Omega seungmin ne kadar motorlardan nefret etse de, bir gün arkadaşlarının ısrarıyla yarışı izlemeye gider ve ruh eşi olduğunu öğrendiği deltayla bir gece geçirir.
[Omegaverse x aşırı cinsellik x toxic x olumsuz davranışlar!]
Geceleri bir serseri Takılsam da gündüzleri babamın işleriyle uğraşan biriydim.
Her gün uğradığım da söylenemezdi. Ki, her gün uğrasam kesinlikle boğulurdum buranın havasından.
Delta olmam yetmiyor gibi bunun getirisin de olan sorumluluklar götürüsün de olan özgürlüğüm vardı.
Bu da beni daha da boğuyordu, tıpkı ruh eşimi bulup kavuşamamam gibi.
Yaşadıklarımı düşünmek bile yoruyordu, gözlerim kendiliğinden kapanıp açılırken derin bir nefes almıştım.
Kapının iki kere tıktıklanmasının ardından içeriye giren kadınla bakışlarım kalkmıştı önümdeki dosyadan.
"Efendim sizi görmek isteyen biri var."
Kafamla onaylayarak dosyayı kapatıp masanın kenarına koymuştum. İçeriye hafif beyazlamış saçları ve uzun boylu bir adam girmişti.
Kimdi bilmiyordum ve emindim ki bu simayı ilk defa görmüştüm.
Masanın yanında duran tekli koltuğa oturmasıyla kaşlarım çatılmıştı. Çok mu rahattı bu adam?
Bu yüzden gerilerek adamı süzüp sordum. "Ne istemiştiniz?"
Sırıtarak elini masaya koyup bana yaklaşan adamla dişimi sıkmamaya çalışmıştım. Bu sırıtışın durumu belliydi.
"Ben kim sürüsünün lideriyim ve kim seungmin'in babasıyım."
Seungmin'in mi? Eğer seungmin'in babasıysa niye bana gelmişti? Beni chan ile karıştıracak hali yoktur umarım.
"Eee?" Diyerek sadede gelmesini belli ederken sırtımı koltuğa yaslamıştım. "Size bir teklifim var."
Teklif demesi gözlerimi kısmama sebep olurken, sinirlenmemek için kendimi zapt ediyordum. Çünkü biliyordum eğer ben sinirlenirsem kurdum geri adım atmaz.
"Ne teklifi?" Diye tekrar sorduğumda cevap gecikmemişti.
"Oğlumla evlenin."
Pardon? Chan'ın beni öldürmesini mi istiyordu bu it? Ne sikim konuşuyordu bilmiyordum ama daha fazla dinlemek istemediğimden emindim.
"İlgilenmiyorum-" sözümün kesilmesiyle adamın ayağa kalkıp konuşması bir olmuştu.
"Hayatınız boyunca bang chan baskın olduğu için arka plana atılan bir delta oldunuz o da yetmedi türünüze rağmen aileniz tarafından hor görüldünüz. Bu durum sizi yeterince sıkmadı mı?"
Sakin kal hyunjin, birini öldürmemelisin. Uzunca sesli bir nefes çekiyordum bilmediği şeyler hakkında konuşan aptalı yeterince dinlemiş gibi hissediyordum.
"Eğer oğlum seungmin'le evlenirsen kim sürüsü de size itaat edecek, tek hwang sürüsünün lideri olmayacaksınız hatta," ellerini masaya koyup üzerime doğru eğilip gözlerini gözlerime dikmişti. "İsyan başlatarak sizi baş lider bile yapabiliriz."
"Ne diyorsun lan sen?" Ayağa kalkıp vücudumun kontrolünün elimden kaydığını hissederken adamın yanına giderek iki yakasını kavramıştım.
Ne sanıyordu bu it? İki lafına kanıp chan'a ihanet edeceğimi mi?
"Beni iyi dinle it, ne senin sürüne ne de senin sunduğun şeylere ihtiyacım var ben hwang hyunjin'im! Anladın mı?! Seni aptal."
Laflarıma rağmen bana sırıtarak bakan gülüşünün silinmemesi daha sinirlerimi körüklüyordu.
Ellerini yakasındaki ellerimin bileklerine sarılıp ittirmek için uğraşırken onu daha bastırmıştım masaya.
"Anladın mı dedim?"
Başını yüzündeki sırıtışı silmeden sağladığında yakasını daha sıkı kavramış kapıya doğru fırlatmıştım iti. Vücudu duvara çarpmasına rağmen gülüş sesi duymamla dişlerimi sıkmaya başlamıştım.
"Bunu düşünün efendim, tekrar geleceğim."
Hâlâ susmayan çenesine karşı üstüne doğru gidip kapıyı açmıştım. "Siktir git buradan, ben seni öldürmeden."
Önümde eğilen başının ardından siktir olmuştu odadan. Kapıyı kapatıp ellerim saçlarıma çıkmış sertçe çekmesine edememiştim.
Bir sikiğin dediklerine bakarak asla ama asla chan'ı karşıma almazdım, bunu ona yapmazdım.
Hele ki aklım ve kalbim felix için vâr olurken.
______________________
Yazmaya ara verecek gibiyim
Yorum da yok zaten aw, gereksiz okunmayla bir değil
Silebilirim fici
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
