4. Bölüm

10 3 0
                                    

 Keyifli okumalar...

*** 

 Ayağımın ağrısı nedeniyle 90 km hız ile eve anca gelebilmiştim. Şimdi ise abimin nerede olduğumu sorguladığı kısma gelmiştik. "Neden bu kadar geç kaldın?"

 "Ayağım ağrıyor, o yüzden yavaş gelmek zorunda kaldım."

 "Neden beni aramadın?" deyip telaşla ayağa kalktı ve beni baştan aşağı süzdü. 

 "Aklıma gelmedi," deyip geçiştirdim.

 "Hastaneye gidelim belki bir şey vardır." Başımı iki yana salladım. "Yok abi kızın teki tekme attı. Buz tutup bandajla saralım geçer. Böyle şeyleri sık yaşarım bilirsin," dediğimde o da güldü ve kolumdan tutup koltuğa oturmama yardım etti.

 "Peki bu kızın hareketine karşın ne yaptın? Yani ağzının payını en iyi şekilde verdiğine eminin ama sadece merak ettim," dediğinde güldüm.

 "Dövdüm," diye cevap verdiğimde derin bir kahkaha attı. 

 "İşte Şafak Ateş'in biricik kardeşi. Yürü be!" diye yükseldiğinde ben de kahkaha atmaya başladım. Karşılıklı gülüşmemizden sonra beni kucağına alıp odama bıraktı ve kahve yapmak için mutfağa indi. Ben de o sırada ayağıma buz tutmak için üzerimi değiştirdim. Şortlu pijama takımımı giyip merdivenin başına geldiğimde Şafak'a seslendim.

 "Geldim baş belası!" Merdivenin ucundan seslenince yüzümde bir tebessüm oluştu. Bu defa önümde eğilince sırtına atladım ve kollarımı boynuna doladım. Gülerek aşağı indiğimizde Tan henüz kapıdan girmişti. Pozisyonu görünce kaşlarını çattı.

 "Ablan seni sattı," diyerek onu sinir etmeye çalıştı Şafak. Kafasına bir tane vurduğumda Tan sinirli bir şekilde merdivenleri çıkmaya başladı. 

 "Tan, öyle değil ablacığım. Şafak'ı biliyorsun kızma. Tan!" Kendi kendime bağırıyordum ama akşama dayanamayıp geleceğini biliyordum. Şafak kıkırdayarak beni koltuğa bıraktı ve mutfaktan buz getirdi. Buzu bacağımın ağrıyan yerine tutarken Şafak elinde iki kupa ile geri döndü. 

 "İçine tükürmedin değil mi?" diye sordum.

 "Bilemezsin," deyip muzipçe sırıttığında yüzümü astım. 

 "İçmem ben bunu," dediğimde pişkince sırıttı. 

 "Kahveye asla hayır diyemezsin sen," dediğinde beni gafil avlamıştı.

 "Kendi kahvemi kendim yaparım," deyip ayağa kalkmaya çalıştığımda doğrulup beni tekrar yatırdı.

 "Tamam tamam. Tükürmedim içine, ben hiç öyle bir şeyi yapacak insan mıyım?" dediğinde gülümsedim.

 "Böyle yola gelirsin." 

 "Tükürdüm," dediğinde bilmiş bir tavırla kahvemden bir yudum alıp arkama yaslandım.

 "O bir kereydi canım."

 "Gerçekten tükürdüm."

 "Yemezler," dediğimde pes edip yere oturdu. Belki de elli kez izlediği aksiyon filmini açıp beni de ellinci kez izlemeye mecbur bıraktı. 

 Bir saat kadar ayağıma buz tuttuktan sonra Şafak banyodan bir bandaj alıp ayağıma iyi geleceğini söylediği bir kremi sürüp ayağımı bandajladı. Filmi bitirdikten sonra ise Tan'ın gönlünü almak için yukarı çıktık. Şafak kapının arasından kafasını uzatırken ben arkada bekliyordum.

4 Okul 1 KazananHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin