Arabayı geldiğimiz mekanın önündeki alana park ederek araçtan indik. Dora'nın bakışlarının bir süre üzerimde dolandığını hissettim. Baktığı zaman kalbimin hızlanması beni daha da geriyordu. Kafeye girdiğimizde bizi kısa boylu ve gözlüklü tatlı bir kız karşıladı ve bizi masamıza yönlendirdi. İçeri girerken etrafı inceledim. Çok şık ve renkli bir mekandı ve aynı zamanda canlı müzikler için de bir sahnesi mevcuttu. Kız bazı günler burada karaoke geceleri gibi etkinlikler olduğundan ve bar kısmından da bahsederken Dora gülümseyerek kızı dinliyor ve başı ile onaylıyordu.
Oturacağımız masa sahnenin yakınlarında cam kenarı manzaraya bakan bir masaydı. Sırayla masaya oturduğumuzda ben cam kenarında sahneye bakan taraftaydım. Dora yanımda otururken Eren ve Eva karşımızdaydı. Kafamı manzaraya doğru çevirdim. Gece denizi sakinleştirmişti. Bir kısımda ışıkları açık binalar diğer kısımda ise ağaçlar kendini gösteriyordu. Artık ikisini iç içe görebilmek pek mümkün değildi, ne yazık ki.
Dora yavaşça koluma dokununca ona döndüm.
"Nasılsın?"
Bakışlarımı gözlerine çevirdim ve hazır şansım varken gözlerimi gözlerine kilitledim. Dudaklarıma gülümseme yayılırken "Uzun süre sonra ilk kez bu kadar iyiyim."
Bakışları gözlerimde sabitti. Yüzünde başta durgun ve donuk bir ifade varken söylediğime karşılık olarak dudaklarına içten bir gülümseme yayıldı. Garsonun gelişiyle gözlerimiz ayrılırken Dora elini saçına götürerek düzeltti. Eren bize dönerek "Ne alırsınız?" dediğinde daha önce hiç bakmadığımı fark ettiğim menüye hızlıca göz gezdirdim.
Eren ve Eva şef tavsiyesi tabağı ve alkollü kokteyl alırken, Dora salata ve şaraptan yana tercih yapmıştı. Bakışlar bana dönünce bende avokado ezmeli tavuk salatası ve yanına kırmızı şarap almayı tercih etmiştim.
Garson siparişleri alıp masadan uzaklaşırken Eva bakışlarını ban çevirerek "Hazal bize biraz kendinden bahsetsene."
Gülümseyerek bana bakan Eva ve Eren'den saçımı düzeltirken bakışlarımı çekerek Dora'ya hızlı bir bakış atarak tekrar onlara dönmüştüm. Dora'da onlarda gördüğüm aynı merakla bana bakıyordu.
"Abim ve annemle yaşıyorum. Babam iş için uzun zamandır yurtdışında. Kendimle alakalı olarak da resim çizmeyi ve fotoğraf çekmeyi çok severim."
Dora Eva'ya ithafen "Ben derste bakıyorum, çizimde çok yetenekli." dediğinde bakışlarımı Dora'ya çevirdim. Benim yaptığım şeylerle ilgilendiğini düşünmemiştim. Söylediğiyle istemsizce gözlerimi ondan ayıramamıştım. Eren "Bize de bir gün göster." dediğinde zoraki olarak ona dönerek kafamı salladım.
"Arkadaşlarımız gelecek demiştiniz." dediğimde Eren gülümseyerek "Düşündük ki bu seninle ilk yemeğimiz ve bizde burada biz bize olalım istedik." dediğine istemsizce sırıttım. Bu düşünceleri oldukça tatlıydı.
Garsonun yemekleri getirmesiyle herkes bir süre yemeğine odaklanmış sonra Eva ve Dora'nın kardeşlik ilişkileri hakkında sohbet ederek eğlenmiştik.
Ben olmadığım zaman yaptıkları şeylerden bahsederken artık bunlarda benim de olmamı istediklerinden bahsettiler. Bende duruma göre bakabileceğimizi söyleyerek net bir cevap vermekten kaçındım.
"Hayatında biri var mı?" Eva'nın sorusuyla Dora bakışlarını anlık bana döndürüp sonra kadehine yönelmişti.
Gülümseyerek bir süre sustum. "Bu var demek mi?" dedi gülümseyerek. Dora'nın bakışları bu sefer net bir şekilde bana dönmüştü. Yüzünde gülümseme yoktu, meraklıydı. Aslında sessizlikle niyetim ifadesinin değişimini yakalayabilmekti.
"Hayır, hayatımda kimse yok. Bu soruyu çok sık duyuyorum, ondan gülümsedim." dediğimde Dora'ya bakarak gülümsemeyi de ihmal etmedim. Bu gülümsemenin 'seni yakaladım' anlamı taşıdığını çok iyi biliyordu.
Yemeklerimiz bittiğinde biraz daha sohbet ederek araca geçtik. Dora sadece bir kadeh şarap içtiği için yeniden şoför koltuğuna geçti. Arabayı sürerken bakışlarımı ondan ayırmadım. Bu durum biraz çakır keyif olmamdan dolayıydı. Ara sıra bakışlarını bana çeviriyor ve beni kontrol ediyordu.
İlk önce Eva ve Eren'i evlerine bıraktı. Eren'de onların yaşadığı apartmanda yaşıyordu. Onlar araçtan inip apartmana girdiğinde yavaşça bana döndü. Koltuğa başını yasladı ve bakışlarını gözlerime sabitledi. Ne kadar bilmiyorum ama bir süre öyle kaldık ve birbirimize baktık. Telefonumun çalmasıyla bakışlarımı Dora'dan ayırdım. Annemle hızlı bir telefon görüşmesi yaptıktan sonra Dora arabayı çalıştırıp evime doğru sürmeye başladı.
Evin önüne geldiğimizde "İşte geldik." diyerek bana döndü. "Bugün için teşekkür ederim." dediğimde gülümsedi. "Bana teşekkür etmene gerek yok."
"Aslında var." diyerek araçtan indim. Kapıyı kapatırken aracın içine eğildim. Yüzünde kafasının karıştığı belli bir ifade ile bana bakıyordu. "İyi geceler Dora."
"İyi geceler Hazal."
Kapıyı kapatarak eve doğru yürümeye başladım. Biliyordum, ben eve girene kadar gitmeyecekti. Bugün uzun zaman sonra yaşıyor gibi hissetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya
RomansaEğer sürekli gördüğün kabuslar yerini rüyaya bırakıyorsa, aşık olmaya başlamışsın demektir.