Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
˚ ༘ ೀ⋆｡˚°❀⋆.ೃ࿔*:･ Kumarı kazanan ˚ ༘ ೀ⋆｡˚°❀⋆.ೃ࿔*:･ Sınır: 20 oy ve yorum
İyi okumalar...
Etrafda derin bir sessizlik oldu. Kalabalığın içinden birkaç kişi sessizce fısıldıyor, ve cevabımı bekliyorlardı. Aynı zamanda Naoya'nın bu ani teklifine karşın herkes ne olduğunu anlamaya ve çözmeye çalışıyordu. Buna Satoru'nun arkadaşlarıda dahil.
Naoya kendinden emin şekilde sırıtırken, kahverengi gözleriyle benim gözlerime bakıyordu. Sanki vericeğim cevap, ağzımdan çıkmadan önce biliyordu. Ben ise hafif hafif nefesler alıp veriyordum.
Satoru bana döndü, ardından sırıtarak tekrardan Naoya'ya baktı, "Ran tabikide bu teklifi red edecek. Değil mi, Ran?" Satoru sanki dediğini yapacağımı beklercesine bana baktı. Ama ben sessiz bir şekilde başımı eğmiş ayaklarıma bakıyordum. Satoru ise hala ne olduğunu farketmemiş şekilde aptal aptal bana bakıyordu.
Makouo bana yaklaştı, "Tabikide redetecek. Hadi Ran, reddet." Derin sessizlikten sonra, Makouo ne olduğunu anlarcasına Satoru'ya baktı. Kahverengi gözleri dehşetle açıldı. Hızla yanına yaklaştı ve kulağına fısıldadı."Gojo... Ran ne zamandır kumar oynamıyor?"
Satoru birkaç kere gözlerini kırptı, "Son iki haftadır, niye ki?" Makouo'nun gözleri dehşetle açıldı. Elini alnına koydu ve geriye doğru düştü. İki erkek onu yakalayıp, iyi olup olmadığını sordu.
"Yüce, Zeus! Lütfen bize merhamet et! Tanrım! Kıyamet kopacak!" Ellerini birleştirerek kafasını havaya kaldırdı ve dehşetle dua etmeye başladı.
Satoru hala ne olduğunu farketmemişti. Ama ardından aklında bir şimşek çaktı. Eğer bir çöpün içindeki çöpü boşaltmazsan o çöp sonunda dolar ve taşıp, evi kokuturdu. Bu şey benim içinde geçerliydi. Her ne kadar Satoru kabul etmek istemesede ben bir kumar dahisiydim ki, bu kumara bağımlı olduğum anlamına geliyordu. Ve bir süredir Satoru bu bağımlılığımla mücadele etmem için bana para veriyordu. Ama nafileydi. İçindeki yanardağ Naoya'nın teklifiyle uykusundan uyanmıştı.
Naoya yaklaştım ve gömleğinin yakasından tuttum, kızıl yakut gözlerim dehşetle parıldıyordu. Yanaklarım kazanma isteği ve içindeki kumar tutkusu yüzünden yanaklarım kızarmıştı. Nefesim ihtimaller ve Naoya'nın nasıl rezil olacağı düşüncesiyle ağırlaşmıştı.
"Seni domuz gibi ciyaklatacağım." Ah, onun dizlerinin üstüne düşmüş ve ayakkabılarımın ucunu yalarken ki görüntüsünü bir kutuya koyup, saklamak istiyorum.
Naoya'nın sırıtışı daha çok yüzünde yayıldı, Satoru'nun ise safir, tanzanit mavisi gözleri dehşetle açıldı. "Ran-"
Elimi Satoru'nun yüzünün önüne koyup, onu susturdum. Yüzümdeki açgözlü ve kazanma hırsı olan sırıtmamla ona baktım, "Sonuç şimdiden belli, Sato. Yani merak etme."
