Kulüp Seçimi

2 2 1
                                    

Öğle teneffüsü zilinin çalmasıyla birlikte, okulun bahçesine çıktık. Kulüp stantları şimdiden dolmaya başlamıştı. Öğrenciler, hangi kulübe katılacaklarına karar vermek için stantların etrafında toplanmıştı. Zeynep'le birlikte kalabalığın içine girdik. İlk olarak drama kulübünün standına doğru ilerledik.

Mert Hoca, standın başında neşeli bir şekilde duruyordu. Onu görünce biraz rahatladım. "Drama kulübü, okul tiyatrosu ve çeşitli gösterilerle ilgilenir," dedi gülümseyerek. "Burada yaratıcılığınızı sergileyebilir, sahneye çıkabilir ve eğlenceli projelerde yer alabilirsiniz."

Zeynep, "Ben zaten drama kulübündeyim," dedi bana dönerek. "Mert Hoca harika bir insan. Kulübe katılırsan, çok eğleneceğimizden eminim."

Drama kulübünden sonra, bilim kulübünün standına doğru ilerledik. Selin Hoca, tanıdık gülümsemesiyle bizi karşıladı. Yanında iki öğrenci duruyordu; biri kısa boylu, gözlüklü bir kız olan Ece, diğeri ise uzun boylu, zayıf bir çocuk olan Emre.

"Bilim kulübü, fen ve teknoloji projeleriyle ilgilenir," dedi Selin Hoca. "Ece ve Emre, kulübümüzün aktif üyelerindendir. Size kulübümüz hakkında daha fazla bilgi verebilirler."

Ece gülümseyerek, "Merhaba, ben Ece. Bilim kulübünde genellikle deneyler yapar, projeler geliştiririz. Geçen yıl bir robot projesi üzerinde çalıştık ve okulun bilim fuarında birincilik kazandık."

Emre de ekledi, "Bu yıl yeni projelerimiz var. Eğer bilimle ilgileniyorsanız, aramıza katılmanız harika olur. Hep birlikte çok şey öğreniyoruz."

Ece ve Emre'nin sıcak tavırları beni etkiledi. Bilim kulübü, gerçekten ilginç ve eğlenceli bir yer gibi görünüyordu. Zeynep, Ece ve Emre'ye arkadaşça selam verip kısa bir sohbet etti. Onlarla daha önceden tanışıyor olmalıydı. "Merhaba Ece, merhaba Emre. Itır, bilim kulübü de çok iyi görünüyor," dedi.

Son olarak, spor kulübünün standına gittik. Can Hoca, sert bakışlarıyla etrafı süzüyordu. Yanında iki öğrenci duruyordu; biri kaslı, kibirli bir ifade taşıyan Serkan, diğeri ise yüzünde sürekli bir gülümseme olan Mertcan.

"Bizim kulübümüz güçlü ve disiplinli öğrencilerden oluşur," dedi Can Hoca. "Serkan ve Mertcan, kulübümüzün en başarılı sporcularıdır."

Serkan, "Spor kulübü, fiziksel yeteneklerinizi geliştirmek için harika bir yerdir. Disiplinli çalışmayı ve kazanmayı sevenler burada toplanır."

Mertcan da ekledi, "Eğer spor yapmayı ve rekabeti seviyorsanız, bize katılmalısınız. Ama burada gevşekliğe yer yok."

Serkan ve Mertcan'ın kibirli tavırları beni rahatsız etti. Zeynep'e dönüp, "Bu çocuklar pek hoşuma gitmedi," dedim.

Zeynep hafifçe güldü. "Onları tanıyorum. Serkan ve Mertcan, hep böyleler. Can Hoca'nın sert disiplinini benimsemişler. Bilim kulübündeki arkadaşlar ise çok daha cana yakın ve yardımsever."

Kulüp stantlarını gezdikten sonra, kararımı düşünmeye başladım. Drama kulübüne katılmak, Mert Hoca'nın rehberliğinde sahneye çıkmak heyecan vericiydi. Ayrıca, Zeynep'in bu kulüpte olması ve onunla birlikte projelerde yer alacak olmak beni rahatlatıyordu. Sanata ve özellikle tiyatroya olan ilgim, drama kulübünü seçmemde büyük bir etkendi. Sahneye çıkmak, duygularımı ifade etmek ve farklı rollere bürünmek fikri beni çok cezbediyordu. Bu, kendimi ifade etmenin ve yeni bir başlangıç yapmanın harika bir yolu olabilirdi.

Drama kulübünü seçmeye karar verdikten sonra, başvuru formunu doldurdum ve Mert Hoca'ya teslim ettim. "Kulübe katılmak için sabırsızlanıyorum," dedim.

Mert Hoca gülümseyerek, "Hoş geldin Itır. Eminim burada çok eğleneceksin ve harika işler başaracağız," dedi.

Drama kulübüne kaydımı yaptırdıktan sonra Zeynep'le okulun bahçesindeki bir bankta oturduk. Hava güzeldi, hafif bir rüzgar esiyordu. Bahçede diğer öğrenciler de kulüpler hakkında konuşuyordu, ama benim aklımda sadece drama kulübü vardı.

İkinci ŞansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin