1

427 23 232
                                    

"Once upon a time,there was a villain
Who is a villain?"

Hyunjin elindeki zarfa baktı uzun bir süre. Kimdi ona zarfı gönderen? Nasıl bir saçmalıktan bahsediyordu? En önemlisi de zarfta belirtilen yere gitmeli miydi? Düşündü. En sonunda gitmesi gerektiğine karar verdi. Zarfta ona belirtilen yer okulun arka bahçesiydi.

Hazırlanıp yola çıktı. Saat 19.07'yi gösteriyordu. Adımlarını hızlandırdı. Yazana göre 19.19'da orada olmalıydı. Şuan neden 19.19 olduğunu sorgulamak için belki de yanlış bir zamandı.

Okulun arka bahçesine geldiğinde tanıdık simalarla karşılaşmayı beklemiyordu. Chan,Minho,Seungmin ve Mingi dik dik Hyunjin'e bakıyordu. Hiç kimse birbirine anlam verememişti. Çünkü herhangi bir bağlantıları yoktu ve bu işleri daha ilginç kılıyordu.

Saat 19.19 olduğu an hepsinin telefonuna aynı anda,aynı bildirim düştü.

"19 gününüz başladı. Aranızdaki haini bulun ve öldürün. Çünkü o öldürmekten çekinmeyecektir. Yarın aranıza bir ekip daha katılacak. Asıl oyun o zaman başlayacak. Birbirinize güvenin,aynı zamanda her an içinizden birinin sizi öldürebileceğini unutmayın. 19 gün içinde haini bulamazsanız,ne yazık ki hepiniz öleceksiniz. Hepinize başarılar :)"

Hepsi yutkunup birbirine baktı. Nasıl bir cehennemin içine düşmüştüler böyle. Herkesin aklından hemen hemen aynı şeyler geçiyordu. Kim onlarla uğraşıyordu ve haini nasıl bulacaklardı?

***

Hyunjin her sabah olduğu gibi uyandı ve rutin işlerini halletti. Kahvaltı etmeye gerek duymadan evden çıktı. Kulaklığını takıp yürümeye başladı. Durağa varınca beklemeye başladı. Kulaklığında çalan "A Pearl" şarkısına mırıldanarak eşlik ediyordu. Tam otobüs gelirken Minho'nun da durakta olduğunu fark etti. Göz göze geldikleri an Hyunjin hızlıca bir baş selamı verdi. Minho da aynı şekilde selam verdikten sonra beraber otobüse bindiler.

Minho'yla bir samimiyetleri yoktu. Sadece aynı mahalledeydiler ve birbirlerini gördüklerinde sadece selam verip geçiyorlardı. Onlar için bir döngü haline gelmişti bu. Fakat bugün Hyunjin bir değişiklik sezmişti,emindi bir şeylerin ters olduğundan. Ne olduğunu çözemedi. O kadar da umursamamıştı zaten. Kısa bir düşünmenin ardından otobüse bindi.

***

Sınıfa girdi ve en arkadaki yerine geçti. Çok geçmeden Jisung yanında belirdi.

"Reis erkencisin bakıyorum. Normalde ilk derse geç kalırsın. Hayırdır?"

"Bir çılgınlık yapayım dedim. Erken gelince ne bok oluyormuş diye."

"Ne oluyormuş?"

"Hiçbir bok olmuyormuş işte Jisung."

"Neyse boş ver şimdi onu. Felix,sen,ben,Mingi iddia oynuyoruz. Changbin'in denemede kaçıncı olabiliceğini tahmin ediyoruz."

"Nesine oynuyoruz?"

"En yakın tahminde bulunan diğerlerini kölesi yapar."

"İddialar ne peki."

"Felix 57. olur dedi,ben 63. olur diyorum,Mingi de 19. olur diyor."

A Pearl | HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin