race / chanmin

18

(Part1)

İyi okumalar

______

"Toplanın av başlayacak!"

Hyunjin, duyduğu sesle çadırdan çıkmadan önce seungmin'i yanına çekmiş elini beline atarak birlikte ilerlemelerin sağlamıştı.

Seungmin başta şaşırsa da sebebini çok iyi bildiğinden bir şey diyemiyordu.

Babasının sesiyle toplanan insanlar birbiriyle konuşurken bay kim hyunjin'in yanına gidip elini omuzuna atmıştı.

"Müstakbel damadım kendi gücünü kanıtlamak için olabildiğince güzel bi' hayvan avlayacağından oldukça eminim!"

Ardından neşeyle atılan kahkaha seungmin'i babasına karşı iğrendirmekten başka bir şey sağlamıyordu.

Hyunjin alttan alarak tebessüm ederken gözleri karşısındaki felix'e kayıyordu.
Duru ve saf güzelliği hyunjin'in karşısında öylece dururken hiç bir şey yapamamak bi' delta olarak çok kırıyordu gururunu.

Hele ki sevdiği çocuk böyle güzel bakıyorken ona.

"O yüzden," diye devam eden bay kim tüm dikkatini tekrar üstüne toplamıştı. "Gruplar hâlinde ayrılarak en iyi ava sahip olmak için kapışacağız, kazanan karşılığında bir köşke sahip olacak!"

Seungmin duyduğu şeylerle artan mide bulantısını görmezden gelerek salak saçma nidalar çıkaran insanları izlemişti.

Chan'ı göremiyordu, tek sıkıntısı şu an buydu. Sevdiği adamı görmek ve biraz da olsa gevşemek.

"O hâlde sahada görüşürüz!"

Bay kim hyunjin'in sırtını patpatladıktan sonra yanından ayrılmasıyla hyunjin seungmin'in kulağına eğilmişti. "Ya kusura bakma ama baban harbi ölmeyi hak ediyor. Tütün kullanmaktan sararan dişlerini unutup gülüp duruyor, Sabır."

Seungmin hyunjin'in isyanına gülerken bugün babasının öleceğini tekrar hatırlatılmasıyla susup kalmıştı. O da biliyordu hak ettiğini, kendisine onca sene çektirdiklerini ama yine de onun babasıydı.

Birlikte toksikte olsa büyüdüğü bir ailesi vardı ve bir kaç saat içinde yok olup gidecekti. Tekrar doldu gözleri seungmin'in, acısını artık görmezden gelmesi gerekse de yapamaz olmuştu.

Hyunjin fark etmişti çocuğu kırdığını, bu yüzden elini omuzuna koyup nazikçe okşamış ve gülümsemişti. Hoş, şu an için hyunjin daha büyük bir tehlike içindeydi. Olanları bir yana seungmin'e bir şey olsa chan'ın onu yaşatmayacağı da bir gerçek.

Seungmin perdenin orada onları çağıran dinoyla hyunjin'in bileğini kaptığı gibi peşinden koşturtmuştu. Dino onlar için perdeyi açarken içeri giren ikilinin ardından hemen kapatmıştı.

Seungmin kokusunu aldığı deltayı görmesiyle hızlıca yanına gidip boynuna atlamıştı. Çok geçmeden beline sıkıca sarılan eller onu daha da güvende hissettirirken ağlamaya başlamıştı bile.

Chan ne olduğunu anlamazken boynunda hissettiği ıslaklıkla şaşırmadan edememişti. Neye ağlıyordu ki omegası?

"Seungmin, neden ağlıyorsun bebeğim?"

Başını hiç anlamda sallayan seungmin daha sıkı sarılmıştı chan'a. Ama Chan inat edercesine tekrar sormuştu. "Bir şey mi dedi baban sana, ha yavrum?"