Hyunjin kucağında duran Felix'i hızlıca yatağa yatırıp üstüne çıktı. İnce bele sıkı sıkı sarılırken kokulu boynu koklayarak öpüyor ısırıklarını bırakmaktan çekinmiyordu.
Felix eşinin siyah tutamlarını yavaş yavaş okşarken, bulundukları durumdan hoşlandığını ifade eden mırıltılar çıkarıyordu. Ama Hyunjin sadece bu boyunla yetinemiyordu, daha fazlasını istiyordu. "Bebeğim doğrulur musun." Felix eşinin isteğini yerine getirdi. Felix'in beyaz tişörtünü çıkarttığı andan itibaren ikisininde üst vücutları tamamen çıplaktı.
Hyunjin eşini yine yumuşak yatağa yatırdı, ucu dikleşmiş göğüslere eğilirken içinden geçenleri sesli bir şekilde söyledi. "Kör bile olsa şu gözlerim senin her zerreni dudaklarım tanır."
Felix sevgilisinin kusursuz iltifatına kocaman gülümsedi. Çok aşıktı. Dile getirmekten utanmayacak kadar aşıktı. "Çok aşığım sana Hyunjin." Hyunjin de öptüğü göğüsün üzerine karşılık verdi. "Çok aşığım sana Felix." Göğüsleri yeterince öpüp Felix'i uyardıktan sonra hasret kaldığı dudaklara attı kendini.
Kalp şeklindeki dudakları ölene kadar öpebilirdi.
Felix'in alt dudağını sıkıca emerken aynı şeyi Felix Hyunjin'in üst dudağına uyguluyordu. Felix Hyunjin'in saç diplerini okşamaya başladı. Hyunjin'den gelmeye devam eden mırıltı sesleri çok hoşuna gidiyordu.
Felix de aşık olduğu adamı öpmeye doyamazdı asla ama artık Hyunjin'i istiyordu. Hyunjin'i saçlarından çekip yüzüne bakmasını sağladı ve mızmızca konuştu. "Hyunjin hadi ama! Sabahtan beri öpüşüyoruz..." Hyunjin kaşları çatılan Felix'inin dudaklarını minicik öptü. "Ama napiyim-" bir kere daha öptü. "-çok tatlı dudakların-" bir kere daha öptü. "-doyamıyorum!" Sonra defalarca kısa kısa öpücük bıraktı. Her dudak temasında çıkan minik ıslak ses Felix'i çoktan mayıştırmıştı.
İnatçı civciv.
Felix dudaklarını büzdü. Sitemli konuştu. "Ama seni istiyorum!" Kollarını Hyunjin'in boynuna doladı.
"Aşkım yatakta itaatkar olman gerekiyorr."
"Senin de öyle Hyunjin." Hyunjin artık pes etmişti. Bu güzel bedeni nasıl kırabilirdi ki? Üstelik konu sevişmekti. Seve seve yapardı."Pekala, pekala... Bebeğimin isteğini yerine getireceğim." Kiraz dudaklara son defa dudaklarını değdirdikten sonra yavaş yavaş öpücükler çenesine indi, oradan boynuna. Öpüşleri hızlanıp aralarına minik emme hareketleri ekledi. Eliyle sevgilisinin göğsünü okşamaya başladı, baş parmağıyla meme ucunun üstünü eziyordu.
"Mmh..." Felix ilk inlemesini ortaya salıverdiğinde Hyunjin daha da hızlandı. Felix'i sırtından destekleyerek belini yüzüne yaklaştırıp boylu boyunca dudaklarıyla ıslattı. Erkekliğinin sertleştiğini rahatça hissedebiliyordu.
Elini Felix'in pantolonuna attı. "Felix neden iki düğmeli pantolon giyiyorsun ki?" Yüzünü Felix'in boynundan ayırmadığı için zorlanıyordu. Bir süre daha uğraştı ve sonunda düğmeleri açtı. Zaferle sırıtarak pantolonu aşağıya indirdi ve bacaklarından sıyırdı.
Güzel boyundan uzaklaşarak beyaz bacakları süzdü. Elini düz bir çizgi şeklinde kaydırdı. Dizinin altından tutup kaldırdı, hafif yan yatarak dudaklarını bastırdı. Sol eliyle sıkı kalçaları sıkıyor, sağ eliyle öpüp emdiği bacağı seviyordu. "Felix... Neden böylesin sen?" Felix kapalı gözlerini açtı aşağıdaki Hyunjin'e bakmaya çalıştı. "Nasılım?"
"Çok güzelsin." Aldığı cevaba gülümseyip başını geri yastığa koydu. Bacak arasına inen öpücüklerle gülüşü soldu, yanakları kızardı."Ne kadar tatlısın." Baksırının üstünden kasıkları öpülmeye başlamıştı. Bir anda uyluğunda hissettiği ısırıkla yüksek sesle inledi.
"Ağhh!" İstemsizce Hyunjin'in saçlarını çekti.