahve içmesi bebeğe bazen zarar verebiliyor. Doktorun dediği şey aklıma gelince  fikrimi değiştirdim. Televizyonu açıp elimi karnıma attım ve çizgi film kanalı  açtım. Bebeğimin 5 aylık olmasına on beş gün kalmıştı ve bir oğlum olacaktı. Adını ne koyacağıma henüz karar verememiştim. Ne kadar garipti değil mi bir oğlum olacaktı fakat oğlumun babasının ismini bile bilmiyordum. Ben ileride ona ne diyecektim? Bunu da bilmiyordum. İstediğim şey annem gibi annene olmamak. Hamile olduğumu öğrenince çok korkmuştum daha 19 yaşındaydım böyle bir hata nasıl yapabilirim nasıl anne olabilirim diye düşünüyordum. İlk başta aldırsam çözüme vararım dedim ama o zamanda annemden bir farkım olmazdı. Kararımı doğurmaktan yana kullanıp kesinleştim. Bu bebek doğacak öyle ya da böyle.

Karnımda bir karıncalanma hissederek oturduğum yerden kalktım. Sürekli midem bulanıyor ve tuvaletim geliyordu. Hiçbir iş yapmamama rağmen bu bebek beni çok yoruyordu.
Tuvalete koşar adımlarla giderek klozetin önünde çökerek kusmaya başladım. Öğürerek içimdekileri çıkartıp ayağa kalktım ve ağzımı yıkadım.
  Bu mide bulantısı beni çok kötü yapıyordu doktor alışırsın demişti ama bir türlü alışamamıştım. Tekrar salona geçerek koltuğa yavaş yavaş oturdum ve düşünmeye başladım.
Acaba bebeğimin babası nasıl bir adam ne işi yapıyor. Abim hapse atıldığı gün kafayı yemiştim ne İpek ne başka birisi beni sakinleştiremiyordu. Annem abimden şikayetçi olup onu hapse attırmıştı. Bende o gün hiç yapmadığım birşey yapmıştım. Gece kulübüne gitmiştim iyi bok yedim değil mi?

    5 ay önce

"Anne sen bunu nasıl yaptın kendi öz evladını nasıl hapse attırırsın." Nefret dolu bakışları üzerimde geziniyordu." Kes sesini siz benim kocamı öldürdünüz istersem gider sendende şikayetçi olurum. " Nasıl böyle bir karakter taşıyabiliyordu karşısında kendi öz kızı vardı. "Anne adam beni öldürmek için silah dayadı ya sen neden bahsediyorsun. Abimi oradan çıkaracaksın bugün değil ise yarın" karşımda ağlamaktan gözleri şişen bir kadın vardı bitik, tükenmiş bir kadın. "Kes sesini böyle birşey asla yapmayacağım anladın mı hapste çürüsün sende sürünerek geber. Birdaha sakın benim karşıma çıkmayın" arkasına dönüp hızlı adımlarla ilerlemeye başladı.

Olduğum yerde çöküp ağlamaya başladım. Kendi annem abimi hapse attırmıştı ve bu benim yüzümden olmuştu.
"Mavi ağlama artık kalk eve gidelim. Abini kıçartacağız buradan korkma tama mı ikimiz bir ev tutarız aynı yerlerde çalışıyoruz zaten." Ayağa kalkıp İpeki arkada bırakarak karakoldan çıktım. Ardından taksiye binip en yakın bara sürmesini istedim. Taksi durduğunda ücreti ödeyerek taksiden çıktım. S.K bar yazıyordu girişte içeri girdiğimde telefonumu elime alarak 12 cevapsız aramayı gördüm ve hepsi ipekten gelmişti. Bugün kimseyi takmayacaktım. Barda her hangi bir masada oturup içmeye başladım. Bir saat kadar geçtiğinde ayağa kalktım ama kalktığım anda sendelendim. Önüme doğru yürümeye başladığımda önümü bile zar zor görüyordum. Aniden biri ile çarpışınca kafam o kadar bulanıklaşmıştı ki kim olduğunu doğru düzgün göremiyordum" dikkat et" gözlerimi ona diktiğimde " asıl sen dikkat et bana çarpan sendin" kafam bulanıklaşıyordu en son dikkatim dağılıp yere düşecektim ki bir beni kucağına alarak asansöre girdi. Sanırım beni kucağına alan kişide sarhoştu çünkü üzerinden alkol kokusu geliyordu. Aniden beni yere bırakınca dudaklarıma kapandı. Ne yaptığını anlamadım ama bende ona karşılık verdim. Kafam yerinde değildi nede olsa.

Gözlerindeki SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin