Minho'nun bakış açısından
Hyunjin uyuduktan hemen hemen 5 dakika sonra kapı çalındı. Gidip kapıyı açtım ama keşke açmaz olaydım.
"Bir işi de becer be! Söylediğim bir şeyi de bir kere eksiksiz yap! Nerde o günler? Minho beyefendi adam olacak da biz de göreceğız!"
Babam gelmişti. Ondan ne kadar nefret ettiğime dair bir tez yazabilirim. Hayatımı sürekli bana zehir etmekten öteye geçemedi. Yeteri kadar eziyet etmemiş gibi hala devam ediyor.
"Sana bütün cezalar müstehak! Verdiğim işi doğru dürüst ya sen yaparsın ya da ben devreye girerim! Anladın mı?"
Büyük bir sessizlik. Benden istediği şeyi yapabilmem için vizdansız bir orospu çocuğu olmam gerekir. Tam da bu sebepten dolayı istemiyorum.
Bir tokat sesi. Alışık olduğum o ses ve yanaktaki kızarıklık.
"Anladın mı!"
"Anladım."
"Güzel,hala anlama kıtlığı yaşamıyorsun. Buna şükür."
Şu hayattaki en nefret ettiğin duygu nedir diye sorsalar,tereddüt bile etmeden çaresizlik derdim. İliklerime kadar çaresizliği hissetmektense ölmeyi tercih ederim. Hayali ipler sanki bedenime sarılmış gibi hissediyorum. İsteğim gözümün önünde fakat ben ona ulaşamayacak kadar acizim. Şu an hissettiğim çaresizliğin tanımını sanırım sadece bu şekilde yapabilirim.
Babam evden çıktıktan sonra salona geçtim. Saat yeteri kadar geç olmuştu zaten. Koltuğa kıvrılıp düşündüm. Çok uzun süre ne yapacağımı düşündüm.
***
Sabah gözlerimi Hyunjin'in sesiyle açtım. Başımda dikilmiş ters ters bana bakıyordu. Sahi saat kaç olmuştu?
"Senin yüzünden annem beni öldürecek biliyorsun değil mi? Okula geç kaldık hem de fazlasıyla."
Doğrulup saate baktığımda Hyunjin'in yanılmadığını anladım. Saat 11.32'ydi.
"Bu saatten sonra okula gitmek ister misin?"
"Gitmezsem anneme mesaj gidecek,mecburum."
Kafa sallayarak Hyunjin'i onayladıktan sonra gidip hazırlandım. Hyunjin'e evine uğramasını teklif ettim fakat okula gitmenin daha uygun olacağını söylediği için üstelemedim.
"Neden beni evime yollamak yerine evinde uyumama izin verdin?"
"O halde eve gidebilecek gibi durmuyordun."
"Sağ ol ya fikrimi sorup önemsediğin için."
"Sanki burada kalabilirsin deseydim kalacaktın."
"Evet kalmazdım çünkü hala benim için yabancısın Minho. Evine gelmek tamamen benim aptallığımdı. Adam akıllı tanışalı 2 gün bile olmadı. Ne bekliyordun tam olarak? Kucağında yatmamı da ister miydin?"
"Evet."
"Ne?"
"Soru sordun ben de cevapladım."
"Bi daha ki sefere geldiğimde kucağında yatarım o zaman."
"Bekliyorum o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Pearl | Hyunho
Mystery / Thriller"19 günün sonunda eğer ikimiz de çıkabilirsek bir söz ver bana." Meraklı gözlerle Minho'ya bakıyordu. Ne sözünden bahsettiğini anlayamamıştı. "Beni asla affetmediğini bağırarak herkese duyuracaksın. Çünkü ben olsam kendi gururum için bunu yapardım"