dusan's unfortunate accident

119 17 31
                                    

Dusan, gece gece dışarı çıkmıştı çünkü canı aşırı çilek çekmişti ve onu şuan bulmalıydı.

"Bir tane çilek ya of, bir tane bile çilekte mi yok..."

Dusan karşı tarafta açık bir market görmesi ile o tarafa doğru yürümeye başladı fakat hızla gelen motoru farketmemişti.

Motor durmaya çalışsa da hızını alamayıp Dusan'a çarpmıştı.

Dusan baygın bir şekilde yerde yatarken başka bir tarafa uçmuş olan motorcu kaskını çıkartıp Dusan'ın yanına geldi.

"Olamaz, hamileymiş..."

Diyip hemen ambulansı aradı. Buraya en yakın olan hastane Dusan'ın çalıştığı yerdi ve hemen bir ambulans gelmişti. Dusan'ı dikkatli bir şekilde sedyeye alıp ambulansın içine koydular ve adamı da fazla hız yaptığı için gözaltına aldılar.

Dusan, hastaneye geldiğinde çoktan ameliyathane hazırlanmıştı.

Edin'de hastanedeydi, gitmemişti.

Dusan ameliyathaneye alınırken gördüğünde az da olsa endişelenmişti.

.

Dusan normal odaya alınmıştı. Ve uyuyordu, Edin'de doktorun yanına gelmişti Dusan'ı sormak için.

"Dusan'ın durumu nasıl? Görebiliyor muyuz?"

"Evet, görebilirsiniz."

Edin başını sallayıp Dusan'ın oda numarasını öğrendikten sonra içeriye girdi ve kapıyı kapatıp Dusan'ın yanına ilerledi.

"Dusan, ben geldim. Uyuyor musun?"

"Susta uyuyayım Edin."

İçeri doktor girmişti.

"Doktor geldi Dusan."

"Bir kötü bir iyi haberim var."

"İkisini de verin siz."

Dedi Dusan. Doktor da hemen cevap verdi.

"Bebeğinizden birisi kazada ölmüş Dusan bey, fakat diğeri çok iyi ve hala yaşıyor."

Dusan duydukları ile beraber Edin'e bir bakış atmıştı ve hemen ardından ağlamaya başlamıştı.

Doktor odadan çıkıp kapıyı kapatırken Dusan bağırarak ağlamasına devam ediyordu.

Arada ise yattığı sedyenin yanına vurup acısını geçirmeye çalışıyordu.

Edin ise hiçbirşey yapmamış, sadece dolan gözlerini gizlemeye çalıştığı için kafasını başka tarafa çevirmişti.

"Lanet olsun, sadece canım bir çilek çekmişti. Keşke çıkmasaydım dışarı..."

Dusan'ın sesi neredeyse anlaşılmamıştı bile.

Sinirden sedyenin yanlarını sıkarken hala ağlamaya devam ediyordu.

Edin iç çekip Dusan'a döndü.

"Tamam ağlama artık. Olacağı varmış ki olmuş. Hem diğeri yaşıyor bak, onu korumaya çalış bundan sonra."

Dusan, sinirle Edin'e döndü.

"Küçücük bir bebeği bile koruyamadım ben... Ayrıca sen bebeklerin babasısın, bana destek çıkacağın yerde köstek oluyorsun. Yazıklar olsun sana Edin. Bebekleri istemesen bile en azından yanımda olacağını sanmıştım. Ama aptalmışım demek ki. Edin ve babalığın aynı cümle de bile kullanılnaması gerek. Çünkü Edin Dzeko tek gecelik ilişkilerin adamı, Johnny Sins gibi adamsın. Kim bilir kaç tane çocuğun vardır senin, belki de aldırdıkları. Belki de aldırmak için benim yanıma geleni bile olmuştur. Nereden bilebiriz ki?"

Dusan, serumunu kopartıp kolunun kanamasını umursamadan çıktı.

"Dusan!"

Dusan soyunma odasına giderken Edin'de onun arkasından ilerliyordu.

Dusan soyunma odasına geldiğinde kendi dolabının başına geçti ve açıp içine baktı.

Sadece geçen gün kapının önünde yaptığı doğumdan kalan kanlı takım elbise vardı.

"Dusan nereye?"

"Eve gideceğim, Sebastian korkar."

"Sebastian sende mi kalıyor?"

"Sanane?"

Dusan giyinmek için kabine girmişti.

.

Sebastian su içmek için uyandığında onun burada olmadığını ve telefonunu da burada bıraktığını farketti.

Kendi telefonundan hemen Ryan'ı arayıp kulağına tuttu.

Açılmayan telefon ile küfür ettiği sırada açılmıştı telefon.

"Bismillahirrahmanirrahim, niye küfür ediyorsun Sebastian?"

"Beş saattir telefonu açmıyorsun çünkü aptal! Neyse, Dusan orada mı?"

"Nöbettekiler kaçmış bu yüzden nöbetteydim de, tuvalete gitmiştim. Hem ne oldu ki, Dusan'ı ne yapacaksın?"

Sebastian bir süre ne diyeceğini düşündü, sonra cevap verdi.

"Bu gün Dusan'da kalmıştım. Kalktığımda yoktu, telefonu da burada. Hastanededir belki, sen hazır hastanede iken baksana. Bana da haber ver."

"Tamam Sebastian, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Ryan, telefonu kapatıp randevu alınan yere gitti.

"Merhaba, Dusan hiç geldi mi buraya? Dusan Tadic. Kadın doğum uzmanı olan."

"Evet Ryan bey. Kaza geçirdiği için en son ameliyata almışlardı, şuan odasında olması lazım."

"Ne? Kaza mı geçirdi? Oda numarasını alabilir miyim?"

"Tabii ki... Bir bakayım hemen."

Kadın hemen bakıp Ryan'a döndü.

"910 numaralı oda Ryan bey."

"Tamam saol."

Ryan tam ilerleyecekken gelen Dusan ile duraksadı, arkasından da Edin geliyordu.

"Dusan!"

Ryan hemen Dusan'a koşup sıkıca sarıldı. Dusan'da Ryan'a sarıldı ve ağlamasına onun boynunda devam etti.

Ryan bir cebinden telefonu çıkartıp Edin'e uzattı ve ağzının içinden "Sebastian'ı arayıp haber ver." dedi.

Edin'de başını sallayıp Sebastian'ı arayıp haber verirken Ryan'da Dusan'ın sırtını sıvazlıyordu.

"Dusan'ım ne oldu?"

"Bebeğimin birisi ölmüş..."

Ryan'ın da duyduklarından sonra gözleri dolmuştu.

Kısa sürede olsa arkadaşının, bebeklerine alıştığına kendisi şahit olmuştu. Bu yüzden onun yıkılacağını düşünüyordu.

...

my baby- edsanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin