4.BÖLÜM

478 50 14
                                    

Tomris Albay Fırat'ın odasının kapısını tıklamıştı, içeriden gelen onay sesiyle içeri girdi. " Komutanım müsait miydiniz."

" Gel Tomris gel müsaitim."İçeriye girip kapıyı kapattı, albayın karşısında hazırolda bekledi. Albay'ın sandalyeyi göstermesiyle oturdu karşısına." Hayır olsun inşallah, yoksa timinimi topladın" dedi içten gülüşünü kondurarak dudaklarına. Tomris de gülümsedi " Hayır komutanım ben karargahta ki çocuk için gelmiştim. Aybars. Neden burada bu çocuk."dedi lafı uzatmadan. Albay' ın gülüşü silinmişti yüzünden " Üsteğmen Pars Balamir'in oğlu o, tanımıyor olabilirsin. Sen tek çalışmaya başladığın sıralarda gelmişti Pars buraya. " Anladığım kadarıyla şuan görevde kendisi" dedi.

"Evet görevdeydi yanında bir askeriyle beraber." Görevdeydi derken ne demek istemişti Albay  Tomris Albay'ın endişeli bakışlarıyla karşılaşınca bir an aklına gelen şey ile korkarak sormuştu " Komutanım iyiler değil mi? "Albay derin bir nefes aldı zaten sabahtan beri aklı Pars Üsteğmendeydi. Onu da en az Tomris kadar severdi "Bilmiyoruz Tomris, sabah saatlerinde bağlantımız kesildi, ulaşamıyoruz." Tomris'in aklına hemen Aybars düşmüştü. Her gün babasını özlediğini söylerek geziniyordu etrafta , eğer babasına bişey olursa nasıl söyleceklerdi bunu bu çocuğa." Belki sinyallerin kesildiği bir yerdedirler biliyorsunuz bazı yerlerde telsizler çekmiyor".

"Araştırılıyor Tomris öğreneceğiz "dedi. Tomris kafasını sallayıp ayaklandı" Peki komutanım, konuyla ilgili arada beni de haberdar ederseniz sevinirim."
" İnşallah bir haber alırsak, haberin olur seninde" dedi albay tüm isteği bir haber alabilmekti zaten.Tomris izin isteyerek çıkmıştı odadan.

Koridorda yürürken aklında hala Aybars vardı bu çocuk böyle bir acıyı nasıl taşırdı ki inşallah bişey olmamıştır deyip telkin etti kendini. Aklındaki düşünceyi çalan telefonunu bitirdi. Arayanı görünce yüzü güldü.

"Canımm." dedi uzatarak.
"Canımmış nerelerdesin kızım sen, ne zamandır uğramıyorsun.Çocuklar başımın etini yedi resmen Tomris'te Tomris. Bende özledim. Neden gelmiyorsun." dedi telefondaki ses.
" İşlerim var Duygu, bende de çok istiyorum gelmek ama hiç müsait değilim bu aralar inan. Albay tim kurmamı istedi, araştırma yapıyorum, artık tek tabanca olamayacağım.

" Gerçekten mi çok sevindim Tomris, her göreve gittiğinde canımdan can gidiyordu sana bişey olacak diye en azından artık tek olmayacaksın. "

  "Öyle işte, çok da memnun değilim bu durumdan ama Fırat Albay İsmet'ten sonra korkuyor artık"

" Doğru da yapıyor Tomris, bir evladını kaybetti senin için de korkuyor işte."

" Evet kanından olmayan çocuklara babalık yaptı, benim öz babamın aksine.Onun için kabul ettim zaten. Yoksa ben timin sorumluluğunu alacak kadar güvenmiyorum kendime."

" Sen deli misin Tomris, hayatlarında görüp görebilecekleri en iyi komutanla çalışacaklar."

" Göreceğiz bakalım.Neyse çocuklarım nasıllar, Alparslan' ın Türkiye genelinde yapılacak sınavı nasıl geçti, iyi değil mi aldı mı bursu."

" Hepsi çok iyi, sadece seni özlediler, Alparslan da tabiki sınavı kazandı kaçar mı akıl küpünden o burs."

" Oyy çok sevindim en kısa zamanda kutlayalım bunu,  gelmeye çalışacağım, şu işlerimi bir yoluna koyabilirsem".

" Tamam kuzum bekliyoruz, bu arada senin emanet hesaba geldi haberin olsun. Allah senden razı olsun. Şimdi çocuklara yeni kıyafetler alacağız."

Tomris hafif bir gülümse kondurdu yüzüne. " Çocukların hepsini öp benim için, en kısa zamanda geleceğimi söyle onlara' dedi. Duygu güldü. ' Tüm yurt seni bekliyoruz, oyalama bizi' dedi. Tomris  de gülerek geleceğimmm dedi. Birbirlerine iyi dileklerde bulunup kapattılar telefonu.

YEMİN OLSUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin