14

508 41 45
                                    

Sonunda 3 saatlik yolculuk bitmişti. Buraya gelene kadar sohbet etmiştik Jungkook ile. Ne kadar mutlu gibi görünsede cidden içinde onu yiyip bitirebilecek kadar güçlü bir gerginlik hakimdi. Bunu gözleri anlatıyordu bana. Aslında ailesinin onu acil çağırması sanki olmaması gereken bir şey gibi davranıyordu. Kötüyü düşünüyordu yani.

"Şurası"

Jungkook'un tarif ettiği park alanına girdim ve arabayı boş bir yere park ettim. Burası baya büyük bir siteydi. Havuzlu ve yeşillikli tatlı bir yerdi. Anahtarı çıkarıp aşağı indim. Jungkook'da inmiş yanıma gelip elimi tutmuştu. Sırıtmış ve uzanıp saçlarını kulağının ardına sıkıştırıp bir süre bakışmıştık. Gerginliğini anladığım için konuşmam gerek diye düşündüm.

"Bak Jungkook ailenin seni acilen çağırması sadece kötü bir haber verecekleri anlamına gelmez. Belkide çok güzel bir şeydir bilemeyiz değil mi?
Ve bu haber kötü olsada iyi olsada emin ol ki hep yanında olacağım bunu hiç aklından çıkarma. Ve şu gerginliği at rahat ol yani. Ciddiyim kötü bir şey değil."

Gözleri dolmuştu ama sırıtıyordu. Güçlü kalma çabaları beni bitiren yerdi cidden. Yavaşça ona yaklaştım ve kollarımı ona sarıp gözlerimi sıkıca kapadım. Oda bana sarılmış bir süre o şekilde kalmıştık ta ki telefon çalana dek.

"Kim arayan? "

"Annem"

"Ozaman hadi gidelim. gel"

Elini sıkıca tuttum ve hızlı adımlar ile onun gittiği yolu izleyerek ilerledik. 3. Bloktaki apartmana girdik ve asansörü bekleyeme başladık. Jungkook dudaklarını ısırıyordu bu gerginliği bana da aktarmasını sağlıyordu bir yerde. Asansör geldi ve bindik. Jungkook 7. Kata basmış ve 5-6 saniye ardından ise çıkmıştık. Yavaş adımlar ile dairenin önüne geldik. Jungkook derin bir nefes almış ve zile basmıştı. Bir kaç saniye ardından ise kapı ne çok yaşlı ne çok genç ama güzel ve fit bir kadın tarfından açılmıştı. Arkasından ise yine orta yaşlı biraz kilolu bir adam çıkmış ikiside Jungkook'a sarılmıştı. Çok tatlı bir görüntüyü bu. Sırttım onları izlerken.

Bir kaç saniye sonra ayrılmışlardı. Annesi ve babası bana dönmüş ve konuşmuştu annesi.

"Hoşgeldin sende canım. Jungkook'un arkadaşı mısın? "

Hemen Jungkook atladı.

"Sevgilim..."

O kadar hoşuma gitmişti ki bu sırıttım. Jungkook'a döndüm ve baygın gözlerim ile bir süre baktım. Oda bana aynı şekilde sırıtarak bakıyordu. Annesi ise şaşırmış ama sevmişti durumu.

"Çok sevindim. Tamam ozaman içeri geçsenize"

Hemen konuştum.

"Çok sağolun bayan Jeon ben gelmeyeyim. Siz ailecek konuşun lütfen. "

"Peki tatlım sen bilirsin"

Jungkook aniden konuştu

"Taehyung tabiki geliceksin burayı tanımıyorsun nereye gidiceksin? "

jungkook' un ellerini tuttum ve gözlerine bakarak konuştum

"Jungkook sizin aile meselenize karışmak istemiyorum. Hemde bu konuyu belki de ben olunca rahat anlatmayacklar oyüzden lütfen siz konuşun beni ararsan hemen gelırım tamam mı bebeğim? "

Kafasını sallamış ve konuşmuştu. Bu sırada anne ve babası da içeri girmişlerdi.

"Kendine dikkat et tamam mı? "

Gülüp uzanıp dudağına küçük bir öpücük kondurmuştum. Saçlarını okşayıp yanından ayrılmıştım. Oda içeri girmiş kapıyı son kez bana bakıp kapatmıştı. Bende derin bir nefes salıp hızlı adımlar ile asansöre yürüdüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

JEALOUS BOY | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin