yedi

71 5 12
                                    

Güneş batmak için çabalarken yeniden doğmaya çalışan bir harebe vardı, Shou.

Kendini yine her şeyin başladığı parkta, top oynarken bulmuştu. Aslında buraya gelmeyi uzun zaman önce kafasında bitirmişti ancak bazı şeyler, irademize bile karşı koyar.
Shou’nun kafasında bitirdiğini düşündüğü her ne varsa aslında bitmemişti. Bir köşede eşelenmek için bekliyorlardı ve Jun, onları günyüzüne çıkarmıştı.

Belli ki Jun, nasıl bir harabeyi ortaya çıkardığını bilmiyordu. Bilse bırakıp gider miydi?
Shou’nun yıllarca düşünmeyi reddettiği, kendini kandırdığı onca şeyi hatırlatarak gitmişti.

Son konuşmalarından sonra bir hafta geçmişti ancak Jun,ne okulda yanına geliyor ne de mesaj atıyordu. Belki de basit bir oyun oynayıp çekip gitmişti? Tıpkı diğerleri gibi eğlencesi bitince yenisini aramaya koyulmuş, arkasına bakmamıştı.

Shou, maç sırasında sakatlandığında oynayamamasının asıl nedeni sakatlık değildi. Doktor her ne kadar oynayabileceğini söylese de Shou, yapamamıştı. Sahaya ayak basmak, topa vurmak, takımla oymamak, bunlar acı verici şeylerdi. İlk denemesinde her şey üstüne doğru gelen forvet oyuncusuna kadar iyiydi ancak o raddede Shou’nun tek yaptığı, yer değiştirmek oldu. Normal bir oyuncu gibi kaleyi korumaya ya da topu kapmaya çalışmak yerine yana çekildi,bu istemsiz olan bir şeydi. O an, her yerine korku hucüm etti ve o tek yapabildiğini yaptı. Kaçtı.

Sadece üstüne doğru giden forvetten değil, futbolla ilgili olan her şeyden kaçtı. Ryuuji, Ouzou, Auto, Reika ve hatta Erika’dan bile uzaklaştı.

En başta kendisinden utanmaya başladı sonra bu duygunun sık sık karşısındakilerde de olduğunu düşündü. Annesi ondan utanıyor olmalıydı. Shou’nun hayatı hep futbol üzerine kuruluydu bu yüzden yeni bir yaşam tarzı benimsemek, o yolda yürümek zor olacaktı. Şans ki, daha küçüktü bu sayede kendini derslere verebilmişti. Derslere bu denli asılmasının tek nedeni, ona güvenen annesinin güvenini bir daha kırmamaktı.

Görmüştü. Forvetten kaçtığında annesinin yüzünü, görmüştü. Yüzünde kocaman bir şaşkınlık, bastırılamamış bir üzüntü vardı. Oğlundan bunu beklemiyor olduğundan endişelenmişti de.

Şu an on sekiz yaşında olmasının pek bir özelliği üstünde yoktu. Hayatı okul ve ev arasında sıkışmış kalmıştı. On sekiz, ne özel sayıydı ama değil mi?

Düşüncelerini bozan şey ise sektirdiği topun aniden gözünden kaybolması ve ardından duyduğu sesti.

“Hey! Seni burada görmeyi beklemiyordum...” Erika Takatou, her şeyi başlattıkları bu parkta uzun zaman sonra Shou’yu görmeyi beklemiyordu.

   ,,,

Bi tik kotu oldugunu bilmekteyim😔

Sinavlar var merhamet edin efendjm
😔

Bir oy(o da tanidiktan)

Bir oy(o da tanidiktan)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Acı hikayem

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Acı hikayem

Tekrar Yap.|VkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin