"Şimdi benim bebeğimin babası Edin Dzeko mu-"
Edin bir anda içeri girmişti.
"Dusan, acil doğum başladı kapının önünde. Ve kadını hiç doğumhaneye gidecek halde görmedim."
Dusan hemen bonesini, eldivenlerini ve maskesini takıp aşağı doğru koştu Ryan ile beraber.
Edin ise merak ettiği için yerdeki kağıdı alıp okumuştu. Ve... Baba mı oluyordu?
Bunları sonra düşünmeye bırakıp aşağı indi hemen.
"Doğumhane, doğumhane!"
"Hocam hastayı doğumhaneye götüremeyiz, daha fazla geç kalmamalıyız yoksa bebek ölebilir."
Dusan hemen dizlerinin üstüne çöktü.
"Bacaklarını aç ve ıkın. Rahat ol, kolay olacak."
Dusan kadına rahatlatıcı sözler söylerken bebeğin kafasını kavramıştı bile.
"Aferin güzelim, devam et, tamam... Biraz daha, biraz daha it bebeği bize doğru. Ikın güzelim, derin derin nefes al..."
Kadın bağırarak ıkınırken Dusan bebeği kucağına almıştı. Kadın rahatça nefes alırken Dusan'da dolu gözleri ile bebeğe baktı.
"Maşallah."
Diyip bebeği annesine uzattı ve rahatça emdirebilmesi için önüne geçti ve etrafa dolaşan çoğu kişiyi kovdu.
"Bebeğin emmesi bitince kontroller için bebeği alın, temizleyin ilk başta ve anne için bir oda hazırlayın."
Çalışanlar hemen Dusan'ın dediğini yapmak için giderken kadın da bebeği emzirmeyi bıraktığında göğsünü kapattı ve bebeği hemşirelere verdi.
Dusan, kadının odasına kadar eşlik etmişti.
"Aferin sana, çok iyiydin. Ve çok iyi bir anne olacağına da eminim."
"Teşekkürler doktor bey, imdadıma yetiştiniz."
"Ne demek hanımefendi, görevimiz."
Diyip odadan çıktı Dusan ve soyunma odasına girdi. Dolabına ilerleyip mor hastane kıyafetini giydi ve üstündekileri dolabına koyup dolabını kilitledi.
"Of... Yoruldum ya..."
Diyip yavaş adımlar ile odasına ilerledi. Kapıyı kapatıp askılıktan önlüğünü alıp giydi ve masasına geçti. Sonra gözü test kağıdını aradı fakat bulamadı. Hızlıca etrafı kısaca taradı gözleri Dusan'ın fakat bulamayınca endişelenip hemen dışarı attı kendisini. Hastanenin ortasında etrafa baktığında kimsenin bir kağıt okumadığının farkına vardı ve kendisini hemen bahçeye attı.
Etrafa göz gezdirdiğinde nörolog Edin Dzeko'nun elinde bir kağıt olduğunun farkına vardı ve hızlıca yanına geldi.
"Sen bunu nasıl bana söylemezsin Dusan..."
"Bende daha yeni öğrendim ama Edin..."
"Bu bebeğe babalık falan yapacağımı düşünmüyorsun herhalde?"
"Edin..."
Edin, Dusan'ın omuzuna çarparak gitmişti ve elindeki kağıda bakarak donakalmıştı. Ve hatta yanına gelen Sebastian'ı bile farketmemişti.
"Pişt, alooo! Orada mısın!?"
Dusan'ın yüzünün ortasında parmağını şıklattı Sebastian ve Dusan sıçrayıp Sebastian'a döndü.
"Korkuttum mu? Kusura bakma."
"Sıkıntı yok. Ne oldu birşey mi oldu, niye geldin?"
"Gelmeyeyim mi yani hastaneme? Belki doktor Dusan Tadic için kontrole geldim."
"Ah doğru ya, neyse sen geç odaya. Gelirim ben birazdan."
"Ya siktirtme şimdi belanı, hayde içeriye. Seni mi bekleyeceğim ya ben ağzım burnumda!"
"Tamam be tamam, geldim."
Beraber odaya geçtiler. Sebastian kapıyı kapatıp sedyeye geçti ve karnını açtı. Dusan'da gelip Sebastian'ın karnına soğuk jeli sürdü ve ultrason cihazını çalıştırıp Sebastian'ın karnında gezdirmeye başladı.
"Maşallah, bebişin maşallahı var. Çok sağlıklı, çok iyi... E tabii, benim Ryan'ımın bebeği."
"Ya Dusan..."
Dusan kahkaha atıp makineyi kapattı ve Sebastian'a bir peçete uzattı. Sebastian'da karnını silip peçeteyi çöpe attı ve deri koltuklardan birine oturdu.
"Ben sana fazladan ilaç yazmıştım, ama haftaya biliyorsun işime ara veriyorum ve o zaman Kerem'in yanına gideceksin, ben onun ile görüşeceğim o sana yenilerini yazar."
"Tamam anladım."
Dusan'ın iş telefonu çalması ile hemen açıp kulağına tuttu.
"Gençler ne oldu? Tamam, hemen doğumhaneyi hazırlatıyorum."
Dusan, hemen doğumhaneyi hazırlatırken kendiside hazırlanmıştı. Erkek bir hastasının doğumu başlamıştı ve adam içeriye alınmıştı çoktan. O da kalan hazırlıklarını yapmıştı.
Elleri havada içeriye girdiğinde eldivenleri hemen takmışlardı ellerine.
Dusan, adamın karnının alt bölgesine kesik atarken terlerini de siliyordu hemşireler.
...
Birkaç saatin ardından doğum sağlıklı bir şekilde gerçekleşmişti. Bebek temizlendikten ve kontrolleri yapıldıktan sonra hemen küveze alınmıştı ve adam da yoğun bakıma alınmıştı çünkü adamın durumu kritikti.
Dusan, temizlenip yoğun bakımın önünden geçerken hemşirelerin orada toplaştığını farketti.
"Ne oluyor burada?"
"Hocam az önce doğumunu gerçekleştirdiğiniz beyefendi vefat etmiş, kalbi durmuş. Onca kalp masajına ve şok cihazına rağmen yaşatamadık."
Dusan bir elini beline bir elini de alnına koydu ve oflayıp başını eğdi.
"Bebeğini bir kez olsun kucağına alamadan mı?"
Hemşire başını salladığında Dusan'da odasına geçmişti.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my baby- edsan
FanficEdin Dzeko ve Dusan Tadic aynı hastanede çalışıyor. Edin Dzeko nörolog, Dusan Tadic ise kadın doğum uzmanı fakat arada erkek hastaları da oluyor. Hastane bir gün bir kanser hastasını kurtardıkları için parti verdikleri sırada alkollü olan Edin Dzek...