War Of Hearts - Taekook

[11]-Yataktan kalktım ya!

Merhabalar...

Uzun bir aradan sonra buradayım. Sınav haftam bitti oldukça mutluyum. Yukarıda ki şarkıyla dinlemenizi isterim çünkü aşık olabilirsiniz. Yazım yanlışları varsa affoluna...

Sınır: 70 oy ve 90 yorum!!

İyi Okumalar...

Sevgilerle Victoria Ailesinin Gölge Avcılarına...

•••

Derin bir sessizlik...

Şubatın ortalarında olmasıyla birlikte yağan kar fırtınası etkisi altına almıştı. Camların buharlaşması ve ona tezat oluşan fırtınanın hırçın sesleri hâlâ devam ediyordu. 

Seven'ın gitmesinin üzerinde saatler geçmişti ama Jungkook huzursuzdu. Seslerden dolayı yatakta bir o yana bir bu yana dönüp durmuştu. İçinde bir his vardı ve bu onu tedirgin ediyordu. Aklının fazla dolmasıyla oflayarak yatağından kalktı ve kurumuş olan boğazını rahatlatmak adına mutfağa gitmek için adımladı.

Jungkook kısa koridoru geride bırakarak sessizce merdivenlerden indi ve koridora girdi. Koridorun ortasında olan mutfağa gireceği sıra bir ses duymasıyla irkildi. Sessizce duvara sindi ve mutfaktan gelen konuşma seslerine odaklandı. 

"Laboratuvarı ne demek bulamadınız?!" kısık ama sinirli sesiyle homurdanan mafya, badem gözlüsünün geldiğini bilmiyordu. Jungkook ise olayları anlamak amacıyla duvara iyice yapıştı ve dinlemeye başladı. Karşı hattan gelen sesler ise anlaşılamayacak kadar boğucuydu. Jungkook bu sebeple istemsizce dudak büzdü.

Taehyung ise gürlememek için zor duruyordu. "O lanet laboratuvarı bana bul. Bulmadan da arama Namjoon." Taehyung konuşmayı kısa keserek telefonu masaya seslice koydu. Bu da Jungkook'un ürpermesine yol açtı. İstemsizce kısık bir şekilde ses çıkarmıştı.

Taehyung sesle mutfak kapısının oraya baktığında badem gözlüsünün gölgesini gördü.

Bütün sinirleri buhar olarak uçmuş onun yerine dudaklarını birbirine bastırarak gülmemek için uğraşıyordu. Çocuk onu rahatça güldürebiliyordu ve o bunun farkında değildi.

Jungkook ise saklandığını zannederek sessizce duvarda beklemeye devam etti. Gözleri istem dışı büyümüş ve dudakları ise hâlâ büzülü bir şekilde duruyordu. Bu onu normalinden daha tatlı yapıyordu.

"Badem gözlüm, daha ne kadar orada saklanmaya düşünüyorsun?" Taehyung muzipçe sırıtarak çocuğun gelmesi için teşvik etti. Jungkook ise içinden lanet okumuştu. Olduğundan daha fazla kızarmıştı yanakları.

Oflayarak olduğu yerden kafasını kapı pervazından uzatarak adama baktı. Bir eli masaya yaslamış diğer eli ise belinde ona doğru dönmüş bir vaziyette ona bakıyordu. Üzerinde olan siyah oversize bir tişört altında ise bol bir siyah eşofman giymişti. Amber gözler direkmen Jungkook'un gözlerini delecek gibi bakıyordu.

Jungkook istemsizce yutkunurken dağınık kalmış olan siyah saçlardan alamıyordu gözünü. Oynamak istiyordu saçlarıyla ama bunu söylemeye dili varmıyordu. Baştan aşağı siyaha bürünmüştü.

Yapıştığı duvardan ayrıldı ve küçük adımlarla mutfağa girdi. Adamın yanına geldiğinde kafasını eğerek elleriyle oynamaya başladı. Ne diyeceğini bilemiyordu. İstemsizce yanaklarını şişerek sessizce ofladı.

Taehyung ise Jungkook'un üzerinde olan pijamalarla gülümsedi. Tavşanlı beyaz pijama oldukça tatlı duruyordu.

Dağınık olan siyah saçları yataktan kalktığı için dağınıktı. Taehyung Jungkook'un aksine utanma belirtisi göstermeden dağılan saçları okşamaya başladı ve düzeltmeye koyuldu.