yirmi uc

55 4 41
                                    

Çöpçüler, Erkin Koray
,,,

Jun, iki kıza meraklı gözlerle bakarken korkuyla duyacaklarını bekliyordu.  Birkaç dakika daha geçerken Reika’nın sandalye değiştirmesiyle karşısına oturan kişiyi görmesi arasında pek zaman farkı yoktu.

O daha kızlara itiraf etmenin etkisinden çıkamamışken şimdi, Ryuuji Furuya karşısında oturuyordu. Önce iki kıza sonra oğlana baktı ancak aklına bir şey gelmiyordu. Kavganın üzerinden çok geçmemişti, üstelik çocukla iyi olan anısı da yoktu. Bu onu, daha da geriyordu.

Sandalyesinde rahatsızca kıvranıp iki elinin avucunu birbirine sürterken merakla oğlana bakmaya devam ediyordu.

“Geç kaldığım için üzgünüm, eğlenceli kısmı kaçırdım mı?” Oğlan, kızlara bakarak konuşurken sesindeki alaylı tınıyı çok iyi hissettiriyordu.

“Biraz.”

Reika’nın söylediğine karşılık olayı anlamayan Jun, hoşuna gitmeyecek bir şey döndüğünü anlayarak öne atılmıştı. Ne dönüyordu?

“Eğlenceli kısım?”

“İtiraf ettiğin kısım.”

“Sence eğlenceli mi?”

“Fazlasıyla.”

Aldığı cevapla bıkkınlık içinde nefes verirken elleri, alnını ovuşturuyordu. Ne dönüyorsa, bundan Ryuuji’nin de haberi vardı ve bu daha da stres olmasını sağlıyordu.

“Bu niye geldi ki?” Yakınlıklarına güvenerek sessizce Erika’ya sıkıntı dolu bir sesle sormuş, yardım çağrısını patlatmıştı.

“Onun da anlatacakları varmı-..” Ancak beklemediği bir şey olmuş, Erika’nın konuşmasını Ryuuji bölmüştü.

“Gelmem senin için sorun mu Asari?”

“Değil.” İçeceğini pipet ile karıştırırken devam etti, “Ne sorun olacak canım...” diyerek odağını tekrar çocuğa döndürdü.

Ryuuji kıkırdadı, karşısındaki çocuğun çaresiz hâli hoşuna gidyordu. Sonuçta şu an karşısında söyleyeceklerini merak eden ancak korkan bir kedi vardı.

“Jun, Ryuuji buraya geldi çünkü Shou ile olan olayı o anlatmalı. Bizim anlatacağımız şeyler yanlış olabilir ancak Ryuuji olayı kendi yaşadı bu yüzden sana onun anlatmasını istedik.”

Yavaş yavaş düşünceleri şekillenirken, Ryuuji’nin takıma girmeme sebebinin Shou olmaması için Tanrı'ya yalvarmayı bırakmıştı. Sonuçta artık her şey ortadaydı, Ryuuji’nin kavga ettiği kişi Shou’ydu. Korktuğu şeyi daha çocuk söylemeden düşünebilmişti.

“Yüzünden konuşacağımız şeyi anladığını varsayıyorum, Jun. ”

Gözü yeri bulmuşken stabil bir sesle konuştu.

“Takıma girmek istemiyordun çünkü Shou vardı, değil mi?”

“Evet.”

Dudağını ısırdı, buna hiç ihtimal vermemişti ancak gerçekti işte. Ryuuji’nin takıma girmeme sebebi, Shou’nun da o takımda olacak olmasıydı.

“Momoyama dağıldığında hepimiz kendi yeni hedeflerimize yönelmiştik, Kota futbola devam ederken diğer ikimizin bırakması gibi. Shou ise bırakmayanlardandı, başka bir takımda kaptan olarak devam ediyordu. İkimizin iletişimi kopmamıştı bu yüzden sakat olduğu sürede de yanında rahatça kalabildim ancak bir gün beklemediğim bir şey oldu... ”

Ryuuji’nin konuşmasının yavaşlamasıyla Jun, onun da sıkıntıya girdiğini anlamıştı. Arkadaşlıklarının bitme nedenini bir yabancıya anlatmak, çok zor olmalıydı ancak yine de duymak istiyordu. Duymak, Shou’nun ne yaşadını öğrenmek istiyordu. Bu durumda bile Shou’yu düşünmesi belki de yanlıştı ancak kendine engel olamıyordu. Onun, bu hâle gelme sebebini çok merak ediyordu.

Tekrar Yap.|VkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin